İçinizi ısıtacak, okurken sizi de hikâyenin derinliklerine çekecek sanki onlarla birlikte bahçedeymişsiniz gibi hissettirecek kadar mükemmel bir kitap. Dilinin akıcılığı ve yalınlığı ile okurken sizi asla sıkmayacak. Okurken kitabın bir yandan bitmemesini istedim ama bir yandan ise devamında neler olacağını çok fazla merak ettim. Küçükken hiç sevilmemiş kızımız Mary’nin nasıl olumlu yönde değiştiğini, hayatınızda hep böyle bir arkadaşınız olmasını isteyeceğiniz Dickon’un sizi mutluluğa boğacak hayatını ve sürekli olumsuz düşünmüş hep öleceğini sanmış olan Colin’in de Mary gibi hayatının nasıl bir anda güzelliklerle dolacak olmasını okuyacaksınız. Bu senenin 12. favorisi olarak kendisini kitaplığa kaldırmak zorunda kalıyorum. Umarım sizler de bu kitabı bir an önce okur ve sımsıcak bir hikâyenin içinde kendinizi bulursunuz.