Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
A.Fonvil'in Akçakoca'da gördükleri:"Akçakoca'ya 15.000 kişi indirildi.Öldürücü soğuğa ve yağmura karşın,ağaç altlarından başka barınma olanakları yok.Eğer iyi yürekli birileri çıkıp;kuru ekmek vermiyorsa yiyecek birşeyleri yok.Sıtma ve veba hastalıkları onlarca kişiyi öldürüyor hergün.Dua okuduktan sonra üç dört kişi ölüyü sırtlıyorlar ve arkalarından yalnızca birkaç yakını.Kafkasya'da da gördüm ben Çerkeslerin ölü gömüşlerini.Ama burada gördüklerimi şimdiye kadar ki yaşamımda karşılaştıklarım içinde karşılaştırabileceğim hiçbir şey yok.Kadın ve çocukların ağlayıp,yırtınışları gökgürültüsünü anımsatıyor.
Sayfa 151
Bir annenin(hatta,bir,beş değil onlarca annenin)çocuğundan vezgeçmesine neden olabilecek durum ve koşulların korkunçluğunu düşünebiliyor musunuz?Kendilerinin hiçbir kurtuluş umudu kalmadığını anlayarak."Hiç olmazsa karnını doyururlar"umuduyla çocuğunun yaşamasını sağlamaya çalışan annelerin durumunu...Bu anneler,bu insanlar,Karadeniz'in öte yakasında uğratıldıkları felaketler ve korkunç koşullardaki sürgünden sonra en azından bir dam altı bulup,bir rahat soluk alabileceklerini ummuşlardı bu ülkede.
Sayfa 151
Reklam
Deniz kıyısı ölülerle dolu.Türkler önceleri bu ölüleri gereğince gömüyorlardı.Sonradan yetiştiremez oldular.Daha sonraları mahkumlar ölülerin gömülmesi işinde kullanılmaya başlandı.Güneş batınca jandarmalar Çerkesleri şehirden çıkarıyorlardı.Gün doğar doğmaz yeniden,eski-dökük toplamak üzere şehre giriyorlardı.Sağ kalanları ancak uzun zaman geçtikten sonra yeterli ekmek bulabilir duruma geldiler.
Sayfa 152
Osmanlı arşivlerinden bu konuda en iyi yararlanan araştırmacı olan Kemal Karpat Avrupa'da yayınlanan araştırmaları da inceledikten sonra 1859-1879 arasında 2 milyon Kuzey Kafkasyalı'nın vatanlarından çıkarıldığını,bunların ancak 1,5 milyonunun Osmanlı topraklarına yerleştirebildiğini yazıyor. Not:1910 yıllarına kadar süren,çeşitli sosyal,ekonomik,siyasal nedenlere bağlı göçlerin sayıları yukarıdaki rakamların içinde değildir.
Sayfa 159
tarihi bilgileri ve verilen rakamları Sürgün tarihine ilişkin genel bilgimizin içinden süzerek değerlendikten sonra inanılır bulabileceğimiz en az rakamlar: -1857-1876 yılları arasında ve çoğunluğu 1864-1866 yıllarında olmak üzere en az 1.400.000 kişi -1877-1878 Osmanlı-Rusya savaşının bitiminden başlayarak 1910 yılına kadar en az 300.000 kişi olmak üzere -1857-1910 yılları arasında en az 1.700.000 Kuzey Kafkasya'lı Osmanlı Devleti'ne göçetirilmek zorunda bırakılmışlardır.
Sayfa 160
Bir halk vatanından sökülerek yabancı topraklara parça parça dağıtılırsa uğramayacağı felaket yoktur.Kuzey Kafkas Halklarının sürgün tarihi-bugüne kadar çok azı aydınlatılmış olsa da bunun apaçık şahididir.
Sayfa 161
Reklam
Sürgün edildikleri bölgelere iyi-kötü yerleşmelerinin üzerinden 10 yıl geçmeden başlayan Osmanlı-Rusya savaşı(1877-1878)Çerkeslere yeni sürgünler,yeni yıkımlar getirdi.
Sayfa 161
Savaşın bitiminde imzalanan Ayestefanos(3 Mart 1878)ve berlin (13 Temmuz 1878) anlaşmalarına Rusya tarafının ısrarıyla "Çerkeslerin Rumeli'den çıkarılarak Osmanlı-Rusya sınırlarından uzak yerlere gönderilmeleri"maddesi kondu.Böylece Rumeli'ne 1859-1876 yılları arasında yerleştirilen Çerkesler,birkez daha yerlerinden kaldırılarak Anadolu içlerine ve Orta-Doğu bölgelerine sürgün edildiler.Bu ikinci sürgünde devlet eliyle gerçekleştirildi.
Sayfa 163
Kuzey Kafkas Halklarının 1857-1883 yılları arasında büyük gruplar halinde vatanlarından ayrılmaları göç olarak isimlendirilemez.Bu olgu,insanların kendi isteğiyle,yeni fırsatlar aramak için vatanından ayrılması olarak nitelenemez.Bu ayrılığın tarihi nedenleri,yüzyıllar boyunca Kafkasya'nın birbiri ardınca uğradığı istilalarla yavaş yavaş oluşmuştur.19.y.y boyunca Kuzey Kafkasya'nın Rusya saldırısına direnme sürecinde gereken ortam ve koşulları olgunlaştıran bu "Ayrılış":zamanın sömürgeci devletlerinin hepsinin çıkarlarına uygun olduğu için;dini,siyasi propagandalarla da körüklenmiş:Çarlık Rusya'nın zulüm ve katliamlarıyla önüne geçilmesi olanaksızlaşmış bir "Sürgün"dür.
Sayfa 169
1896 yılında İstanbul'a giderek geri vatanına dönen Khumaran köyünden Veko,o zaman Kafkasyalıların içine düştükleri durumu şöyle belirlemişti: "İstanbul'a gitmeyen istanbul diye ölüyor.Gidenler istanbul'da ölüyorlar.
Sayfa 171
201 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.