"Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer, Ömr-i fani gibidir; gün de geçer, dem de geçer, Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer, Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer, Gece gündüz yok olur, an-ı dem adem de geçer." Neyzen Tevfik
Bir yere ait olma hissi hiç bir zaman oluşmadı bende. Kentin ortasında kalabalığın içinde ıssız bir ovadaki yalnızlığı yaşayabiliyorum. Kimseye boyun eğmiyor Ali diye seslenenler dışında kimseye efendim demiyorum (biri hariç). Sempatizanlık duygusu hiç olmadı bende tuttuğum takım kazandığında kaybedenleri unutmadıgım için sevincimi içimde yaşamasını bildim. Ben yeni tanıdığım birine annen baban nasıl diye sormadım mesela çünkü öğrendiğimde bana fayda sağlamayacak bir bilgi için birinin üzülmesini istemedim. Öğretilmiş aşklara kanmadım o büyük sevdalara düşmedim bir gün birini sevdim karnım ağrıdı. Anladım ki aşk karın ağrısından başka birşey değildi. Uzaklara hiç kızmadım çünkü sevgisine güvenmeyen insanlar sevdikleri uzaklara gideceği için üzülür unutmaktan korkar.. Bir taraf seç diyor ya hani Gülşen ablamiz ben hep kendi tarafımda kaldım güvenli alan olduğu için değil insan en çok kendine merhametlidir ya sırf bu yüzden ben ben olmayı seçtim siz de siz olun bitsin bu replika aşklar, yaşamlar, sevinç ve kederler bazen duvara asılan çerçeve gibi olmalı insan orda ama orda olmayan... O kadar yazı yazdım bunun sonu afilli bir cümleyi hak eder diyenler olur belki ama burdaki kimse bu kadar uzun yazı okumadığını bildiğim için gerek duymuyorum...
Reklam
"GEÇMİŞİN YÜKLERİNDEN KURTULMAK"
Geçmişte belki çok acı şeyler yaşadın, alman gereken sevgiyi alamadın, kötü muameleye maruz kaldın, belki de ihmal edildin. Sevilmedin, değer görmedin. Yaşadığımız olumsuz olaylardan dolayı hepimiz biraz yaralıyız. Bazılarımız zaman içinde bu yaralarını tedavi ederken bazılarımızın yaraları ise hâlâ kanamaya ve acımaya devam etmekte. Peki,
Sen sanıyorsun ki; Çelmeyi takan, yere düşenden daha mutlu olur bu hayatta. Unutma; kötü niyetle, iyi murada varılmaz.
Ağlamak anlamaktır.
O kadar güçsüzüm ki sesim bile çıkmıyor Saat üçtür belki dört uyusaydım ya keşke Uyanmaktan korkmasam yüz yıl uyurum sanki Ağaçlar, evler, kuşlar bile uykuda Bir garip, bir tuhaf, bir huysuzum ki sorma. Sana söyleyemediklerimi bak gaybına söylüyorum İçinden konuşma! Bu yeryüzü bu gökyüzü iyi güzel amenna Her işte bir hayır var doğru bunları geçmeyelim Ama bıktım artık şerden hayır damıtmaktan Misal şimdi yan yana uyumak var Uyumamakta hayır var da Uyumakta ne mahsur var Bir güzel olsak ya senle bu anlaşmamazlıklar niye Secdelere küs alnımda bir kara bir kara Kalksak gitsek ya şimdi Belki Abant olur belki Porsuğun kenarı Bayram namazından sonra Ben anlatsam sen anlasan beraberce ağlasak Ağlamak anlamaktır benimle ağlasana..
Birçok insan çok geç ölürken, bazıları çok erken ölür. Bir söz vardı: “Zamanında öl.” diye. Bu daha yabancı geliyor herkese. Zerdüşt “Zamanında öl” der ve bunu önerir. Hiçbir zaman, zamanında yaşayamayan, zamanında nasıl ölsün? Keşke hiç doğmasaydı gereksiz kişiler… Böyle Buyurdu Zerdüşt - Friedrich Wilhelm Nietzsche
Reklam
müthiş...
Eski notları karıştırırken yazar Charles Sykes’ın gençlere 11 tavsiyesini buldum, sizinle de paylaşayım dedim. Epey şeffaf davranmış. 1. Hayat adil değildir. Buna alış. 2. Özsaygın dünyanın umurunda değil. Dünya, kendini iyi hissetmeden önce bir şeyler başarmanı bekleyecek. 3. Liseden mezun olur olmaz hemen 60.000 dolar kazanmayacaksın. Bir
Geçti rüzgârın hevesi Artık esmez ardımızdan Bizi kim attı bu kuytulara En geç yarın mı? Hayır hayır her gün belki Geçeriz biz bu kıştan Hayallerimiz kaldı eskilerde Artık geçti hevesimiz
Bazı gelip geçerdi gün dediğimiz Ne de acıdır hazlarının artığı Günahın boynunun yarası gibi Işte bu günlere doğurur seni Kalbini mı taşırdı birisi Böyle şeylere inan, hayata değil Çünkü böyle söylerdi O çamur yolların kenarında bitenler O sokakları aşardım ben küçüktüm Anlatırsam yalan derler Dert diye söylediğim gittiklerime Efkârımda bile
“Okumalarım aklımda kalmıyor.” “Bir konu hakkında yeterince bilgi sahibi olamadan kitabım bitiyor.”diyorsanız. Yapabilecekleriniz 1. Okumalarınızı bir konu belirleyip, o konu üzerine yoğunlaştırın. (Benim bu ayki konum ‘İslam Düşüncesi’ydi. Konuyla alakalı 3 düşünce kitabı seçtim. Farklı insanların konuyla alakalı düşüncelerini öğrenmek adına..) 1. Okuma listenize o ay mutlaka roman koyun. Sürekli düşünce tarzı kitaplar okumak zihni yoruyor ve zihnimiz her zaman her şeyi algılayacak kadar berrak olmuyor malesef. 2. Okuyacağınız romanlardan bazısı belirlediğiniz konuyla bağlantılı olursa çok daha iyi olur. 3. Kitabın yazarı önemli bir şahsiyetse onunla alakalı belgesellere bakabilirsiniz. 4. Son olarak kitabı bitirdikten sonra varsa ilgili kitap tahlillerini izleyebilirsiniz. Bunları yaparak hem bir konuda daha fazla bilgi sahibi olur hem de okumalarınızın kalıcılığını arttırabilirsiniz. 🤗
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.