Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
400 syf.
10/10 puan verdi
El Kızı ve Orhan KEMAL
Orhan Kemal tek kelime ile muhteşem incelikte bir eser miras bırakmış bizlere. Resmen yeşilçam filmi gibi. Hayatımda okuduğum nadir çok akıcı romanlardan biri oldu. Kitapta geçenler o kadar gözünün önünde canlanıyor ki insanın olaylara müdahale edesi geliyor. Anlatmaya kelimeler yetmiyor. Döneminin aile yapılarını, toplumsal yapısını, şehir hayatlarını çok ince ayrıntısına kadar incelemiş. Ayrıca bu kitabı okuyunca artık hiçbir şey için geç kalmamak gerektiğine inandım. Bir dram bu kadar mı güzel kaleme alınır, bu kadar mı etkiler okurunu bilemedim ve çoğu yerde göz yaşlarımı tutamadım. Elinizden bitinceye kadar bırakamayacağınız bir kitap olmuş. Rahmetle Orhan KEMAL.
El Kızı
El KızıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20081,691 okunma
Ne doğru tespit
Bu memlekette keyfinizce eğlenmek istediniz mi konunuz komşunuz, bütün mahalle, bütün şehir itiraz eder, sizi ayıplar. Açık, mertçe eğlenmeye tahammül edemezler. Fakat gizli ahlaksızlık içimizi kemirir durur.
Reklam
Gündüz gördüğüm rüyaları Ve yine gündüz sarhoş olduğum anıları, Anımsamak istedi yumruklarım. Bugün duvarlara vurmadan İçlerinde boğulduğum dizeleri ; Yutmak istedim. İçlerinde ne olduğundan korkmadan, 'Öyle sabahlar da olmasın'dı. Hissettiklerimi bu şehir hissetmeliydi. Hissetmeliydi ki, hayatın attığı faça; Silinmeliydi yüzümden.
İnsan sevmemek suç mu? Bir zorunluluk mu bu dünyada. Yalnızlığı sevemez mi bir ruh, isteyemez mi uzak kalmak; tüm bu şehir hayatından, içimdeki yaşantıdan. Her insan aynı değildir tabi ama bana yaşattıkları şeyler de kâfi. İstemiyorum artık birileri yüzünden ruhumu incitmek, istemiyorum sistemin içinde çürüyüp gitmek. Herkesleşmek de istemiyorum üstelik. Ben ben olarak kalmak istiyorum. Hayallerim var gerçekleştirmek istiyorum. İnsanlık bu duruma mani. Ben yaşamı anlamak istiyorum, kendimi tanımak istiyorum, merak edip öğrenmek istiyorum. Zorla dayatılarak kabuğa sokulmak değil, ben kabuğumu kırarak gerçek yaşamı bulmayı amaçlıyorum. ~Lavinya~
hayat veren zehirlerden, vahşi akan su sarnıçlarından yaralarını iyileştireceksin. kanayan parçalarını tek tek toplayacaksın. anıların isimsizleşene kadar hiçbir kelime yeterince anlatamayacak gördüklerini. tılsımlı bir yere gidiyorsun. havası da, toprağı gibi sana benziyor. bu şehir ölüme izin vermiyor.
Bu şehir baştan başa yıllardır Hüsnü Yusuf yasını tutmaktaydı.
Reklam
"Vıcık vıcık insanlar kaynıyor caddelerde."
Gelişinle ışıklar yandı. Yepyeni bir zamanı yaşıyorum seninle. Yepyeni bir ömrü sürdürmeye başlıyorum. İnsanlar yine aynı insanlar biliyorum. Bu şehir aynı şehir. Yıl 1964... Mevsim yaz bitimi. Yine türlü bayağılıklarla çalkanıyor dünya. Yine şerefler ayaklar altında çiğneniyor, yine çarşılarda gramla satılıyor fazilet. Kişiler yine durmadan bir şey arıyor ve bu arayış içinde birbirlerine her türlü kötülüğü yapmadan edemiyorlar. Vıcık vıcık insanlar kaynıyor caddelerde. Kötüler, iyiler bu pazarda aynı fiyatla alıcı bulabiliyorlar. Aklar gitgide yitiriyor aklığını ve karalar her zamankinden daha kara. Sadece ben eski yerimde değilim artık. Beni bulduğun yerde değilim. Elbisemi çamurlardan, içimi kötülüklerden temizledim. Sana ve senin engin sevgine layık olabilmenin çabası içindeyim. Geç de olsa, güç de olsa adım adım yaklaşıyorum sana.
Sayfa 254 - Mihriban'a Mektuplar - Uzak YalnızlıkKitabı okudu
Bu memlekette keyfinizce eğlenmek istediniz mi konunuz komşunuz, bütün mahalle, bütün şehir itiraz eder, karşı çıkar... Açık, mertçe eğlenceye tahammül edemezler. Fakat gizli ahlaksızlık içimizi kemirir durur.
Sayfa 13 - Bahriye HanımKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.