"Etkilendiğim adamı —nasıl etkilenmezdim ki, çok yakışıklıydı, büyülenmiş ve hayran kalmış dostlarıma anlatırken alaylı bir kahkaha atacaktım. Daha oy verebilecek yaşa yeni gelmiştim fakat kolaylıkla orduya katılabilirdim ve ben onun ordusuna katılmıştım. Ama ikimiz de en baştan biliyorduk ki bu bir gönül ilişkisi olmayacaktı. Sadece, birbirine âşık olmayan fakat birbirinden hoşlanan iki yetişkindik. İkimiz de yetişkin insanlardık, birlikte eğlenmememiz için bir sebep yoktu. Bana âşık olmadığı için kırgın hissetmek hiç aklıma gelmemişti."
Sayfa 168Kitabı okudu
"Güldü, ben de güldüm. Ardından telefonu kapatıp ön bahçeden sokağa koştum. Yağmur yağıyordu. Los Angeles'ta yağmur yağmazdı. Ama yağıyordu işte ve Prenses Leia'ydım. Daha önce hiç Prenses Leia olmamıştım ve şimdi, sonsuza kadar o olacaktım. Asla Prenses Leia olmayacağım günler geride kalmıştı. Bunun ne kadar doğru ve 'sonsuza kadar'ın ne kadar uzun olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu."
Sayfa 33Kitabı okudu
"Yaptığım fedakârlık kolay bir şey değildi,
Ya sen ya bendi ve ben, seni seçtim,
Bir soytarıdan uzak olsan da çarpık, bilmecelerle konuşurdun,
Sana çok fazla şey verebilirdim ama sen çok azını istedin,
İhtiyacım olan şefkatin birazını verebileceğini düşündüm,
Ama sana sunduğum onca şeye karşın sen, nefesimi kestin
Ve şimdi onu geri istiyorum."
Sayfa 120Kitabı okudu
Carrie Fisher'in çekimler sırasında tuttuğu günlüğünden
Beni sevmen için elimden geleni yapıyorum ama istediğim sevgi değil - bunun için mücadele etmeyi tercih ederim. Mücadele. Beni seven kişiler, her zaman beni hayal kırıklığına uğratmıştır - nasıl biri olduğumu görmüyorsa, ne kadar mükemmel olabilir ki?
"Anlayabiliyor musun? Seni, beni incitmeni istediğimden daha fazla incitmek istemiyorum. Artık söz konusu, beraberken eğlenmek değil, birlikteliğimizden sağ çıkmak."
Sayfa 152Kitabı okudu
Anlamın hüznü :
.
Keşke kendimi yalnız bırakabilseydim.
Keşke nihayet kendimi yeterince cezalandırdığımı hissedebilseydim.
.