Onu bu kadar ilginç ve özel kılan, hayatını hiçbir karşılık beklemeksizin Mustafa Kemal’e sunmasıydı belki; belki de tutkuyla bağlandığı insana duyduğu aşkın, onu ölüme götürmesiydi. İntihar söylentilerinin ötesinde, Mustafa Kemal’in uğruna atıldığı ve Latife’ye karşı ölümüne giriştiği aşk mücadelesinin kurbanıydı.
Uzak ayrılıklara mendil sallayan aşıklara benzetmişti kendini...
Sayfa 13
Reklam
Çankaya Köşkü'nün taçsız prensesi, duvaksız gelini Fikriye, bazı geceler piyanosunun başına geçer, Paşa 'nın çok sevdiği Rumeli türküleriyle mutlandırırdı yeni konutun duvarlarını... ve birbirini çok iyi anlayan iki insanın yüreklerini...
Kalbinin atışları değişiyordu onu gördüğünde. Artık o çok uzaklardaydı ve bitmek bilmeyen gecelerde kalbinin sızısıyla onu düşlüyordu. Merakını gidermek için yakınlarına doğrudan soramıyordu sevdiği adamın Sofya'da nasıl yaşadığını. Aşk acısı düşmüştü bir kere yüreğine.
Sayfa 105 - inkilapkitabeviKitabı okudu
Sevmek!.. Sevmeye acaba yeteri kadar vakit bulabildim mi? Bir ömür dağ, tepe dere,çadırda, karargahta geçti belki de daha geçecek kimbilir? Sevmek!
Sayfa 134 - İnkılapKitabı okudu
Ardında yaşanmış aşkının kırık hikâyesinden parçalar dökülüyordu. Yaşadığı masalsı günler göz açıp kapatıncaya kadar bitmiş, gökyüzü kara bulutlarla kaplanmıştı. Dağın, taşın bütün firari düşleri arasından parlayan o mavi gözler hayatına mal olsa da hep kurtuluş ipi olarak kalmıştır yaşadığı günlerden yadigâr.
Sayfa 206 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
54 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.