Cemiyetin önde gelenlerinden ve önceki yönetim tarafından Avrupa'ya sürgün edilen Cavit Bey, İstanbul'a geldiğinde bu ortamı şöyle ifade ediyordu:"Memlekete bir şeyler olmuştu. Bir ümit ışığı belirmişti sanki. Eskiden olduğu gibi can çekişen bir ülke havası yoktu artık. Genç ve enerjik subayların kumandasındaki ordunun, bu kez bir şeyler yapabileceğini düşünüyorlar."
Sayfa 137Kitabı okudu
Selanik göçmeni bir ailenin çocuğu olarak 1905 yılında doğdu. Selanik’ten aklında kalan en büyük olay büyük teyzesi Emine’nin, çok sevdiği bir arkadaşının oğluna süt annelik yapmış olmasıydı. Cavit Cav ‘Ben teyzemin süt verdiği Mustafa Kemal‘i hayatımda hiç görmedim, hep aileden biri olarak hissettim ama hiç karşılaşamadım’ der. Cavit Cav Aksaray
Reklam
[Eski] Maliye Nazırı merhum Cavit Bey, Şişli’de saklı olduğu bir evde beni görmek istedi. Ferit Paşa Hükümeti başa gelir gelmez, İttihatçılar tevkif edildiği için, o da saklanmıştı. İstanbul İttihatçıları kendisini bu kongreye mümessil [temsilci] seçmek istiyorlardı. Bu hususta benim fikrimi sordu. Ben de bu hususta Mustafa Kemal Paşa’nın fikrini almadan harekete geçmemesini tavsiye ettim. Ben, Kemaleddin Sami Bey vasıtasıyla Paşa’ya yazdım. Mustafa Kemal Paşa da nazik bir surette bunun olamayacağını bildirdi. Cavit Bey müteessir [üzgün] göründü ve o hafta İstanbul’dan uzaklaştı.
varoluş
Search for: Arama.. Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri Atatürk Ansiklopedisi > Genel > Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri 31 Ara Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri PDF
1913 yılı başlarında ise, Mahmut Şevket Paşa, sadrazam olması sonrasında Cavit Bey'i kapitülasyonların kaldırılması için Paris'e göndermişti. Ancak başarılı olunamamıştı. (Sabis, 1943:13) Osmanlı hükümetinin bu konudaki tutumu oldukça sertti. İstanbul'da Bulgaristan elçiliğinde verilen bir ziyafette Rus elçisi Giers'in Ittihatçı Halil Bey'e bu konuda neden katı olduklarına dair sorduğu soruya Halil Bey'in verdiği yanıt, Osmanlı hükümetinin olaya bakış açısını göstermekteydi; "Sefir hazretleri unutmayınız ki bir ihtilal partisiyiz. Sultan Hamid'den hürriyetimizi aldık. Kapitülasyonları lağvederek istiklalimizi almak da bizim gayemizdir. Yeni kapitülasyon asla. Filvaki siz çok kuvvetlisiniz. Memleketimizi istila edebilirsiniz, son kurşuna kadar döğüşürüz, fakat yeni kapitülasyon asla." (Halil Menteşe, 1986:75).
Dönemin önemli devlet adamlarından olan İktisat Nazı­rı Cavit Bey, yabancı sermayenin ülkeye sokulması için her türlü kolaylığın gösterilmesi taraftarı olmasına karşın, ya­bancıların mali kontrolüne ise her zaman karşı olmuştur. Bunun için de devletin mali siyasetini Düyun-u Umumi­ ye'den kurtarmak üzerine kurmuş, borçlanma konusunda da Düyun- u Umumiye'nin hükümete kefil ve aracı olmasına da razı olmamıştır. (Akşin, 1998:396) Avrupa piyasalarının ünlü borç arayıcılarından olan Cavit Bey, (Tunaya, 1998: 331) kapitülasyonların yıkıcı ve insafsız karakterini de bir felaket olarak tanımlamış ve kapitülasyon içerikli baskıların ezikliği altındaki bir toplumun ruh halini de yansıtmıştı.
Sayfa 170 - PDFKitabı okudu
Reklam
İdamına karar çıkan, eski İttihâtçı Cavit Bey'i kurtarmak için, İngiltere Kralı V. George'un Çankaya'dan af istediğini bir hatırlayın, bütün i'lerin noktaları kendiliğinden yerini bulur.
Dr. Nazım Bey, Cavit Beye yazdığı bir mektupta, Büyük Millet Meclisi murahhası olan Bekir Sami Beyin, merhum Talat Paşa’ya yazdığı bir mektupta, mealen, yaptıklarınızı düşünürseniz, sizlerin Türkiye’ye girmeye hakkınız olmadığını anlarsınız. Dışarıda Türkiye ve İslam Dünyası için yeterince hizmet ederseniz, o zaman Anadolu sizi kabul eder, demiş. Dr. Nazım diyor ki, “Bütün varlığını vatana vakfeden ve bütün ömrünü tam bir ihlâsla onun kurtuluşuna adayan bir Türk’e bundan ağır bir şey yazılamazdı.”
pdf
Cavit Bey
Mustafa Kemal Paşaya yönelik İzmir suikastı teşebbüsü ile yargılanır.idam cezasına çarptırılır.Hiçbir zaman şiddete başvurmamış az sayıdaki ittihatçıdan biri olan Mehmet Cavit bey’in son sözü, ‘’bir gün Allah sizden intikam alır’’ olacaktır.
Asılmak sana şaka geldiyse,birde çıkaralım mezardan, soralım bakalım fukara Cavit Bey,e...
Reklam
Erkeklerin kadını bir muamma olarak görmelerine karşılık onu gerçekten anlamaya çalışmamasından yakınan Se­niha Hikmet de aslında erkekti; Enis Avni müstearını da kullanan Aka Gündüz'dü (1886-1958) kendisi. Neşriyatta beliren ilk kadın imzalarının birço­ğunun arkasında, gölge yazar olarak erkekler vardı. 1908'de İttihatçıların ka­dınlara yönelik Demet ve Mehasin (Güzellikler) dergilerini izleyen Kadın der­gisinin editörü de (Enis Avni) başyazarı da (İttihatçı liderlerden Cavit Bey) erkekti. Deniz Kandiyoti'nin (doğ. 1944) ortaya attığı erkek feminizmi tabi­ri boşuna değildir. Çağ dönümünün meseleleriyle boğuşan erkekler, içinden geçtikleri toplumsal ve politik değişimin kadını da içermesi gerektiğini gö­rüyor, düşünüyor, hissediyor, tasarladıkları yeni topluma uygun bir yeni ka­dının tasarımını ve hülyasını kuruyorlardı. Doğrudan doğruya kendi arzula­rının hülyasıydı bu aynı zamanda, kendilerine layık görerek özledikleri eş­ ve-arkadaş-kadın imgesiydi. İşte, böyle bir hülyanın sakini olarak gıyabında 'tasarlandığı' için, bir muammaydı kadın.
Sayfa 741 - İletişim Yayıncılık
Atay'a göre Cavit Bey'i "Lozan'dan beri muhalefete sürükleyen sebepler şunlardır: Büyük Avrupa Devletlerinin yardımı olmaksızın ve bu yardımları temin edecek tavizler yapılmaksızın Anadolu'nun ortasında tek başımıza bir devlet kurup yaşatamazdık. İstanbul'dan ayrılmamalı idi… Cavit iktisadi ve mali alemden kafasını ayıramayan, milliyetçiliği her bakımdan "darlaşma" sayan devrim diktalarına aklı yatmayan bir Osmanlı idi. Vatanperver namuslu adamdı… Komiteci değildi." Nitekim yıllar sonra İnönü, demokratik hayata geçerken C. Başkanlığı ve parti başkanlığının aynı kişide toplanamayacağı iddia edildiğinde; CHP başkanlığı için H. Cahit (Yalçın) uygun görecek ancak daha sonra söz konusu itiraz ortadan kalktığından olay gerçekleşmeyecektir.
Sayfa 195 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Toynbee Türkiye'deki asker yöneticiler için ifade ettiği "İktisat ve Siyaset öğrenimlerini deneme yanılma yöntemiyle tamamlayacaklar" öngörüsünde kısmen de olsa yanılmıştır. Zira iyi niyet yani değer yargıları da, bilgi kadar önemlidir. Örneğin Lozan'da Düyun-u Umumiye anaparasının taksiminde İnönü ve Cavit Bey arasında çıkan ihtilafta olduğu üzere yöneticilere, yurtseverlikleri doğru yolu gösterebilir.
Sayfa 191 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
336 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.