Ne düşünerek almışım bu kitabı bilmiyorum ama yani okuduğumu anlamakta en çok zorlandığım bir kitaptı.
İçinde 12 adet hikaye barındırıyor.
Bazen okurken bana bir şeyler katsın ben de bana katılanı çevreme aktarayım derim ama benim için hayal kırıklığıydı. Okunulmasını pek önermem.
"Ben kendi kendimin düşmanıyım, kendi kendimin katiliyim."
Bu alıntıdan da anlaşılacağı üzere Dostoyevski kitapta kişilik bölünmesi ve parçalanmış bilincin kurduğu ürkütücü ve tehlikeli dünyayı konu edinmiştir. Bu kişilik bölünmesi ve kahramanın yaşadığı içsel sıkıntılar aslında kitabın adıylada bir o kadar bağlantılı diyebilirim. Kahramanımız Petroviç Golyadkin St. Petersburg da yaşayan orta gelirli bir devlet memuru. Sosyal aktivitelerden çekinen ve her fırsatta kendini izole etmeye çalışan bu adam, tahmin bile edemeyeceği bir tuzağa düşer. O zamanlarda yaşanan toplumsal hiyerarşi ve sınıfsal çatışmalar bireylerin toplumda kendilerine belirli bir yer edinmesinde çok büyük bir etkisi vardı. Elbette ki kahramanımız Golyadkin bu etkiden payını almıştı. Hikayede Golyadkin'in sağlıklı bir iletişim kurabildiği tek kişi uşağı Petruşkadır. Meslektaşları hatta kendinden daha üst kademede yer alan 9.derece memur diye adlandırdığı insanlara kendini düzgün bir şekilde ifade edemediğini ve iletişim kurmada zorlandığını görüyoruz. Dostoyevski bu kitabında da kişinin akıl sağlığını korumasının önemini vurguluyor ve bununla birlikte karakterin iç dünyasına doğru detaylı bir yolculuğa çıkartıyor okuyucuyu. Okurken bile kahramanımızın yaşadığı korkuları,üzüntüleri derinden hissedebilirsiniz. Psikolojiyi ve kişinin iç dünyasına ait çözümlemeleri seven okuyucular için başarılı bir eser.
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922.2k okunma
Bilmiyorum siz de farkında mısınız?
Bu aralar ne de çok gitmek isteyen var uzaklara.
En başta ben uzun yollara, dönüşü olmayan diyarlara ihtiyacım var...
Bu ağıdı öldüğün için söylemiyorum,
Sen ölmedin Rüveyda;at vuruldu,ben öldüm.
Her hamlesi bir tabut şimdi bakışlarının,
Yıkayıp kefenledin,mehtabına gömüldüm.
Yaşamaktan usandım ben tükendi gözümün nuru
Piskopos bana bakanlar hep belâsını buldu
Gözlerim bir alevdir mücevher değil öyle
Atın atın bu büyüyü ateşlerin içine
Ben de bu dünyaya düşmüş biriyim. Kimi zaman şeytan dokunmuş düşünü hayra yoramayan Havva, kimi zaman af dileyerek kırk yıl gözyaşı döken dem gibiyim.
“Ben neyim?” diye gelmedimse de dünyaya, belli,
“Ben neyim?” diye diye gideceğim. Parmaklarımın ucunda yükselerek bir pencere aralığından, batan güneşi gördüğüm günden beri, gökyüzünün rengini,
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.
Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.
Manzaraysa ayrılığa sıfır! İşte her şey hazır.
Acılarımla iki lafın belini kırdık
Yokluğunda bir kuş sütü eksik
Yalnızlığım ve ben seni çok bekledik...
Kitabım sanoc’un yorumu ile geldimPeki sanoc’un açılımı ne?hemen açıklıyayım
Sanoc Sanal oyun canavarı demek…
Kitabın adından da anlaşılacağı üzere kitabımızın konusu teknoloji bağımlılığı ile ilgili.Ana kahramanımız Hayri,kardeşi Eylül ve kedisi Düldül arasında geçen eğlenceli hikaye hayri’nin kitap yarışmasından kazandığı tablet ile farklı bir hal oluyor.Hayri’nin çevresindekilere tavrı,hali,huyu her şeyi değişmeye başlıyor.Daha sinirli bir ruh haline bürünüyor.Saatlerce tablet oynamak,oynarken de kimsenin ona karışmasını istemiyor derken okulda notları düşmeye başlıyor.Sonra her gün rüyasında teknolojik ürünleri yiyen bir canavar görmeye başlıyor.Tabii bu onu çok korkutuyor.Canavarla nasıl baş edeceğini,onu nasıl yok edeceğini bilemiyor.
Hayri Canavarla baş edebilecek mi dersiniz?
Yada teknoloji bağımlılığını yenebilecek mi?
Bu soruların cevabını kitabı okuyunca bulacaksınız.
Kitapta Tablet,televizyon,telefon gibi teknolojik ürünleri kısıtlanmadığında neler oluyor ne gibi zararları var bunu okuyoruz hem de Dışarıda oynamanın,aile,arkadaş ile vakit geçirmenin önemini okuyoruz.
Temel uzmanlık alanı çocuk psikolojisi,çocuk eğitimi ve oyun terapisi olan Klinik Psikolog Mehmet Teber’in kaleminden okuduğumuz bu kitap yalnızca çocuklara değil ebeveynlere de rehber olacak nitelikte bir eser.
Kitabın içeriğini resimlerle zenginleştirmeleri çok iyi olmuş.
Ben çok severek okudum şimdi okuma sırası kızım da
SanocMehmet Teber · Çok Çocuk Kitap · 202328 okunma