adam mektubu elleri titreyerek masaya bıraktı. sonra başı önünde uzun uzun düşündü. anılarında komşu çoçuğu kız, bir genç kız, gece klübünde bir kadın belli, belirsiz, bulanık, canlanır gibi oldu. ancak bu anı, derenin akan suyunda duran bir taşın titrek parıltısı gibiydi...