Timur'un Hindistan seferi âdeta bir askerî sanat eseridir. Hindistan'da kalabalık fillerle karşı karşıya gelen Timur'un, ordusu mağlup olmak üzereyken geri çekilmesi, düşman ordusundaki fillerin yoluna üçgen biçimli demir çatallar döşetmesi, daha sonra fillerin bu çatallar üzerine basıp ürkerek geri çekilmeleri ve kendi askerlerini çiğnemeleri...
Sayfa 125Kitabı okudu
Timur da bir insandır neticede
Sayfa 138Kitabı okudu
"Kadınlarda doğuştan gelen bir kod hatası var. Değiştirebileceklerini düşünüyorlar, hem kendilerini hem karşısındakileri, belki de dünyayı... "
Sayfa 98Kitabı okudu
Hasan Sabbah'ın ruh hastası bir kişilik olduğuna dair yorumlar biraz abartılı. Aksine, o ne yaptığını çok iyi bilen, temsil ettiği ideolojiye gönül vermiş, kendini adamış ve bu doğrultuda dâiler yetiştirmis birisiydi. Onu doğru şekilde anlamak için temsil ettiği ideolojiyi, kullandığı terminolojiyi, benimsediği yöntemleri iyi anlamak gerekir.
Sayfa 45 - Haşim Şahin BölümüKitabı okudu
Fedailer Haşhaş Kullanırlar Mıydı?
Haşhaş kullandıkları vaki değildir. Bu iddia oryantalist bir yaklaşımdır. Yani, bu teşkilatın madde kullanmaktan ziyade ideolojik bir altyapısı vardır. Hasan Sabbah, Şia'nın İsmâilîyye kolunun en önemli temsilcilerinden birisidir.
Sayfa 48 - Haşim Şahin BölümüKitabı okudu
Kerbelâ'da Hz. Peygamber'in torunları büyük bir bedel ödediler. Kerbelâ hadisesi İslam tarihinin, insanlık tarihinin en dramatik ve travmatik hadiselerinden birisidir. Kerbelâ hadisesi gerçekleştiğinde Emevi kadınlarının "bugün biz Bedir'in intikamını aldık" dedikleri rivayet edilir.
Sayfa 51 - Haşim Şahin BölümüKitabı okudu
Alp Arslan'ın, Bizans İmparatoru Romanos Diogenes ile yaptığı ve neticesinde Anadolu'nun Türk yurdu haline gelmesine neden olacak Malazgirt Savaşı, önceden planlanan bir savaş değildi. Alp Arslan'ın bu savaş öncesindeki asıl niyeti Mısır'a gidip, Şii Fatımiler ile savaşmaktı.
Sayfa 54 - Haşim Şahin BölümüKitabı okudu
Hasan Sabbah, 1090 yılında Alamut Kalesi'ne yerleşerek Nizarî-İsmailî devletini kurdu. Kartal Yuvası adıyla da bilinen bu kale, müstahkem konumu dolayısıyla kolay ele geçirilemeyecek bir noktada yer alıyordu. Burada çok sayıda daî yetiştirdi. Daha sonra bu daîlerini İslam ülkesinin değişik bölgelerine göndererek pek çok devlet adamını öldürttü.
Sayfa 57 - Haşim Şahin BölümüKitabı okudu
Ne zaman biter fırtına?
Deniz durulunca mı, sen limana varınca mı?
"Hristiyan Katolik ve Protestan Mezhebinin Kudüs ve çevresi, Ortodoks Mezhebinin Kudüs ve İstanbul, Yahudiliğin Kudüs ve Arz-ı Mev'ud ve son olarak İslamın Mekke ve Medine gibi kutsiyet atfettikleri bölgeler yüzyıllardır Osmanlı toprağıdır. Özellikle pozitivizmin ve reel siyasetin geliştirdiği modern dönemlerde dahi Osmanlı'yı ilgilendiren bazı olaylara ısrarla din merkezli olarak yaklaşılmasının nedeni bize göre budur."
Necmettin Alkan