O gün Michaud, detayları dinleyenleri ürperten korkunç bir cinayet vakası anlatmış ve başını sallayarak şöyle demişti:
"Daha da bilmediğimiz şeyler var... Gizli kalan cinayetler, adaletten kaçmayı başaran katiller var!"
Şaşkınlığını gizleyemeyen Grivet:
"Nasıl yani? Cinayet işleyip yakalanamayan, sokaklarda bu şekilde dolaşan namussuzlar mı var?" diye sordu.
Olivier, Grivet'ye gülümsedi ve küçümseyen ses tonuyla:
"Azizim, onların yakalanamamasının sebebi katil olduklarının bilinmemesi!" dedi.
Bu akıl yürütme Grivet'yi ikna etmemişti. Yardımına Camille yetişti.
"Ben de Mösyö Grivet ile aynı fikirdeyim," dedi budalaca bir ehemmiyet göstererek. "Polisin iyi organize olduğuna, kaldırımda yürürken asla bir katile çarpmayacağıma inanmak isterim."
Olivier bu sözlerden kendine pay çıkardı. "Polis elbette iyi organize olmuştur," diye karşı çıktı incinmiş bir sesle. "Ama imkânsızı da başaramayız en nihayetinde. Öyle alçaklar var ki adam öldürmeyi şeytanın okulunda öğrenmişler; Tanrı'dan bile kaçmayı başarır onlar... Değil mi baba?"
Sayfa 60
Tam tersine hem hayatın genel tabiatı, hem de sürekli aldatma ve aldanış bizde o fikri uyandırmalıdır ki bunlar bir sebepten ötürü bu şekilde tanzim edilmişlerdir ve ne olursa olsun var olan hiçbir şeyin çabamıza değmediğine, bütün uğraş ve didinmelerimizin beyhude, bütün iyi şeylerin boş ve gelip geçici, dünyanın her bakımdan müflis, hayatın da asla maliyetlerini karşılamayan bir iş olduğuna kani olabilmeliyiz, dolayısıyla irademiz böyle bir hayattan yüz çevirebilir
BUĞDAY TANESİ
Dünyanın tanıdığı ve değer verdiği güç; aslanların, kaplanların, leoparların vb. yırtıcı canavarların temsil ettiği türde bir güçtür. Orman kanunu bu gücün bildiği tek kanundur.
Tanrı'dan gelen güçse, boğazlanmışcasına bakan bir Kuzu'da görülmektedir (bkz. Vahiy 5:6). Bu Kuzu, dünyanın gözünde gücün tam karşıt anlamına gelen iki
Sayfa 26 - GDKKitabı okudu
Kadının Ağzından..
İçinde bulunduğum durum bana ergenlik çağındayken içinden geçmiş olduğum ve kendime sürekli siyah mı yoksa beyaz mı olduğumu sorup durduğum, sanki bir taraf seçmem gerekiyormuş da ancak ona ait olmak yoluyla var olabilecekmişim gibi siyah oğlanlarla mı yoksa beyazlarla mı çıkmam gerektiğini sorguladığım belirsizlik dönemini hatırlatıyordu. Yıllar süren duraksamaların ardından kararımı vermiştim: Hem siyah hem de beyazdım ben. İkilemin içinden bu şekilde çıkmış olmam beni özgürleştirmişti.
Hamd olsun o yaratıcıa! Kendisinden taştığı şu sanat ürünlerine bir bakın. Aynaya bakın mesela ilk önce. Gözün konumu ne kadar da kusursuz bir şekilde, dinlenebilsin diye kapak izin vermiş bir de, hem üzerine hem de ince ince kirpikler döşenmiş içine girebileceklerden korusun diye. Kaşların izi yok, kulağın üzerinde değil de gözlerin üzerinde.
“Doğru ya, dedi, benim ufak tefek dertlerimle başınızı ağrıtırken, neredeyse hastanızı unutacaktım! Özür dilerim sayın meslektaşım ve hemen konumuza dönelim! Öte yandan, size daha önceden bilmediğiniz ne söyleyebilirim ki! Onca sallantıda duran kuram, onca tartışmalı deney arasında, makul olanı aslına bakarsanız hiçbirini seçmemektir! O halde
Sayfa 318Kitabı okuyor
