OKUNABİLECEK BAZI YAZARLAR (ALFABETİK)
ABDULKADİR GEYLANİ
ABDULLAH YILDIZ
ABDURRAHİM KARAKOÇ
ABDURRAHMAN DİLİPAK
ADEM APAK
ADEM ERGÜL
ADEM ÖZKÖSE
AHMED CEVDET PAŞA
ARALIK ÇEKİLİŞİMİZ BAŞLIYOR..
ÇEKİLİŞİMİZ BİTMİŞTİR.
BUNCA ZAMAN EMEK VE KİTAP VEREN HERKESE SONSUZ TEŞEKKÜRLER. YÜREĞİNİZE SAĞLIK GÜZEL İNSANLAR..
Öncelikle bu çekilişe bağışladığı kitaplarla, emekleriyle, paylaşımlarıyla katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Sizlerin sayenizde çok daha güzellerini birlikte yapacağınıza şüphem yok. Şimdi kazananları seçme
bilinmedik bir yerlerinde bir yer kanıyordu, bir yer yanıyordu sanki.
İnsanın olduğu yerde kötülük can bulur, tekrar tekrar doğar.
Bu dünyada bir adam, bin adam, sabahtan akşama insan doğrasa kötülüğün sonunu getiremez. Hayınlığın sonunu getiremez. Ölümsüz olan kötülüktür.
Sayfa 69 - E Yayınları / Beşinci Basım: 8 Temmuz 1997Kitabı okudu
Tavsiye Yazarlar (Alfabetik)
Abdulkadir Geylani
Abdullah Sert
Abdullah Yıldız
Abdurrahim Karakoç
Abdüllatif Uyan
Adem Ergül
Adem Özköse
Adem Saraç
Her yaşadığı an, sil baştan her düşünce yüreğindeki korkuyu besliyar durmadan;..
Baygın bir bıldırcın gibi kendiliğinden uçuyor yüreği; koca denizleri uykusuz aşıp gelmiş bir kuş gibi.
Silmeğe çalıştığı bütün resimler bir bir geçiyor gözlerinin önünden, yüreğine değerek.
.
Sayfa 371 - E YayınlarıKitabı okudu
Ölüme kadar kaçmaksa şimdiden düşüp ölmek en iyisi diye geçiriyor aklından. Bana benzer bir başka insan yok mudur bu koca dünyada? Vardır var olmasına, belki de herkes biraz benim gibidir de gizler kendisini, ..
.
Sayfa 307 - E YayınlarıKitabı okudu
" altında yaygısı yok ama , gönlünde de kaygısı yok "
Sayfa 141Kitabı okudu
İki damla yaş indi iki gözlerinden; nedense ağlamak geliyordu içinden, dünyanın bir ucunda soğuğa, yalnızlığa ve ölüme terkedilmiş gibi.
Buğulandı bakışları, daldı gitti; iki yeni damla sıcacık tomurcuklandı gözpınarlarında ve tam o sıra soğuyup dondu iki damla yaş. Bir zaman öyle kaldı, kaskatı, dünyadan uzak, düşüncelerden uzak, kaygulardan uzak
Sayfa 247 - E YayınlarıKitabı okudu
Uzak ovada bir köpek uludu; bin yıldır insan eti yiyen bir köpek.
Bir dal çatırdadı yukarda. Bir baykuş öttü.
Bir yılan tısladı başını topraktan çıkarıp. Ölüler mezarlarında soldan sağa döndüler hep birden.
.
Sayfa 115 - E Yayınları
.. ağlamak geldi içinden. Dizüstü çöktü yere, toprağa kapandı, hıçkırıklarla ağlayacaktı nerdeyse, dolu dolu ağlayacaktı. Korkusu tükenene kadar, içinde korku adına ne varsa gözvaşıyla akıp gidene kadar .
Bütün korkulardan arınacaktı o zaman, silkinip kalkacaktı o zaman, yakıp yıkacaktı, dünyayı ateşe verecekti.
Ağlayamadı, dudağını ısırdı. Direndi. zorlandı kalktı. Her yanı gerilmişti, artık yüreğinin o kabargın tıpırtısı da duyulmaz olmuştu. Titriyordu yalnız.
.
Sayfa 41 - E YayınlarıKitabı okudu
.. sessizlik, bütün çağların ötesinden kopup gelen sessizliğin nemi vuruyor yüzüne. Ölümsüzlüğü ince ıslak tülbentlere sarıp saklamışlar gibi; ..
.
Sayfa 339 - E YayınlarıKitabı okudu
Ne kötü şeydi bu yüreği sancılanmak..
Bu kuşlar niye ölüyor, diye sordu kendi kendine. Yalnız kuşlar da değildi ölen. Atlar da ölüyor, keçiler de ölüyordu, öküzler de ölüyordu, minnacık sinekler, kertenkeleler, yılanlar, çıyanlar, akrepler, kurtlar, kuşlar. Hay Allah insanlar ölüyordu en kötüsü.
.
Sayfa 66 - E Yayınları
Bir köpek, bin yıldır ölü eti yiyen bir köpek uludu uzak ovada.
Bir baykuş öttü.
Bir yılan tısladı, ardından başını toprağa soktu.
Bir dal çatırdadı yukarıda.
Ölüler mezarlarında sağdan sola döndüler.
Sayfa 126