İnsan ancak yapabileceğini isterdi. İstemek kavramı, “dilemekten ve hayallere dalmaktan” farklı bir şeydi. Bedelini göze almakla, gereğini yapmakla ilgili bir şeydi.
Niye hiçbir sokağın, caddenin, meydanın, köyün adı aynı kalmıyor, sürekli değişiyordu acaba? Tarihten kaçmak için mi? Her şeye sıfırdan başlamak için mi?
Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra sarılmanın ne anlamı kalır!
+ Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!
– Peki, sen ne görüyorsun bakalım?
+ İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.