Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tek ayak üstünde durdum Olmadı Küstüm, sustum Olmadı İçimdekini kustum Olmadı Bendeki parça Bu yap boza Uymadı... .
Sûyar bun hespê boza Çun lawê bava, Lı dûnê xêni axa sar têr nabın kortalê çava
Reklam
Güzel şeyler de oluyor ama şu günlerde yağmurda yürürken berrak bir suya basmış da, onun içinde alttan gelen çamurları izliyor gibiyim. Deli gibi bir yoğunluk hali, garip tesadüfler yaşıyorum. Hiç beklemediğim şekilde , çocuk olduğumu söyleyebileceğim bir zamanda tanıdığım insanlarla ya da onlarla ilgili birileriyle diyaloglarım oluyor. Kendime dönük şeyler yapıyorum, belki yatırım diyebiliriz buna ama kendimle başbaşa kalamıyorum pek. Dinginim ama her zamankinden çok daha sakin ve kararlı biri var aynaya baktığım zaman, ne istediğimi biliyorum. Vakit bulabilsem süper kahraman olabilirmişim gibi geliyor mesela, içimdeki tüm o güzelliğin farkına varıyorum ve kendimde bulanık olan, aklımı lapa bir çorbaya çeviren her şeyi çöpe dökmek yerine, kendi karakterimin bana özgü baharatlarıyla lezzetlendiriyorum. Sonbahar çok güzel, soluk ve pastel kalmak da öyle, tüm canlılık arasında. Su gibi akan bu şehirde, boza kıvamındayım.
KISA SORUYA UZUN CEVAP “Eski dostlar nasıl?” diye sorarsın Dostluk nasıl bir şey? Nerede kaldı? Kimi ata binip aştı dağlardan Kimisi ahırda, harada kaldı. Nurettin’in mumu yanmadan söndü
Çoktur Efendim
Bizim memleketten haber sorarsan Kimi açtır kimi toktur efendim Koltuğu bulanlar bizi unuttu Arada sürünen çoktur efendim Avukat elinden hakim şaşırdı Adalet sabrını böyle taşırdı Soyguncu fakirde boza pişirdi Akıl fikir vicdan yoktur efendim Seneler geçse de onmaz bu yara Fakir fukaraya güneş kapkara Devrin peygamberi kesildi para Hastaları çığ yer doktur efendim Mahzuni Şerif'im kime darılır Sazı koyar başka şeye sarılır Bir gün her zalimden hesap sorulur Çünkü Hak'kın yolu haktır efendim Mahzuni Şerif
1 litre boza 180 TL. Bu kadar enayiyi nereden buluyorlar acaba? 1 kilo bulgurdan tam 5 litre boza çıkıyor. Bulguru suda kaynatıyorsun, 3 gün ekşimeye bırakıyorsun, asitlenip ekşiyince, şeker karıştırıp yiyorsun, hepsi bu kadar..
Reklam
Soğuk havalarda atkımla sarılıp boza almaya giden adımlarımı seviyorum be:))
Vefa bozaaaaağ
Aferinler şarab-ı gül-renge Lanet olsun boza vü benge
Şimdi, tam da şu anda Vefa Bozacısı’nda bol leblebili boza içme vakti…
Düşününce işin içinden çıkamayanlardan mısınız siz de🤔 Yaşadıklarımız, yaşıyor olduklarımız ve yaşayacaklarımız... Öyle bir koşturuyorum, öyle bir yoruluyorum ki sanki bugün bitiyor ve zaman kalmayacak korkusu. Kitap sayfalarını aralayınca hemen bir huzur... Ben önce nefes almayı unutuyorum, yaşam zaten devam ediyor... Sonra Mevlut nerde hata yaptı, Rayiha onu çok seviyor zaten, kızlar daha küçük, kime güvenecek bu adam, boza sat en iyisi çünkü o mutlu ediyor seni kitapta kaybolurken uyuyakalıyorum. İşte yaşam bu, zaman akıp gidiyor, geri alınmayan bir zaman bir de yaşam... Anı yaşarken dolu dolu olmalı insanın yüreği, dolmuyor mu o zaman fazlalıkları yüreğe ağır olanları bi kenara atmalı☺️
Reklam
Renkli bir kişiliği vardı.. Erleriyle sigara içip sohbet eden, köylüyle ayran bölüşen, şekerli kahve içen, fal baktıran, gecelik entarisi giyen, bağdaş kuran sade bir vatandaştı. Yemek seçmez, sofraya gelen her yemeği yerdi. Karnıyarığı, kuru fasulyeyle pilavı gül reçelini ve kavrulmuş leblebiyi çok severdi. Arkadaşlarıyla sokaklarda korumasız
190 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.