Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlar bazen mutlu olur, bazen mutsuz. Bazen kırılır, bazen de istemeden de olsa kırar. Tüm bunlar insan olmanın ve ilişkilerin doğasında var. Bu nedenle bir insan sizin ideal dünyanıza göre davranmadığı için toksit olarak etiketlenemez. - Dr. Feyza Bayraktar _
Her zaman iyi olmaya çalışan bir insan iyi olmayan çok sayıda insanın arasında bir yıkıntı haline gelecektir. Bu nedenle otorite kurmak isteyen bir prens nasıl iyi olunmayacağını öğrenmeli ve ihtiyaca bağlı olarak bu bilgiyi ya kullanmalı ya da onu kullanmaktan kaçınmalıdır. Prens, Niccolo Machiavelli, 1469-1527
Reklam
Filipin Devrimi'nin iki aşamadan oluştuğu açıkça belli olmuştur. İlk aşama demokratik halk devrimidir. İkinci aşama ise sosyalist devrimdir. Bu nedenle, Filipin Devrimi sosyalist bir bakış açısına sahiptir.
Sayfa 210Kitabı okudu
Filipin Devriminin Perspektifi
Filipin Devrimi'nin iki aşamadan oluştuğu açıkça belli olmuştur. İlk aşama demokratik halk devrimidir. İkinci aşama ise sosyalist devrimdir. Bu nedenle, Filipin Devrimi sosyalist bir bakış açısına sahiptir. Halk demokrasisinden sosyalizme geçişteki en önemli politik faktör, işçi-köylü ittifakına dayanan proleter sınıf önderliğidir.
Sayfa 210Kitabı okudu
Var Olmak Neden Her Zaman Zararlıdır?
Dünyaya getirilmek fayda sağlamaz ve her zaman zararlıdır. Varoluşun her zaman zararlı olduğundan söz ederken, muhakkak zararlı oluşunu kastetmiyorum. Daha son­ra anlaşılacağı üzere, iddiam, hayatın sadece iyi tecrübeler içer­diği ve hiçbir kötü tecrübe içermediği varsayımsal vakalar için geçerli değil. Öyle bir varoluş için zarar ya da fayda yoktur ve o şekilde varoluş ya da olmayış arasında ayırım yapamayız. Fa­kat hiçbir hayat böyle değil. Bütün hayatlar kötü tecrübe içerir. Böyle bir hayata sahip olacak kişinin dünyaya gelmesi de her zaman zararlıdır. Birçok insan, kişiyi derinden sarsan bu iddia­yı genel kanıya uymadığı için reddetmek isteyecek. Bu nedenle, sadece bu iddiayı savunmakla kalmayıp neden insanların buna direnç göstereceğini de açıklayacağım.
Sayfa 46 - DoğuBatı YayınlarıKitabı okudu
Yaşamaya Değer Hayatlar ve Yaşamaya Değmez Hayatlar
Bazıları, sakatlığın hayatı yaşamaya değmez kıldığı durumlar­ da bile, sakatlığı varoluşundan ayrı tutulamayacak kişilerin do­ğurularak zarar gördüklerinin iddia edilemeyeceğini savundu­lar. Bunu desteklemek için aşağıdaki gibi savlar ileri sürülüyor: 1. Kişinin zarar görmesi için,durumun kişiyi daha kötü bir hale getirmesi gerekir. 2. "Daha kötü" ilişkisi, iki durum arasındaki ilişkidir. 3. Bu nedenle, kişinin bir durumda daha kötü olması için (varoluş gibi), karşılaştırılan diğer seçenekte kişinin daha az kötü (ya da daha iyi) durumda olması gerekir. 4. Var olmama, kimsenin içinde bulunabileceği bir durum olmadığı için varoluşla kıyaslanamaz. 5.Bu yüzden var olmak ,hiçbir zaman var olmamaktan daha kötü olamaz. 6. Dolayısıyla var olmak zararlı olamaz. Bu sava karşı çıkmanın bir yolu, ilk önermenin bir şeyin bir ki­şiye zarar vermesi için (her zaman) onu daha kötü hale getirme­si gerektiği iddiasını reddetmektir. Bir şeyin bir kişiye zarar ver­mesi için kıyaslanan seçeneğin kötü olmaması koşuluyla, kişi için kötü olınası yeterli olabilir. Zarara bu şekilde yaklaşırsak, var olmak zararlı olabilir. Hayat, dünyaya getirilen kişi için kö­tüyse, ki hayat yaşanmaya değmez ise öyle olmalı; o zaman ki­şinin dünyaya getirilmesi zararlıdır (kıyaslanan seçeneğin kötü olmaması koşuluyla).
Sayfa 38 - DoğuBatı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Emirle Gelen İdam Kararı
Belirttiğimiz nedenlerle,Yassıada’da verilmiş olan kararlarla,sıkıyönetim dönemlerinde verilmiş olan mahkumiyet kararlarının tümünün kalem yok addedilmesi doğrultusun da TBMM tarafından bir karar veril mesinden başka yol yoktur. Yargıla malların yenilenmesi yerine böyle bir karar ülkedeki huzursuzlukların sona ermesinde etkin olacaktır.
Sayfa 46 - AykKitabı okuyor
Sınıfsal Öncülük ve Parti
Belirli bir sınıfın doğru önderliği olmadan başarılı bir devrim olamaz. Bugün Filipin Devrimi'nin önde gelen sınıfı proletaryadır. Filipinler'de ve tüm dünyada en ileri üretici ve politik güçtür. Marksizm-Leninizm-Mao Zedong Düşüncesi evrensel teorisinin sancağını taşırlar. Filipinler'de bu evrensel teori olmadan hiçbir gerçek
Sayfa 201Kitabı okudu
·
Puan vermedi
ÇOK GENİŞ ÇAPLI BİR İNCELEME-KARMA
Epsilon yayınlarından çıkmış 152 sayfalık eser 5 bölümden oluşmaktadır. Richard Bach tarafından 1970 yılında yayınlanmış olan kitapta 4. Bölüm hikâyenin güzelliğini bozduğu için yayınlanmamış, ta ki 2014 yılına kadar. Kitaptaki son söz kısmı bunu açıklamaya ayrılmış. Eser,yer yer masalsı öğeler taşıyan öyküleyici anlatım biçimiyle fabl türünde
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,2bin okunma
Koministler, kapitalizmin öngördüğünden farklı bir gelecek kurmak için durmaksızın çalışan herkestir. Üretim araçlarını kontrol edip kullanan ve yalnızca kendi çıkarları için bundan yaratlananlar düpedüz kusurluydu ve bu nedenle, sınıf ayrıcalığını ortadan kaldırmak ve devletin aygıtının demokratik kontrolüyle desteklenmiş olarak işçilerin birliği aracılığıyla üretimi örgütlemek kominist hareketin misyonuydu.
Reklam
Kadınlar
Kadınlar, Filipin nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturur ve sınıflara ayrılır. Bu nedenle, Filipinli kadınların büyük çoğunluğu ezilen ve sömürülen sınıflara aittir. Fakat sınıf baskısına ek olarak, erkeklerin baskısına da maruz kalırlar. Erkekler, kadınların demokratik halk devrimine en geniş katılımını mümkün kılmak için ekstra çaba göstermelidir. Aile içinde, yalnızca erkeklerin devrimci hareket için yeterli olduğunu düşünmemek gerekir. Bu tavır aslında feodaldir ve eğer devrimci hareketin dışında tutulurlarsa kadınlar üzerindeki eski klan ve dinsel temelli etkiler daha da şiddetlenecektir. Kadınlar devrimde genel ve özel görevleri yerine getirebilirler. Bu durum onları feodal muhafazakârlığın pençesinden ve kadınları yalnızca bir zevk nesnesi olarak gören yoz burjuva yaklaşımdan kurtarmak için de etkili bir yöntemdir.
Sayfa 199Kitabı okudu
Bununla birlikte, kişilerin sınıflandırılmasında kullanılacak tek kriter ekonomik durum değildir. Özellikle proleter devrimci olma meselesi söz konusu olduğunda, bir kişinin devrimci ya da karşı-devrimci niteliği mücadele sırasında gelişir. Hiç kimse, emekçi insanlar arasından bile olsa kızıl olarak doğmaz. Ezilenler ve sömürülenler arasından gelen ancak karşı-devrimci tavırları olan kişiler düşmanın yanında yer alabilirler. Küçük burjuvaziden gelen ve devrimci mücadelede yer alan deneyimli kişiler de olabilir. Hatta sömürücü sınıfların içinden dahi yoğrulan ve devrimcilerin saflarına katılan istisnai durumlar olabilir. Bu nedenle politik bakış açısına ve ideolojik yoğrulma sürecine önem verilmelidir. Ekonomik taban ve üstyapı arasındaki diyalektik ilişki hakkında kapsamlı bir görüşe sahip olmalıyız. Sınıflar ve tabakalar açısından, yeni maddi koşullara bağlı siyasal değişimleri doğru şekilde ele alabilmek için tekrarlanacak sınıfsal analize ihtiyaç duyarız. Marksizm-Leninizm-Mao Zedong Düşüncesinin ruhu, somut koşulların somut analizidir.
Sayfa 195Kitabı okudu
128 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Osamu Dazai’nin yarı otobiyografik eseri olarak nitelendirilen ‘İnsanlığımı Yitirirken’ büyük bir depresyon ve yabancılaşmanın hikayesi. Hatta bazılarına göre yazarın intihar mektubu. Bu nedenle ben herkes bu kitabı okumalı düşüncesinin aksine herkes bu kitabı okumamalı düşüncesindeyim. Hikayenin akıcılığı, anlatılış tarzı ve olaylar yazarın hayat hikayesi okunduğunda çok daha anlamlı hale gelmekte. Varoluş sancısı, hayır diyememe ve ait hissedememe üstüne kişiye birçok katkı sunacak bir kitap. Aynı zamanda kişinin dış benliği ile iç benliği arasındaki çatışmayı çok güzel anlatan kitaplardan biri bence. Ancak toplumsal yargılar, tabular, topluma yabancılaşma ve bunun sonucunda dışlanmalar ile gelen hayattan kopma.. Tüm bu yaşantıların gerçekliği göz önüne alındığında okuyucunun nasıl tepki vereceği öngörülemeyecek bir kitap. Mark Gibeau sonsözde romandaki ezici mesajı şöyle açıklıyor; ‘Başka birini tanımanın imkansızlığını. Yani, anlamanın ve anlaşılmanın imkansızlığını.’ Kitapta var olan karamsarlığa fazla yaklaşmadan iyi okumalar dilerim.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,8bin okunma
Konfüçyus'un gençliğinde yaşamış olduğu şiddet sahneleri onu derinden etkilemiştir. İşte bu nedenle de düşünceleri sert ve pragmatik olmuş, bu tutumunu çok az değiştirmiştir. Konfüçyus kısa zamanda görmüştür ki, böyle dayanılamaz derin acılar, ancak süregelmekte olan toplumsal taslak değiştirildiği takdirde son bulacaktı.
İşte bu nedenle uyuyabilmek için her gece, Kayra öldüğünü hayal ediyor. Bir daha uyanmamak için rüyasından. Ve evi artık uykusu olmuş bir insanın yanında ben, Kinyas o kadar uzağım ki dönülecek mekânlara.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.