Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

꧁ İzzeddin el Kassam ꧂

CELÂL BAYAR: (Demos Kratos-Demokrasi) halk idaresi fikrinden ibaret ve buna karşılık Türkün ruh kökü islâm nizamına yabancı, hattâ aykırı bir fert... ADNAN MENDERES: O güne kadar hiçbir suretle tanımadığımız ve yıllardır silik bir CHP mebusu olarak devam edegeldiğini bildiğimiz, o günler için Sarı Çizmeli Mehmet Ağa... FUAT KÖPRÜLÜ: ilimle doymayan ve politika açlığı içinde kıvranan, basit, temel görüşten mahrum, kafası hasis ve ruhu haris insan... REFİK KORALTAN: Menfi veya müspet bütün hassalardan sıyrılmış, depo müdürü veya tebhirhane kâtibi seviyesinde sıradan bir adam...
Sayfa 55 - Büyük DoğuKitabı okuyor
Reklam
İşte Amerikan diktası hürriyet ve demokrasinin, mavi zeminli ve altı köşe yıldızlı bayrağını ilk defa çeken <Vatan> gazetesi ve Başmuharriri Ahmet Emin Yalman'ı bu gözle görmekte hikmet vardır.
Sayfa 48 - Büyük DoğuKitabı okuyor
Fikirsizlik fikri içinde birleşebilenler, Celâl Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü..
Sayfa 47 - Büyük DoğuKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ucube İnkılaplar
İnkılâbın yeni bir ruh ve ahlâk getirmediği, üstelik milli ruh kökünü çürütme, iman ve ahlâkı yıkma yoluna girdiği artık bedahet aydınlığına kavuşmuş bir gerçektir.
Sayfa 44 - Büyük DoğuKitabı okuyor
Yeniçeriliği kaldırmak için bile bir kerecik Yeniçeri olmaya mecburiyet vardir
Evet, Mareşal... Hocayken kısa bir müddetle çağrıldığım ikinci askerliğimden döndüğüm zaman Genel Kurmaydaki odasında beni perhiz yemeğini paylaşmaya dâvet ediyor ve önüinde kocaman bir yoğurt kâsesi, bana memleket görüşümü soruyor. ⁃ Feci, diyorum; tam bir fikir ve ahlâk buhranı içindeyiz. Üstelik umumî idare plânında, insanı en basit idrakten bile mahrum kılıcı bir (psikoz-cinnet) hali... Bir isviçre gazetesi, Türkiyede ihtilali gerektirici bütün şartların mevcut olduğunu yazıyor ve buhranı, ne idarî, ne iktisadi, ne askeri, ne içtimai, ne bir șey, sadece hastalık çapında ruhî olarak gösteriyor. Memlekete girmesi yasaklanan bu gazeteyi herhalde biliyorsunuz. Mareşal, elinden yoğurt kaşığını bırakıyor, gözyaşlanı posbıyığının üzerine düşmek üzereymiş gibi bir hal alıyor ve (bas) sesinin düşük ve inlemeli toniyle: ⁃Ben ne yapayım, diyor; ne yapabilirim? Orduyu devlet ve milletin bu hali üstüne nası çıkarabilirim? Cemiyetin gidişini nasıl düzeltebilirim? ◦ Marașalle aramdaki mahremiyete güvenerek canımı dişime takıyor ve yakaladığım firsatı en gözükara şekilde değerlendirmeye kalkıyorum: ⁃Bizzat orduyu harekete geçirerek, devlete müdahale ederek, devlet idaresini ele alarak.. Mareşal, bu sesin, duvarlar ve duvardaki portreler tarafindan duyulup duyulmadığına bakar gibi gözlerini sağ ve sol taraflarda gezdirdikten sonra, tok ve biraz da küiskün, cevap veriyor: -Ben Yeniçeri değilim! Hemen yetiştiriyorum: -Unutmayın ki Yeniçeriliği kaldırmak için bile bir kerecik Yeniçeri olmaya mecburiyet vardir, Sizin, başını yiyemediğiniz adam bir gün yine sizin başınızı nasıl yer, görürsünüz!
Sayfa 41 - Büyük DoğuKitabı okuyor
Reklam
Ve kendimi fikir ve mücadele hayatına adamak üzere hepsi 12 senelik bankacılık mesleğini bir tekmede atmış, Îş Bankasından istifayı basmıştım.
Sayfa 38 - Büyük DoğuKitabı okuyor
DP'den Çektiğini CHP'den çekmedi. Ve Bugün de Aynı
Müthiş ıstıraplarla kıvranan Şükrü Saraçoğlu, o haliyle zevceme beni soruyor ve hapiste olduğum ve sabır göstermeye çalıştığım cevabını alınca şöyle diyor: -Biliyorum! Demokrat Parti devrindeki hapislerinin üçüncüye ve iki yıla vardığını da biliyorum! Bizim devrimizde birkaç aydan fazla hapiste kalmadı ve hastahanelerde idare edildi. Bir sürü takibattan da beraet ettirildi. Maksat ona gadretmek değil, gözdağı vermekti. Șimdi görsün, Başvekilini bu kadar tuttuğu rejimin ona yaptığını!... Feci șekilde can vermiş.. Koridorlarda koşarak ve <Allah> diye bağıra bağıra başını duvarlara çarparak..
Sayfa 29 - Büyük DoğuKitabı okuyor
Refik Saydam'ın bütün Cumhuriyet inşalarını devirici bu <Yeni Başvekil> tavrını belirtişinden kısa bir zaman sonra garip bir şekilde ölüşü bazılarınca normal değildir.
Sayfa 27 - Büyük DoğuKitabı okuyor
CHP Fideliğinde Yetiştirilmiş, aynı famileye bağlı ayrı bir nebat
Benim Demokrat Partiye aleyhtarlığım, onu sadece Halk Partisi fideliğinde yetiştirilmiş ve ezbere bir demokrasi aşısiyle değiştirilmeye çalışılmış, ayni famileye bağlı ayrı bir nebat bilmekten geliyor ve Adnan Menderes' e yönelişimiz de, Partisi içinde bir inkılâp telkin etmek gayesinden doğuyordu.
Sayfa 19 - Büyük DoğuKitabı okuyor
Reklam
Din Şerefinden Yoksun Şerefsiz (Sözde) Müslümanlara İthaf Olunur.
Başta küfür ve dalâlet örnekleri bulunmak üzere, kibir satanlara, kendilerini bir şey sananlara ve sapıklıkları içinde mağrur ve mes'ut yaşayanlara karşı da mukaddes şeriatten aldığımız emirle tepeden bakmayı ve kırıp dökücü olmayı ihmal edemeyiz. Bu hale de “Ene - Ben” tavrı değil, prensip ve hakikate bağlı (otorite) edası derler ve aradaki ince farkı ancak derin ve gerçek mümin kestirebilir. Bu yazıyı, küfür ve dalâlet bedbahtlarından sonra şimdi bana benlikçilik isnadına kalkışan ve sapık yollarını beğenmediğim için çırpınan bazı sözde Müslümanlara ithaf ve hakkımı gerçek ve derin müminlere havale ediyorum. "Kibirliye kibretmek sadakadır!” hâdisinin nuru içinde,"Allah" diyen çobanın ayak tozundan âdi gördüğümüz nefsimizi, kimlerin ve nelerin üstünde kabul ettiğimizi takdir hakkı gerçek ve derin mümine aittir. Ben dünyanın en üstün adamı olmak isterdim; O'nun ümmetinden en hakir ferde ait dereceyi belirtmek, O'nun ümmetinden olmanın şeref payını göstermek için... 10 Mart 1978
Sayfa 18
İstanbulun her köşesi bir ilim ocağı, bir alimin kucağıydı.
Sayfa 27 - NesilKitabı okuyor
Başı eğri olanın sonu doğru olmazdı.
İşte o sebeple en ziyade halkı yönetenlere musallat olurdum. Olurdum ki onlara yaptırırsam istediğimi ve onların teslimiyetini bozarsam halka da sirayet ederdim. Ve hep dinlerdi beni insanlar.
Sayfa 26 - NesilKitabı okuyor
İlimlerin esasi, ilimlerin şahi ve padişahi; iman ilmidir
✔ Temelleri yipratilmiş bir binanin odalarini tamir ve tezyine çalişmak, o binanin yikilmamasi için ne derece bir fayda temin edebilir? ✔ Köklerinin çürütülmesine çabalanan bir ağacin kurumamasi için, dal ve yapraklarini ilâçlayarak tedbir almaya çalişmak, o ağacin hayatina bir fayda verebilir mi?
Sayfa 83 - Bediüzzaman Said Nursi
926 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.