Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burak KURU

Burak KURU
@burakkuru
Dostoyevski. burakkuru.28
"Oysa her şey çok açık, planım gökyüzü gibi pırıl pırıldı:'Sert, gururlu davranmak ve kimsenin tesellisine ihtiyaç duymadan, sessizce acı çekmek.'"
Reklam
"Kadınları mahveden tek şey onlardaki özgünlük eksikliğidir."
"Çektiğim acılar yüzünden karşımda af dilesin istiyordum, ben buna değerdim. Ah, her zaman gururluydum, ya hep ya hiç diyordum! İşte bu nedenle yarım yamalak bir mutluluk değil hepsini istiyordum, bu yüzden ona böyle davranmak zorundaydım; 'kendin anla ve kıymetini bil.' Çünkü siz de hak verirsiniz ki eğer ona açıklamalar yapmaya, anlatmaya ya da hık mık edip saygı göstermesini istemeye kalkışsaydım düpedüz dilenmiş olurdum... fakat... fakat... niçin bunlardan bahsediyorum ki!.."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ben susarak konuşma ustasıyım, hayatım boyunca susarak konuştum ve bütün trajedileri tek başıma susarak yaşadım."
"Eh, gururlu olsun! Ben gururuna düşkün olanları severim. Gururlu insanlar özellikle iyidir... Hele olar üzerindeki gücümüzden eminsek ha?"
Reklam
"ben kötülük yapmak isteyen bütünün iyilik yapan parçasıyım..."
"Zaten en büyük korkum da her şeyi anlamış olmam!"
"Altı saattir olan biteni anlamaya çalışıyorum ama düşüncelerimi bir noktada toplayamıyorum. Bütün yaptığım yürümek, durmadan dolanıyor, dolanıyor, dolanıyorum..."
Reklam
"Hayır efendim, asaleti olmayan bir harekete yanaşmazdım ben..."
“Her şeyden önce sakinleşmek, ruhunu biraz hazırlamak gerek değil mi?”
Sayfa 160Kitabı okudu
“Ama kabul ediniz, kıskançlık affı olmayan bir tutku, dahası felaketin ta kendisidir!..”
Sayfa 114Kitabı okudu
“Yaşlılık bu kadar korkunç alçalırsa, Gençlik ne yapsın?”
“Tanrım! Bir anlık mutluluk! Koskoca bir ömürde az şey mi?..”
Reklam
“Böyle bir sevgi başka zaman olsa yüreği üşütür, ruha ağır gelir.”
“Böyledir, mutsuzken başkalarının mutsuzluğunu da daha çok hissederiz; bu seyrelmeyen, tersine, yoğunlaşan bir duygudur…”
“O rafine, şehvet uyandıran zehirden bir yudum daha!”
“Ama o bembeyaz ve sanki biraz da kırışmış yüzünde tuhaf bir mutluluk duygusu kendini ele verir. Akşamın soğuk Petersburg göklerine ağır ağır çöküşüne muhabbetle bakar. Bakar derken nasıl da yalan söylüyorum: Bakmaz, sanki derin düşüncelere dalmış, yorgunmuş ya da o an kafası daha ilginç başka bir şeyle meşgulmüş de etrafına biraz, o da gönülsüzce zaman ayırabiliyormuş gibi şöyle bir göz atar ancak. Mutludur, çünkü kendisini usandıran bütün o işlerden yarına dek kurtulmuştur ve sınıftaki sırasından en sevdiği oyunlara, şakalara koşan bir okul çocuğu kadar neşelidir.”
“Bazen hayal kurmak iyidir! Ama Tanrı bilir! Özellikle hayaller dışında da düşünecek bir şeyleriniz varsa…”
“…Benim bir öyküm falan yok. - Öykünüz yoksa nasıl yaşıyorsunuz ?”
Reklam
“Yüreğim konuşurken ben susmayı beceremem.”
“Öyle işte, elim titriyorsa, daha önce hiç sizinki kadar zarif bir el tutmamış olmamdandır.”
Alıntı
“Baylar, yemin ederimki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık.”