İnanılmaz farklı bir dünya! Kendisini Proust külliyatı olarak adlandıranlara kesinlikle hak veriyorum. Kayıp Zamanın İzinde’yi okumaya resmen kendimi hazırlamışım, çünkü hakkı buymuş. Bunlar ne güzel kelimeler Proustcuğum!
“İnsan mutluluğu göremiyor. Kendimizi daima olduğumuzdan daha bedbaht sanıyoruz.”
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,205 okunma
Gerçekten iyi olan bir kitap, Batı’nın çayırlarında veya Doğu’nun cangıllarında keşfedilen yabanıl bir çiçek misali doğaldır, beklenmedik ve anlaşılmaz bir şekilde zariftir, kusursuzdur.
Söyleyin hangisiyle uğraşmak daha iyidir: Belirli bir konuda hiçbir şey bilmeyip de, en nadir olarak, hiçbir şey bilmediğini bilenle mi, yoksa o konuda bir şeyler bilip de her şeyi bildiğini zannedenle mi?
Erhan Bener’in öykülerinde farklı mekanlarda öyle bir şiirselleştirme var ki sanki sabah Paris’e akşam Beyoğlu’na ışınlanabiliyorsunuz. Genel olarak öykücülüğünde anlık duygu durumlar işleniyor.
Çünkü iyilik hep tek yönlü bir davranıştır. İyilikte yalnız tek taraflı bir irade söz konusudur. İyilik denilen bir davranışı yapmaya kimse zorlanamayacağı için vardır iyilik denilen şey.
Alman bir şair tarafından yazılan tiyatro oyunu. O dönemde savaş karşıtı yazılan en iyi oyun olarak gösterilmiş. Okurken sanki Cesaret Ana’ya şefkat besliyorsunuz ve tüm annelerin askerlik çağındaki evladı için hissettiklerini hissediyorsunuz.
Sabahattin Ali okumak işte tam da böyle bir şey. Onun ağzından dinlediğinizde sanki o mekanları uzaktan izliyorsunuz, o insanları tanıyorsunuz. Her bir cümleyle ayrı bir heyecan. Kitabın içinde özellikle Değirmen, Ayran ve Hasanboğuldu öyküleri en beğendiklerim oldu.
Seçme ÖykülerSabahattin Ali · Everest Yayınları · 0627 okunma
Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekala, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?