Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büşra ♡

Sen, beni hiçbir zaman, hiçbir zaman tanımayan; bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan öylesine geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yolunda devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Reklam
Ruhunda sanki bir şey ortadan yarılıp açıldı ve uzaktan gelen bir müziğin tınısı gibi, meçhul bedensiz ve tutku dolu bir kadını düşündü.
Bir defa olsun ruhumun çığlıklarını dışa vurmak zorundaydım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kadınlar, genel olarak içlerindeki kendini teslim etme arzusu ne kadar durdurulamaz olursa olsun, bu hazırbulunuşluğu inkar etmek, ürkmüş gibi davranmak veya yalan, yemin ve ricada bulunarak her şeyden önce hafifletilmesi gereken bir hiddeti oynamak gibi alışkanlıklarının olduğunu biliyorum.
Reklam
Bu dünyada yoksul olanın hep itilen kakılan, aşağılanan, kurban edilen insanlar olduğunu biliyordum.
Ben zaten çok az konuştum, çünkü senin yakınımda olman, benimle konuştuğunu duymam benim için sonsuz mutluluk demekti.
Ve senin bakışlarından anlıyordum, ruhunda ufacık da olsa iz bırakmadığımı.
Korkunç anlarda seninle konuşmayıp da kiminle konuşacaktım, benim için her zaman her şeyim olmuş ve şimdi de her şeyim olan seninle!
Reklam
Bir defa daha umutlanmamak, bir defa daha hayal kırıklığına uğramamak için de, dönüp ona doğru bakmak istemiyorum artık.
Çünkü sen bana hiç, neredeyse hiçbir zaman bakmadın ki!
Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkunlarına bağlı kalabilirler; başkaları ise, duygularını herkesin ortasında çene çalarak heba ederler, güvendikleriyle köreltirler, onlar aşk hakkında çok şey duymuş ve okumuşlardır ve aşkın paylaşılan bir kader olduğunu bilirler. Aşkla bir oyuncakmış gibi oynarlar, ilk sigaralarını içen delikanlılar gibi onunla hava atarlar.
Tek bir isteğim var senden, sana sığınmaya çalışan şu acılarımla dile getirdiğim her şeye inanmandır.
Hayatım senden önce sadece bulanık ve karmakarışık bir şeydi, derinliklerine hiçbir zaman inilemeyen öylesine bir mahzen gibiydi, her köşesi örümcek ağlarıyla örülmüş, toz içinde ve kalbimin artık hatırlamadığı işe yaramaz insan yaşantılarıyla doluydu.
Reklam