Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah Teâlâ kullarına farklı özellikler ve güzellikler vermiştir. Bazılarının huyları ve bir kısım özellikleri birbirine benzer. Yaratılışları birbirine benzeyenler, mâhiyetini bilemediğimiz ruhlar âleminde iken birbiriyle tanışıp kaynaşmışlardır. Dünyaya gelince de bu tanışıklık sebebiyle birbirlerini bulur ve yine kaynaşırlar. Ruhlar âleminde iken birbiriyle tanışmayan veya kaynaşmayanlar,dünyada da birbirlerine yakınlık duymazlar. 1. Huyları, özellikleri birbirine yakın olan kimseler kolayca anlaşırlar. 2. Birbiriyle anlaşamayan insanlar, farklı yaratılış özelliklerine sahip oldukları için geçinemezler. 3. Güzel huylu insanlarla arkadaş olanlar, zamanla onların güzelliklerini kazanırlar.
“Ruhlar, askerî birlikler gibidir. (Ruhlar âleminde) birbirleriyle tanışanlar, dünyada da birbirleriyle kaynaşırlar, tanışmayanlar ise birbiriyle anlaşamazlar.”
Reklam
EL-EDEBÜ'L MÜFRED
Sünnet-i nebevînin kandili İmam Buharî'nin yüzyıllardır başucu kitaplarından biri olarak okunan, öğrenilen ve uygulanan el-Edebü'l-Müfred
Soğuk ve sevimsiz sanılan kimse bile, gülümseyince güzelleşir. Tebessüm, beşerî ilişkilerde oluşabilecek olumsuz havayı dağıtır. İşte bu sebeple karşımızdakine gülümsemeye sadaka sevâbı verilmiştir.
“Kendi kovandaki sudan kardeşinin kovasına su boşaltman sadakadır. İyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırman sadakadır. Kardeşine güleryüz gösterip yüzüne tebessüm etmen sadakadır. İnsanların gelip geçtiği yoldan taş, diken, kemik gibi gelip geçeni engelleyen şeyleri alıp bir kenara koyman sadakadır. Yabancısı olduğu bir yerde yolunu kaybedene yol göstermen sadakadır.”
Başa gelen her şey Allah’tandır. Bunu unutmamak lâzım. Derdi, sıkıntıyı veren, gün gelir dermânını da verir veya bir çıkış yolu gösterir. Kâinâtın Rabbi kulunu, kullarıyla da imtihan eder. O kul en yakınındaki biri de olabilir. Kula düşen, itiraz ve isyân etmeden açılacak kapıyı sabırla beklemektir.
Reklam
“Bir şey yapmak istediğinde, Allah Teâlâ sana o konuda bir çıkış yolu gösterene (veya bir çıkış yolu yaratana) kadar sakın acele etme!”
Dünya imtihan dünyasıdır. Kimse isteyerek hasta olmaz. İnsanların çeşitli kusur, engel ve hastalıklarını bir veren vardır. Kullarının başına bunları veren Yüce Rabbimiz, Kendisinin yazısıyla alay edenleri elbette affetmez.
Biriyle alay etmek büyük günahlardandır. Rabbimiz de, Peygamberimiz de insanlarla alay etmeyi şiddetle yasaklamışlardır. Yüce Rabbimiz: “alay edenlerle Kendisinin alay edeceğini” bildirmiştir.
İnsan kim olduğunu, niye bu dünyada bulunduğunu iyi bilmelidir. Bu dünya imtihan dünyasıdır. Karşımızdakilerin de insan olduğunu, zayıf yanlarının bulunduğunu unutmamalıdır. İnsan gerçekçi olmalı, pişmanlık duyacağı işler yapmamalıdır.
Reklam
İnsan kulağına ve diline sahip olmalıdır. Mânasız konuşmalar yapan, yalan söylemekten çekinmeyen kimselerden uzak durmalıdır. Bir insan yalan söylemeyebilir ama her duyduğunu başkalarına iletirse asılsız sözleri de nakletmiş, yalanın yayılmasına âlet olmuş olur. Bu da bir yalancılıktır. Hz. Ömer’in bu sözü, Peygamber Efendimiz’in hadîs-i şerîfi olarak da rivâyet edilmiştir.
“Güzel sohbet ediyor desinler diye uzun uzun konuşanlar, sözünü beğendirmek için avurdunu şişire şişire laf edenler ve bilgiçlik taslamak için lugat paralayanlar en sevmediğim ve kıyâmet günü bana en uzak mesâfede bulunacak kimselerdir.”
* Hikmetli şiir nedir? Dinin öğrenilmesini istediği bilgileri ve telkin ettiği duyguları etkili bir dille gönüllere benimseten şiirler, hikmetli şiirlerdir. Peygamber Efendimiz, yeri geldikçe böyle şiirlerden bir mısrâ veya bir beyit okurdu. Hz. Âişe radıyallahu anhâ da değerli şâirlerin binlerce beytini ezberlemişti. * Şiirin insanı iyiye, doğruya ve güzele yönlendireni olduğu gibi, kötüye ve kötülüğe teşvik edeni de vardır. İyiliği öven, dinî değerleri yücelten şiirler güzel şiirlerdir. İnsanın nefsânî duygularına hitap eden şiirler de çirkin şiirlerdir. Bir şiirin sanat değeri yüksek bulunsa bile, dinî değerlere aykırı ise, ona güzel şiir denemez.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Şiir de tıpkı söz gibidir. Onun güzeli, sözün güzeli gibi güzel, çirkini de sözün çirkini gibi çirkindir.”
1. Din ve ahlâka uygun şiirler hem yazılabilir hem dinlenebilir. Bu özelliğe sahip olmayan şiirlerle ilgilenmek doğru değildir. 2. Gerçekleri açıkça söylemenin sakıncalı olduğu yerlerde, maksadı kinâyeli sözlerle ve üstü kapalı ifâdelerle anlatmak uygun olur. 3. Hikmetli ve dini savunan şiirleri Peygamber Efendimiz dinlemiş, yeri geldikçe kendisi de onlardan bazı beyitler okumuştur. 4. Mukaddes değerlerin aleyhindeki şiirleri kesinlikle okumamalı, hâfızayı onlarla kirletmemelidir. 5. Dini değerlere hizmet eden insanları her yerde savunmalı, onların aleyhinde konuşulmasına izin vermemelidir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.