Mendil Altında
Sicil Müdürü Cavit Bey, yemekten sonra minderin üstüne uzanmış, uyumak istiyor. Ama karasinekler rahat bırakmıyorlar. Köylülerin, duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer mendil örterek mışıl mışıl uyudukları gözünün önüne geldi. Uzandı, sandalye üzerinde duran ceketinin cebinden beyaz keten mendilini alıp yüzüne örttü...
Sayfa 87 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Cemiyetin önde gelenlerinden ve önceki yönetim tarafından Avrupa'ya sürgün edilen Cavit Bey, İstanbul'a geldiğinde bu ortamı şöyle ifade ediyordu:"Memlekete bir şeyler olmuştu. Bir ümit ışığı belirmişti sanki. Eskiden olduğu gibi can çekişen bir ülke havası yoktu artık. Genç ve enerjik subayların kumandasındaki ordunun, bu kez bir şeyler yapabileceğini düşünüyorlar."
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
[Eski] Maliye Nazırı merhum Cavit Bey, Şişli’de saklı olduğu bir evde beni görmek istedi. Ferit Paşa Hükümeti başa gelir gelmez, İttihatçılar tevkif edildiği için, o da saklanmıştı. İstanbul İttihatçıları kendisini bu kongreye mümessil [temsilci] seçmek istiyorlardı. Bu hususta benim fikrimi sordu. Ben de bu hususta Mustafa Kemal Paşa’nın fikrini almadan harekete geçmemesini tavsiye ettim. Ben, Kemaleddin Sami Bey vasıtasıyla Paşa’ya yazdım. Mustafa Kemal Paşa da nazik bir surette bunun olamayacağını bildirdi. Cavit Bey müteessir [üzgün] göründü ve o hafta İstanbul’dan uzaklaştı.
322 Mustafa Kemal
Cemiyetin kurucu üyelerinden sonra ilk kayıt olan isim Mustafa Nacip Bey’dir. Kurucu üyelerin sayılarının fazla görünmesi ilkesi benimsenmiş, 100 sayı atlanmış ve 111. numarayı almıştır .Üyelerinin sayısı her geçen gün artmaya başlıyordu. Önemli isimler de sırasıyla cemiyete dahil olacaklardı. Cemal Paşa 150, Enver Paşa ise 152 numarada kayıtlıdır. Kazım Karabekir, Enver Paşa’nın rehberliğinde cemiyete girmişti (Cemiyete girebilmek için önce kayıt olan üyenin tavsiye etmesi gerekiyordu.). Ali Fuat Cebesoy 191, Cavit Bey (Daha sonra Maliye Nazırı) 295’nci üye idi. 1908 Şubat’ında ise Fethi Okyar’ın rehberliğinde Mustafa Kemal Atatürk de cemiyete dahil olacak ve 322 numaralı üyesi olacaktı
varoluş
Search for: Arama.. Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri Atatürk Ansiklopedisi > Genel > Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri 31 Ara Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri PDF
1913 yılı başlarında ise, Mahmut Şevket Paşa, sadrazam olması sonrasında Cavit Bey'i kapitülasyonların kaldırılması için Paris'e göndermişti. Ancak başarılı olunamamıştı. (Sabis, 1943:13) Osmanlı hükümetinin bu konudaki tutumu oldukça sertti. İstanbul'da Bulgaristan elçiliğinde verilen bir ziyafette Rus elçisi Giers'in Ittihatçı Halil Bey'e bu konuda neden katı olduklarına dair sorduğu soruya Halil Bey'in verdiği yanıt, Osmanlı hükümetinin olaya bakış açısını göstermekteydi; "Sefir hazretleri unutmayınız ki bir ihtilal partisiyiz. Sultan Hamid'den hürriyetimizi aldık. Kapitülasyonları lağvederek istiklalimizi almak da bizim gayemizdir. Yeni kapitülasyon asla. Filvaki siz çok kuvvetlisiniz. Memleketimizi istila edebilirsiniz, son kurşuna kadar döğüşürüz, fakat yeni kapitülasyon asla." (Halil Menteşe, 1986:75).
Reklam
Dönemin önemli devlet adamlarından olan İktisat Nazı­rı Cavit Bey, yabancı sermayenin ülkeye sokulması için her türlü kolaylığın gösterilmesi taraftarı olmasına karşın, ya­bancıların mali kontrolüne ise her zaman karşı olmuştur. Bunun için de devletin mali siyasetini Düyun-u Umumi­ ye'den kurtarmak üzerine kurmuş, borçlanma konusunda da Düyun- u Umumiye'nin hükümete kefil ve aracı olmasına da razı olmamıştır. (Akşin, 1998:396) Avrupa piyasalarının ünlü borç arayıcılarından olan Cavit Bey, (Tunaya, 1998: 331) kapitülasyonların yıkıcı ve insafsız karakterini de bir felaket olarak tanımlamış ve kapitülasyon içerikli baskıların ezikliği altındaki bir toplumun ruh halini de yansıtmıştı.
Sayfa 170 - PDFKitabı okudu
İdamına karar çıkan, eski İttihâtçı Cavit Bey'i kurtarmak için, İngiltere Kralı V. George'un Çankaya'dan af istediğini bir hatırlayın, bütün i'lerin noktaları kendiliğinden yerini bulur.
Mustafa Kemal'in, Kurtuluş Savaşı'nda beraber mücadele verdiği arkadaşlarından çoğu ile yollarının ayrılmasına neden olan önemli olay, 1926'da İzmir'de yaşanan suikast girişimidir. Bunun ardından siyasal tasfiyeye gidilir. Bu tasfiyede sadece suikastın perde arkasındakilerin bir kısmı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası üyesidir. Bir kısmı ise, 1923'te eski Maliye Bakanı Cavit Bey'in evinde toplanıp İttihat ve Terakki'yi canlandırmayı kararlaştıran eski İttihatçılar ve hilafetin kaldırılmasından sonra Mustafa Kemal'le yollarını ayırıp, Kâzım Karabekir liderliğinde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nda siyaset yapmaya başlayanlardır. Bunlar Mustafa Kemal'in eski yol arkadaşlarıdır. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşunda, Rauf Bey ve Kazım Karabekir, Mustafa Kemal'in hilafetin kaldırılması gibi reformları kendilerine danışmamasını ağır şekilde eleştirmeye başlarlar. Bunun karşılığında 1925'teki Şeyh Sait Ayaklanması gerekçesiyle çıkarılan Takrir-i Sükün Yasası ile muhalif basındaki muhafazakâr, liberal ve solcu gazeteler ile Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatılır.
Dr. Nazım Bey, Cavit Beye yazdığı bir mektupta, Büyük Millet Meclisi murahhası olan Bekir Sami Beyin, merhum Talat Paşa’ya yazdığı bir mektupta, mealen, yaptıklarınızı düşünürseniz, sizlerin Türkiye’ye girmeye hakkınız olmadığını anlarsınız. Dışarıda Türkiye ve İslam Dünyası için yeterince hizmet ederseniz, o zaman Anadolu sizi kabul eder, demiş. Dr. Nazım diyor ki, “Bütün varlığını vatana vakfeden ve bütün ömrünü tam bir ihlâsla onun kurtuluşuna adayan bir Türk’e bundan ağır bir şey yazılamazdı.”
pdf
285 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.