Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
146 syf.
7/10 puan verdi
Cengiz Aytmatov 90 Yaşında Samsun'da kitabı, 13-14 Aralık 2017 tarihlerinde Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi'nin ortaklaşa düzenlediği bir sempozyumun eseri diyebiliriz. Bu tarihte, Cengiz Aytmatov 'un kız kardeşi Roza Aytmatova'nın da aralarında bulunduğu pek çok katılımcı bu programa iştirak etmiş ve akademisyenler bu programda tebliğlerini sunmuşlardır. İşte bu kitapta, sunulan bu tebliğlerin, akademik makalelerin bir bölümü yer almakta. Organizasyonun başını akademisyen Mehmet Aydın çekmiş; kendisi Kırgızistan'da Manas Üniversitesi'nde de görev yapmış bir dönem. İyi bir Aytmatov okuru olarak Kırgızistan'a olan ilgisinin de etkisi ile ve Samsun ile Bişkek'in kardeş şehir olmalarını da göz önünde bulundurarak böyle bir etkinliğe önayak olmuş. Bu eserde Roza Aytmatova'nın sunuş konuşması da dahil bazı makaleler yer almakta. Bir gün içerisinde okunabilecek bir eser. Sonuçta kolektif bir çalışma. Cengiz Aytmatov 'un sinemaya yansıyan eserlerinden tutun da Mankurt kavramına, son romanı Ebedi Gelin'den Kassandra Damgası'na uzanan ve hatta Aytmatov çevirilerini de inceleyen, farklı yazıların olduğu bir kitap. Aytmatov okurlarına tavsiye ederim. Aytmatov okumamışlar için ise sırasının gelmesini beklemeleri gereken bir kitap olarak görünüyor.
Cengiz Aytmatov 90 Yaşında Samsun'da
Cengiz Aytmatov 90 Yaşında Samsun'daKolektif · Bengü Yayınları · 20201 okunma
Dağlar Devrildiğinde
Cengiz Aytmatov, Dağlar Devrildiğinde romanında bir hayvan olarak Caabars ile bir insan olarak Arsen Samançin'in paralel hikâyelerini yazmıştır. Onların kaderleri aynıdır ve aralarındaki bağlantı eski Türk halklarının totemist inanç sisteminden gelir. Romanı inceleyerek yazarın büyük ustalıkla hayvan totemizmi sembol olarak yansıttığını söyleyebiliriz. Ayrıca metinde halk edebiyatından gelen edebî paralellikler yer almaktadır. C. Aytmatov’un eserlerinde ön plana çıkan folklorik malzemenin temelinde göçebe bozkır Kırgız geleneği ve Manas Destanı vardır. Zarina Kulbarakova
Sayfa 105 - Bengü Yayınları
Reklam
Aytmatov ve sözlü kültür
... yazarın gözlerini dünyaya açmasından beri Kırgız anlatılarıyla beslenmesi, babaannesi Ayımkan’dan dinlediği masallar, türküler, ağıtlarla büyümesi şeklinde ön plana çıkan biyografisinin etkisinin olduğu da düşünülebilir. Neticede Cumakunova’nın işaret ettiği gibi, “aslında Aytmatov her ne kadar bir yazılı edebiyatın temsilcisi olarak tanınsa da, 0, onu bu meydana hazırlayan, yazarlık toprağını teşkil eden, uzun ömürlü ve çoklu kültürün, çok güçlü bir sözlü edebiyatın mirasçısı”dır.
Sayfa 98 - Bengü Yayınları
Cengiz Aytmatov, yazdığı roman ve hikâyelerde memleketi Kırgızistan’dan hareketle evrensel manada bütün insanlık problemlerini ele alır. İnsan doğa ilişkisi, insanın birbiriyle ilişkisi, insanın teknoloji sebebiyle doğayı tahrip etmesi, insanın insana kötülük yapması, savaşlar, baskılar vs. gibi bütün insani problemler Aytmatov’un hikâye ve romanlarında çok güçlü edebi metaforlarla dile getirilir. Cengiz Aytmatov, güçlü bir edebiyat dili inşa ederken, folklordan, masallardan, destanlardan, kadim mitolojik hikâyelerden de faydalanır. O, böylece tarihle günümüz insanı arasında da bağ kurmuş olur. Prof. Dr. Şaban Sağlık
Sayfa 49 - Bengü Yayınları
Aymatov
"Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti." Türkiye’de daha çok "Selvi Boylum Al Yazmalım" filmiyle tanınan ama dünya ölçeğinde, "Beyaz Gemi", "Cemile", "Toprak Ana" gibi dev eserlere imza atan Cengiz Aymatov, bugün 90 yaşında! II. Dünya Savaşı sonrası yazarları arasında yer alan Aytmatov, eserlerinde mitolojiye oldukça yakın durdu ancak onunki antik anlamından farklı olarak mitolojiyi çağdaş bir zeminde sentezlemek ve yeniden yaratmaktı.
Cengiz Aytmatov 90 Yaşında
Bundan 90 yıl önce, Kırgızistan'ın Şeker köyünde bir doğum gerçekleşti. Törekul ve Nagima Aytmatov çiftinin, Çingis adını verdikleri bir oğulları oldu. Adını verdikleri Cengiz Han dünya tarihine yön vermişti. Doğduğu bölge Talas ise Türk tarihinin en büyük dönüşümü olan İslam ile tanışmaya ev sahipliği yapmıştı. O bebeği görenler acaba onun da tarihe geçecek biri olacağına ihtimal verdiler mi? Mesela, bir Kırgız aydını olan öğretmen babası Törekul, oğlunun ülkesinden bile meşhur bir yazar olacagını, kendisini katleden Stalin terörü vesilesiyle totaliter rejimleri yerden yere vuracak büyük eserler yazacağını bilebilir miydi? Genç yaşta çocuklarıyla birlikte ortada kalakalan annesi görmüştü belki de ondaki cevheri... İşte o 12 Aralık 1928'de doğan Cengiz, Türk dünyasının en büyük romancısı oldu. Evrensel bir yazar haline geldi. On yıl önce aramızdan ayrılsa da gerçek bir ölümsüz oldu... İyi ki doğdun Cengiz Ata; iyi ki yazdın...