AFFETMENİN İZZETİ
“Yûsuf şöyle dedi: ‘Bugün yaptıklarınız yüzünüze vurulmayacak, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir.’” (Yûsuf, 12/92) Bilgi: Hz. Yakub, Allah’tan ümidini kesmemişti. Hem ciğerpareleri Yûsuf’u ve Bünyamin’i bulmaları hem de erzak almaları için oğullarını bir kez daha Mısır’a yolcu etti. Yûsuf’un huzuruna çıktılar. “Kıtlıktan dolayı zor duruma düştüklerini, ellerinde az bir para olduğunu” söyleyerek boyun büküp merhamet dilediler. Hz. Yûsuf “Yûsuf ve kardeşine ne yaptınız?” diye sordu onlara. Bu soruyu soranın, ancak kendisini kuyuya attıkları “Yûsuf” olabileceğini anlayıp şaşkınlık ve mahcubiyet yaşadılar. Yaptıklarından pişman oldular. Allah’ın Yûsuf’a verdiği nimet ve üstünlüğe boyun eğdiler. Hz. Yûsuf ise kardeşlerine hesap sormak yerine ayette geçtiği gibi engin bir hoşgörüyle onları affetti.
Sayfa 49 - DİBKitabı okudu
Bugün, bu dini muhafaza etme yolu ve bu dine yardım için güçlerin değerlendirilmesi konusunda dengesiz bir durum vardır. Günümüzde dine yardımdan geri duran kimse, bir günah işledi­ğini düşünmüyor; bilakis Allah’a itaat içinde olduğunu düşünüyor. Hakkında, tehdit ve uyarı bulunan, bu ibadete teşvik eden ve bu ibadetten geri kalarak dünyaya dayanan kimsenin azarlandığı on­larca âyetin indiği bu büyük günahın ayıbını hissetmiyor. Kimdi tehdit edilenler? Peygamberin sahabeleri. Bir tehdidi izleyen başka bir tehdit. "Ey imân edenler! Ne oldunuz ki, size ‘Allah yolunda sefere çıkın denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya ha­yatına mı razı oldunuz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir” tevbe,38
Reklam
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
Son padişahların cuma namazına çıkışları törenle geçerdi. Buna "Cuma selâmlığı" derlerdi. Abdülhamit bu selâmlık için kendi sarayının bahçesinde özel bir cami yaptırmıştı. Saraydan ayrılmasın ve halkla karşılaşmasın diye, selâmlığa askeri birlikler katılır, saflar bağlarlar. Büyük rütbeli askerler, şahsiyetler selâmlıkta, padişahın geçiş
Sayfa 284 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Emri bil maruf nehyi anil münkerin önemi
Allah’ın kendilerini helâk edeceği ve şiddetle azaba uğratacağı bu insanlara niçin nasihat ediyorsunuz? Demişlerdi." (A’râf: 164) Yâni bu Allah’ın kalplerini mühürlediği, Allah’ın kendilerine azap edeceği bu insanları neden uyarıyorsunuz? Adam olmayacakları kesin belli olan bu adamları uyaracağız diye niye ömür tüketiyorsunuz? Niye
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Naciye, Naciye! Bilir misin? Bugün ne kadar beni sevindirdin. Dünyaları, bunlardan daha kıymetli olan seni görmüş, bulmuş derecesinde sevindim. Âh! Rûhum düşün, tamam sekiz ay oluyordu ki senden hiç haber alamadımdı. Artık hele son canlı cenazeye dönmüştüm. Hissiz, ruhsuz dolaşıp duruyordum. Bugün postamı kapayarak gönderdimdi ki Kabil’den Buhara Emiri tarafından "Abdülhakim Toksabay geldi" dediler. İçeri girdi ve bir beze sarılı zarf verdi. İlaveten "Afgan askeri de geliyor" dedi. Hemen, gayr-i ihtiyari bezi açtım. Bir de içinden üzerinde imzan da olan zarfi görünce yine çocuk gibi gülmeğe, sevinmeye başladım. Asabi, gayrimuntazam parçaladığım zarfın içinden firlayan kağıdı titrek ellerimle açtım. Asabiyetten soğumuş ellerimin arasından kalbinin hararetini hissediyordum. Ah, Naciye! Hiç değişmemişsin. Beni yine aynı muhabbetle sevdiğini duyuyorum. Bana kısaca olan "Enverciğim" hitabın herşeyi, kalbinin en derin köşelerini gösteriyor. Adeta gözlerinin içini okuyorum. Of Naciye! Beş vakit namazda olan temennimi Hüda kabul etmiş. Sen beni yine seviyorsun ve bana sadıksın. Naciyeciğim! Fakat mektubunu okudukça o kadar müteessir oldum ki, beni gelecek diye bekleyen sen ve yavrularım bu kadar aydır intizarda kaldınız. Sevgilim, şimdi ben size sabırsızlıkla intizar ediyorum. Bilmem Allah niye bizi böyle ayırdı. Bence birbirimizi çıldırasıya sevmek ve sonra bu şiddet-i aşkla artık birbirimizden ebedi ayrılmayacak, ikimizi birleştirmek için böyle yapmış olacaktır.
Sayfa 500Kitabı okudu
ZAVALLILAR Köy muhtarı, beş yıl evvel kura çeken oğluyçün Üç dört köyü üst üstüne aratarak birkaç gün Yetim, yoksul, yosma, güzel bir kızcağız bulmuştu. O yetimcik, kocasını kurtararak askerden Bu ocağa «evim» diye sevinerek girmişken Biraz sonra bir ortağın beslemesi olmuştu. Bir yıl var ki dirlik yüzü görmemekte zavallı, Bir yıl var ki bir
A’raf Sûresi: 1-206
1-) Eliif, Lââm, Miiim, Saaad. 2-) Sana inzâl edilen bu Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsi (Kitap), Onunla, (iman etmeyenleri) uyarman ve iman edenlere (neye - nasıl iman edip, neleri yapmaları konusunda) öğüt vermen içindir... Artık içinde, bundan dolayı bir sıkıntı olmasın. 3-) Rabbinizden size inzâl olunana tâbi olun... Rabbinizin dûnunda velîlere
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.