İşte, dünya güzel bir yerdi. Yaşananlar yaşanmıştı, yaşanacakları düşünmenin acelesi yoktu; nasılsa zamanı gelince bize tercih hakkı bırakmayacaklardı.
Başkasının kusurunu örtmek için iç sesini dinlemiş ve elzem olmayan bir özür dilemişti. Böyle düşündüğüne göre iyi bir insandı ve dünyanın iyi insanlara ihtiyacı vardı. İyiliği öldürmemeliydim.
Kitapta Halil'in anlatıldığı bölümlerde dil açısından vites arttırılmamış . Oğuz ve Aysel'in bölümlerinde ise git gide yazarın üslubunun sağlamlığını görüyoruz . Ancak "edebiyat yapma" tuzağına çok fazla düşülmüş.
Kitapla ilgili okuduğum incelemeler ve üzerine yapılan konuşmalar kadar insanı çevrelemiyor kitap.
Evet , kolay okunduğu için ortalama okurun 12 Eylül'ü okuma hevesini tatmin edebilir. Ancak beklediğim kadar kişiler arası ilişkileri irdelememiş.
12 Eylül'e giden süreci de 32. Gün tarzı belgesellerin verdiği yüzeysel bilgilerden o dönem yaşayan insanın derinlerine indirememiş .
Roman çok şey söyleyecek gibi ama iplerin uçları birbirine bağlanmıyor.