Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir düşününüz, Arap ulusunu barbarlıktan kurtarıp kitap ehli, uygar bir toplum haline dönüştüren peygambere birisi dese ki, dinin kutsal kitabını anlamadan ezberliyoruz, size ne der?
Evimizde Kur'an kursuna gitmiş birisi var. Ama Kur'an'ı benim kadar bilmediği gibi, Arap harfleriyle yazılı bir Osmanlıca belgeyi de okuyamıyor. Üstelik tek kelime Arapça bilmiyor. Bir kitabın içeriğini, bilmediğin bir dilde ezberlemek mi? Bunun ne yararı var? Bu hangi akla sığar?
Reklam
"Sakın ha uzaya bir Türk gönderme hevesine kapılmayın" dedi. "Bu çok pahalı ve çok gereksiz bir iş olur. Sizin en verimli olarak yapabileceğiniz şey robotik sistemler geliştirmeye ve bunların yazılımlarını üretmeye yönelmeniz olacaktır."
Sayfa 201
Mesela, bir evde yaşıyorsunuz, karı - koca ve dört çocuk var evde ve çocukların hepsi küçük. Bu evde yaşayan herkesin evde ne olup biteceğine ortaklaşa karar vereceğini ve herkesin eşit oy hakkının olduğunu hayal edelim. Mesela, evde ne yemek yapılacağına hep birlikte karar veriliyor. Ne yiyeceğine hep birlikte karar verirseniz her gün çikolata yiyip hastalıktan ölürsünüz. Dolayısıyla, bazı şeyleri o çocuklara empoze etmek zorundasınız. Bir cahiller ve aptallar demokrasisi olamaz. Çoğunluk muhakkak doğru karar verir tezi yanlıştır.
Sayfa 20
"Herkes ideal bir sistem arar. Fakat, yaşayacak sistemler statik olamaz. Tabiat, tekamül buna müsaade etmez. İdeal zannedilen sistemlerin hiçbiri de mükemmel olmamıştır. Buna elbette dinler de dahildir. Siyasi irade olmadığı zamanda toplum çöker ve nihayetinde o toplumdan birisi çıkar ve ideal rejimi kuracağı iddiasıyla insanları acılar içinde kıvrandırır.
Doğa bilimlerine olan ilgi
İşte bu nedenle her deprem, her sel, her heyelan, her fırtına, Türk toplumuna aynı derecede acı çektirir, çünkü toplum bunlarla başa çıkabilecek bilgiye sahip değildir. Din, ne Erzincan'da , ne Gemlik ve Adapazarı'nda ölenleri kurtarmış, ne Elazığ'da hortumun savurduklarını kollayabilmiş, ne de doğa afetlerini durdurabilmiştir.
Reklam
Anlamak Tutkusu
Üniversite, bu tür duygulara sahip insanlardan oluşabilirse gerçek bir üniversite olur, topluma ışık tutar, örnek sağlar. Üniversite bir topluma empoze edilmez. Toplum gerçeği arama arzusunun ve bunun bir tutku haline gelmesinin önemini anlamışsa üniversiteyi yaratır. Eğer bu anlayış toplumda yoksa, en gelişmiş üniversite sistemi kendisine hediye edilmiş olsa bile, onu kısa zamanda yozlaştırıp, ciddi bir işte dikiş tutturamayanların iaşe kapısı haline getirir.
Sayfa 199Kitabı okudu
İş bulma, evlendirme, eğlenme, zaman geçirme kurumu değil
"..Üniversite, arayan, arama tutkusunu paylaşma tutkusuyla birleştirmiş kişilerin tutkularının peşinden koştukları bir yerdir....."
Sayfa 197Kitabı okudu
Kul, iyi bir öğrenci olamaz. Türkiye'de eğitimin temel sorunu, öğrenciye önce kulluktan kurtulmasını, öğrendiğini her şeyden önce kendi keyfi ve zevki, kendi tutkusu için öğrenmesini öğretmektedir.
Sayfa 184Kitabı okudu
"Aklını özgürce yapılan gözlem ve tartışma çerçevesinde kullanan insan ve onun kültürü, bunu yapamayandan üstün olur."
Reklam
Cehennemdeki Üniversiteliler
Üniversitemiz hallaç pamuğu gibi atılıyor, sesimizi etkin bir şekilde duyuramıyoruz. Kafamıza akademik geçmişleri yeterli düzeyde olmayan YÖK başkanları, rektörler atanıyor, gık diyemiyoruz, zira atayan dönüp çoğumuza dese ki “aç çıkınını bakayım sende neler var?”, büyük birçoğumuzun mahcup olacağı kesin
Sayfa 143 - epub 3/5
144 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.