Güzel şeyler de oluyor ama şu günlerde yağmurda yürürken berrak bir suya basmış da, onun içinde alttan gelen çamurları izliyor gibiyim. Deli gibi bir yoğunluk hali, garip tesadüfler yaşıyorum. Hiç beklemediğim şekilde , çocuk olduğumu söyleyebileceğim bir zamanda tanıdığım insanlarla ya da onlarla ilgili birileriyle diyaloglarım oluyor. Kendime dönük şeyler yapıyorum, belki yatırım diyebiliriz buna ama kendimle başbaşa kalamıyorum pek. Dinginim ama her zamankinden çok daha sakin ve kararlı biri var aynaya baktığım zaman, ne istediğimi biliyorum. Vakit bulabilsem süper kahraman olabilirmişim gibi geliyor mesela, içimdeki tüm o güzelliğin farkına varıyorum ve kendimde bulanık olan, aklımı lapa bir çorbaya çeviren her şeyi çöpe dökmek yerine, kendi karakterimin bana özgü baharatlarıyla lezzetlendiriyorum. Sonbahar çok güzel, soluk ve pastel kalmak da öyle, tüm canlılık arasında. Su gibi akan bu şehirde, boza kıvamındayım.