"Sen kimsin ya?" "Aksakallı Dede." "Aksak allı mı dede?" "Aksakallı Dede, Aksakal." "Hee. Yanaklarını böyle al al görünce allıdede zannettiysem demek? Hafiften aksıyosun da tabii." "Kim aksıyo? Ne aksaması? Normal yürüyorum ya işte. Aksıyo gibi mi görünüyo ordan?" "Sol hafif çekiyo sanki. Halı saha maçında mı burktun, n'aptın?"
Umudun bittiği yerde çaresizlik başlıyor.
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
Kendi çölünde kaybolanların hikâyesi Leyla ile Mecnun... Bir zamanlar ayıla bayıla izlediğim dizinin kitabını da aynı keyifle, zevkle okudum. Hatta okurken karakterlerin sesleri kulağımda çınladı, sahneler gözümde canlandı.. Kitap boyunca, herkesin bir İsmail Abi'si olmalı bu hayatta diye düşündüm, en çok ona üzüldüm ve o geminin geleceğine ilk günkü gibi inanıyorum... Komedi ve hüznün o muazzam birleşimi hem yaralayıcı hem de neşelendiriciydi. Hangi evrende yaşamak istersin deselerdi Leyla ile Mecnun evreninde yaşamak isterdim, öyle bir bağ kurdum onlarla.. Burak aksak iyi ki bu kitabı yazmış. İzlerken nasıl haz verdiyse okurken de aynı hissi verdi.. sizler de mutlaka kitaplığınızda yer verin Leyla ile Mecnun'a...
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201816,2bin okunma
SON.
Kendi çölünde kaybolan bir Mecnun değil, kendisi çöl olan bir Mecnun oldum. Şimdi Leyla bir rüzgâr esintisi. Bense çölde bir kum tanesiyim. Belki şu koca çölde bir meltem eser diye bekliyorum. Eser de Leyla bir kez olsun bana dokunur diye bekliyorum.
Sayfa 270
"Belki başka bi' zaman, başka bi' yerde. Sonuçta yarım kalan her şey tamamlanmaya muhtaçtır."
Sayfa 269
"İnsan en büyük hatayı zaman konusunda yapıyo. Zamanın sahibi sanıyo kendini. Nasılsa yaparım, daha zamanım var diyo her seferinde. Oysa zaman akıp gidiyo ellerinden. Sonra kömürlükteki bisiklete bakıp yıllar ne çabuk geçmiş diye hayıflanıyo kendi kendine."
Sayfa 264
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.