“Ne kadar zayıfsan o kadar kötü olursun. Bu yüzden kötü insanların acınası yanları olur. ‘’
yanlışımsan
youtube.com/playlist?list=R... Mən səni qəlbimə gizləmişəm Başqasını sevməmişəm Və xəyanət etməmişəm Amma sən, ürəyimlə oynamısan Ağır olsa da duymalısan Mənim ən böyük yanlışımsan Ağlama ürək o buna layiq deyil inan Tərk edən sonunda peşman olur hər zaman O sənə yaşatdıqlarını özü yaşamadan Ruhunu alıb gedərdi bir bu dünyadan
Reklam
Dün gece geçtim yine bu yoldan Işıklar yanıyorken Kaldırımlara anlatıyorken Yine aynı hırçınlıkla yürüyormuşsun bu yoldan Bulutları Aşık ettirmişsin kendine Çıkmanı bekliyorlar herseferinde evden Kaçkez söyledim sana Böyle olur işte benden başkasına yüz verirsen Rüzgar kaç kez beline dokunmuş Onunla anlaşmıştım ben Söz dinlemiyor hain ben yokken! Tarif ediyorlar şimdi seni bana Sen bıraktın ama onlar Bırakmıyorlar beni burada yalnız başıma
'Izdırabın sonu yok sanma ,bu alemde geçer, Ömr- fidan gibidir ,gunde geçer,dem de geçer Gam karar eyliyemez,hande-i hurrem de gecer Devr-i sadi de gecer ,gusa-i matem de gecer Gece gunduz yok olur an-ı dem adem de geçer. Neyzen Tevfik
Ağlama güzelim, ağlama Gözyaşı ihanet olur sana Değecek mi gerçekten bir başkasına Haklısın, dayanamıyorsun ama Yapılmıyor bir şey, elin kolun bağlı yaşa Diyorlar ya insanlar eşittir Eşitlik bu değil, olmamalı Eşitlik kavramı "eşitsizlik" üzerine kurulmamalı İnsanlar acımasız, insan insana acımaz İnsan vahşidir, başkasına köle olsa bile değişmez İnsan bir hiçtir, dört hikayeye muhtaç İnsan vahşidir, bu asla değişmez
Agatha Christie's Miss Marple (2004 - 2013)
Miss. Jane Marple, St. Mary Mead isimli küçük bir İngiliz kasabasında yaşayan yaşlı bir kadındır. Kriminolojiye olan ilgisinden olsa gerek polisiye romanlar okumaktan hoşanır. Olaylara farklı açılardan bakabilen zeki ve dikkatli bir gözlemci olan Jane, bu yeteneğini kullanarak tuhaf ve gizemli olaylara dahil olan arkadaş ve tanıdıklarına yardımcı
Reklam
İlimle uğraşan tasavvuf ehli alimlerimiz, ellerine bulaşan nokta izini "ج، ن، ب " gibi Kur'an harflerinin noktası olur düşüncesiyle, saygıdan dolayı helâya girerken silip öyle girerlermiş... Şimdi İsmet Özel sendromu yaşayan ikiyüz- üçyüz kitap okumuş bazı tipik Türkçü tayfadan bu inceliği anlamalarını beklemiyoruz... Arapçaya duyulan saygı Arabistan'ın dili olması hasebiyle değil, Kur'an'ın dili olması hasebiyledir.
Teslimiyet...
Hamile bir ceylanın doğum sancısı başlar ve rahat doğum yapmak için, ormanın uzak bir köşesine gider. Nehrin kenarında, doğum yapacağı esnada, bir anda gök gürler, şimşek çakar ve ormana yıldırımın düşmesiyle ormanda büyük bir yangın çıkar. Ceylan, yangından uzaklaşmak için sağına döner, bir bakar ki, ona ok atmak için bekleyen bir avcı var. Bu sefer soluna döner, ancak o tarafta da aç bir aslanın kendisini yemek için pusuda beklediğini görür. Ceylan bir kıskacın içinde kalmıştır. Ya avcının okuna teslim olacak, ya aç olan aslana yem olacak, ya da yanan ormanda kül olup gidecektir. Dört bir yanı tehlikeyle doludur ceylanın. Tehlikenin ortasında, hiç bir yere kaçışı ve yapacak bir şeyi olmayan ceylan, hem hamile hem de zayıf olmasına rağmen, gücünün yettiğini yapmaya yani doğumunu gerçekleştirmeye karar verir. Ceylan gözlerini kapatmış doğumunun gerçekleşmesini beklerken, okunu atmaya hazırlanan avcının yakınlarına bir anda yıldırım düşer. Düşen yıldırımdan etkilenen avcının yayından çıkan ok, yön değiştirerek aslana isabet eder. Aslan oracıkta ölür. Yağan yağmur ise kısa sürede yanan ormanı söndürür. Ve ceylan sağ salim doğumunu yaparak kurtulur..
Günaydın. Geride bırakmak ne zor. Bir yeri terk etmek ya da birini, küsmek, görüşmemeye çabalamak değil; geride bırakmak. Varlığını hiç olmamışçasına yok etmek. Ne zor. Calligarich, "Ama hep böyledir işte, yaşam boyu tanıştığımız değil, geride bıraktığımız insanlardır bizi biz yapan," der. Geride bıraktıklarımıza da şükür sevgili okur.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.