Bir oturuşta mı okudum desem? Yoksa bir solukta mı? Bilmiyorum.
Bildiğim tek şey, çok güzel bir hikayenin, çok güzel bir şekilde anlatılışı..
Bozkırlarda yaşayan ve kalabalık bir ailesi olan bir çocuğun gözünden köyünü, ailesini, kendisini ve özellikle yengesi Cemile’yi anlatmaya başlamasıyla başlıyor hikaye ve sonra bu hikaye bitmesin istiyorsunuz.
Savaş sebebiyle köyündeki bütün genç erkekler ve abisi askere alınan kahramanımızın dilinden dinliyorsunuz hikayeyi. Kahramanımız ile yengesi savaşa katılan askerlere buğday taşınması İçin görevlendiriliyorlar çünkü buğdayı köyden trene taşıyacak, yükleyecek, toplayacak olan erkeklerin hepsi savaşa katılmıştır ve köyde erkek kalmamıştır. Bu gidiş gelişler içerisinde bir gün köye Danyar adında kimsesiz, üstü başı perişan bir adam gelir ve kahramanımız ile Cemile’ye yol arkadaşı olur. Ancak bu yol arkadaşlığı bir gece dönüş yolundayken Danyar’ın türkü söylemesiyle büyük bir aşka dönüşür. Zaten ilk kıvılcımları atılmaya başlayan bu aşk, türkülerle beraber büyük bir yangına döner ve bir gün Danyar ve Cemile köyü terkeder.
Akıcı bir dille yazılmış olan kitap, gerçekten okunması gereken bir hikaye.. okuyunuz efendim.
Bu türkü bitmesin bu dağlarda;
Harman yerinde kalan rüyalarımız
Filizlensinler bir yaz sonu,
Ve uyusun kuş yuvalarında
Unutulan hatıralar.
Bu türkü bitmesin bu dağlarda ...
Bu türkü bitmesin bu dağlarda;
Büyüsün başaklarda arzular.
Yağsın bu yağmur sebepsiz
Üstüne saf çocuk rüyalarının.
Bu türkü bitmesin bu dağlarda;
Toprak öpsün mavi göğü, gözlerinde dağ kızlarının.
İmrenip şehvetine maviliğin, kucaklasınlar boşluğu çobanlar.
Bu türkü bitmesin bu dağlarda;
Harman yerinde kalan rüyalarımız
Filizlensinler bir yaz sonu,
Ve uyusun kuş yuvalarında
Unutulan hatıralar.
Bu türkü bitmesin bu dağlarda …
Bu türkü bitmesin bu dağlarda;
Harman yerinde kalan rüyalarımız
Filizlensinler bir yaz sonu,
Ve uyusun kuş yuvalarında
Unutulan hatıralar.
Bu türkü bitmesin bu dağlarda …