Mervaniler’den Nizâmeddin Ebü’l Kâsım Nasr, değerli hediyeler ve 100.000 dinar ile birlikte sultanın huzuruna çıkarak bağlılığını sundu. Sultan Alparslan, Nizâmeddin’in getirdiği 100.000 dinarı halktan zorla topladığını öğrenince, parayı iade etti.
Sayfa 150Kitabı okudu
Halife Muktedi, düzenlenen muhteşem bir düğünle Melikşah’ın kızı Mâh-Melek Hatun ile evlendi. Melek Hatun’un Rum ipeği ile paha biçilmez ziynet eşyası, elbise ve mücevherattan oluşan çeyizi, 130 deve ve 74 katırın sırtında hilâfet sarayına taşınmıştı.
Sayfa 179Kitabı okudu
Sultan Alparslan cesur bir asker olduğu kadar uzak görüşlü bir hükümdar idi. Vefatından sonra oğulları arasında yaşanabilecek bir saltanat mücadelesinin önünü alabilmek için, daha 1066 yılında Râdgân’da tertip ettiği bir törenle oğlu Melikşah’ı veliaht tayin etmişti.
Sayfa 163Kitabı okudu
Selçuklular’ın atası olarak zikredilen ilk kişi kaynaklarda “demir yaylı” lakabını taşıdığı kaydedilen Selçuk’un babası Dukak’tır.
Sayfa 32Kitabı okudu
Alparslan’ın beklenmedik vefatı, bir saltanat mücadelesine yol açmaması için, Melikşah tahta çıkana kadar gizlenmişti.
Sayfa 163Kitabı okudu
Haşhaşiler
Bazı rivayetlere göre fırka, cennet hayalleri görmek ve bu şekilde ölümü cesaretle karşılamak için haşhaş kullanmaktaydı. Kendilerine haşhaş verilen fedailer, vazifelerini başarı ile yerine getirdikten sonra kendilerini bekleyen ebedi saadetin tadına önceden bakmak üzere cennet gibi bahçelere sokulmaktaydılar. Bu rivayetler, fırkanın sonradan ‘Haşhaşiler’ şeklinde adlandırılmasında etkili olmuştur.
Sayfa 185Kitabı okudu
Selçuklu Adı
Bugün Selçuklu Devleti ve bu devletin kurucusu olan hanedanı ifade etmek için kullanılan “Selçuklu” adı, ailenin ikinci üyesi Selçuk Sübaşı’nın isminden gelmektedir.
Sayfa 25Kitabı okudu
Bunlar merkeze şeklen bağlı yarı müstakil bir devletin özellikleridir.
Hanedan üyeleri tamamen müstakil bir siyasi-idari teşkilatlanmaya gitmişlerdi, kendi adlarına para bastırıp, hutbe okutabiliyor, hakimiyet alametleri kullanıyor, ferman ve menşur sadır edip adeta bir devletin sahip olması gereken bütün siyasi, idari, mali ve askeri teşkilata sahip oluyorlardı, hatta zaman zaman komşu devletlerle harp ve sulh yapabiliyorlardı.
Sayfa 113Kitabı okudu
Atını denize süren Sultan Melikşah, kılıcını üç defa denize değdirip, iki rekat namaz kıldıktan sonra doğudan batıya bütün memleketleri kendisine veren Allah’a şükretmişti.
Sayfa 179Kitabı okudu
Selçuklular’ın ataları hakkında bilgi veren bazı kaynaklarda Dukak’ın Hazar Melikine bağlı olduğuna dair kayıtlar bulunmaktadır.
Sayfa 36Kitabı okudu