Avuç İçi
Eğilip avuç içini öpüyor, bir zaman çekemiyor dudaklarını kızın avuç içinden; ağlamak geçiyor yüreğinden, sımsıcak, pespembe avuç içlerine ağlamak bu kızın, göz yaşlarının bir kızın avuçlarında tomurcuklandığını görmek. Yutkunuyor...
Sayfa 268Kitabı okudu
Salih, yüreğini basan ateşi çözemedi; bir kardeşin bildik yangını mıydı bu, bir kadının erkek yüreğine vuran dişi yalazı mıydı?
Yutkundu.
Şadiye, omzunu sıkan elin gücünü çözemedi; bir kardeşin ezik okşayışı mıydı bu, bir erkeğin ürkek pençesi miydi?
Yutkundu.
Sayfa 210Kitabı okudu
Bu dünyada bir adam, bin adam, sabahtan akşama insan doğrasa kötülüğün sonunu getiremez. Hayınlığın sonunu getiremez. Ölümsüz olan kötülüktür, oğulcuğum, hayınlıktır...
Sayfa 71 - E YAYINLARI
Bana baksana sen. Canavar dediğin kim senin . Canavar
da şeytan da hepsi insandır . Sen onnardan koru kendini
Ne demişler çok laf yalansız, çok para haramsız olmaz .
-Bana kalırsa bu iş uzar ha, dedi Serder. Pek kolay olmaz. Devlet kapısından umdurmasın Allah adama. Adam fıtık olur çıkar ummaktan.
Sayfa 206
Köylü milletini iyi tanırdı. Kafasını dikene kadar kuzu gibiydi köylü milleti, ama kafasını dikmeği bir kez akıl etti mi hayır gelmezdi.
Sayfa 158
Salih, bir adım atmak istiyor; bir adım atmak Şadiye'yi tutup kendisinden yana çevirmek; iki omuzlarından tutup silkelemek onu, ona gücünü duyurmak, acıtasıya sıkmak iki omuzlarını erkekçe.
Salih, bir adım atmak istiyor; bir adım atmak Şadiye'nin saçlarını okşamak istiyor; yüreğinin eline yeniden vuran sıcaklığını Şadiye'ye duyurmak, erkekliğinin avuçlarına vuran terini Şadiye'ye duyurmak.
Salih, bir adım atmak istiyor; bir adım atmak, başını Şadiye'nin omzuna koyup ağlamak; çocukca.
Sayfa 208Kitabı okudu
Bir sigara çıkarıp yaktı. Dumanı doyasıya içine çekti. Ciğerleri yanıyordu. Gene de olanca gücüyle emiyordu. Böyle yaparsa sanki kafasını kemiren duygulardan, kanılardan kurtulacakmış gibi geliyordu