Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Cermenler zamanı geceye göre ölçüyordu. Bu eski ölçümün Avrupa'daki halk inanışlarında izleri hala sürmektedir; bazı bayramlar gece kutlanır; örneğin Noel gecesi, Paskalya, Pentekost, Aziz Yuhanna Günü.
Eski Cermenler kadınların kutsal bir yanı olduğuna inanıyor, bu nedenle kâhin olarak onlara danışıyorlardı.
Reklam
NAZİ ALMANYASI'NDA IRKÇI DÜZEN
Reich’in (Nazi Almanyası) Ukrayna komiseri Erich Koch, 1943’te, "Biz üstün bir ırkız ve en mütevazi Alman işçisinin bile toplumsal ve biyolojik olarak buranın halkından bin kez daha değerli olduğunu hep hatırlamalıyız" diyordu. 1940’tan itibaren, Polonya’nın batısında yaşayanlar, topraklarına Alman köylülerinin yerleştirilebilmesi için ya doğuya sürüldüler ya da öldürüldüler. Sovyetler Birliği’nde, savaş "Yahudi-bolşevik"lerin ortadan kaldırılmasını amaçlıyordu. Bunlar yok edildikten sonra "hayat sahası", "üstün insan"lara kalacaktı. Batı Avrupa’da, yenilen halklar katı bir ırk hiyerarşisine göre sınıflandırıldılar. En üstte Cermenler yer alıyordu. Ardından Latinler geliyordu; en altta da Slavlar. İskandinavlar, Lüksemburglular ve Hollandalılar ise, saf olmayan unsurlarından, yani Yahudilerden "arındırıldıktan" sonra asimile edilebilecek kadar Cermen ırkına yakın kabul ediliyorlardı. TÜSİAD TARİH 1945 1990 Sayfa 48
NAZİLER ve IRKÇILIK
Hitler, dünyada eşit olmayan ve belli bir hiyerarşiye göre sıralanan ırkların yaşadığına inanıyordu. Ona göre, insanlık tarihi ırklar arası mücadelelerle açıklanabilirdi. Hitler, Darwin’in hayvan türleri için 19. yüzyılda ileri sürdüğü "yaşam savaşı" ve "doğal eleme" kavramlarını insan toplumuna uyarladı. Nazi ideolojisi, en saf temsilcilerinin Cermenler olduğu iddia edilen Aryenlerin dünyaya hakim olması gereken üstün ırkı oluşturduğu fikrine dayanıyordu. Bu hedefe ulaşmak için Yahudileri yok ederek ırkın saflığı korunmalı ve doğuda "alt ırk" olarak kabul edilen Slavlardan alınacak topraklarla bir yaşam alanı oluşturulmalıydı.
Sayfa 393Kitabı okudu
1088 syf.
7/10 puan verdi
İlk kısımda dil öncesi homo sapiens, homo erectus ve neandertallerin yaşama biçimleri, kullandıkları eşyalar ve iletişim biçimleri üzerine detaylıca eğilerek başlamış kitaba yazar. Dilden önceki dönemlerde şekillenmeye başlayan yaşam biçimleri gereği ortaya çıkan totem, tabu ve inançlara da değinerek tanrılarının doğuşunun kökenini aramış.
Fikirler Tarihi - Ateşten Freud'a
Fikirler Tarihi - Ateşten Freud'aPeter Watson · Yapı Kredi Yayınları · 2014158 okunma
Irkçılık neden aptallıktır? Milliyetçilik farz mıdır?
melikeninsairi.wordpress.com Irkçılık meselesi daima tartışıldı durdu. Az dşünürlerin söylediği gibi aptallarla tartışmayın kaybedersiniz gibi söylemleri de çöpe atın gitsin.. Neden mi? Bilimsel gerçekliği olan birşey tartışılmaz da ondan. Matematik formülleri ne ise Kirchhoff'un akımlar kanunu odur. Bilimsel gerçeklik dediğimiz
Reklam
130 syf.
7/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Barbarlara Reddiye...
Afrika'da misyoner olarak görev yapan Fransız papaz Lavigerie bir köle ticareti karşıtıydı. İslam dinini barbarlıkla ve siyahi kölelere karşı kötü muamele etmekle suçlaması üzerine (o sırada Pariste Hukuk okuyan) Mısırlı tarihçi Ahmed Şefik paşa bu kitabı yazmıştır. Kitap 6 bölümden oluşuyor. 1) Antik çağlarda kölelik. 2) Orta çağda
L'esclavage Au Point De Vue Musulman
L'esclavage Au Point De Vue MusulmanAhmed Şefik Paşa · Cornell University Library · 02 okunma
Çoğu imparatorluk seçkini, imparatorluktaki tüm insanların genel mutluluğu için çalıştıklarına yürekten inanıyordu. Çin'deki yönetici sınıf ülkenin komşularını ve bunların yabancı tebaalarını, imparatorluk kültürünün götürülmesi gereken zavallı barbarlar olarak görüyordu. Cennetin yetkileri imparatora tüm dünyayı sömürmesi için değil, insanlığı eğitmesi için bahşedilmişti. Romalılar da kendi hükümranlıklarına barbarlara barış, adalet ve refah götürme misyonlarıyla haklılık kazandırıyorlardı. Boyalı Galyalılar ve vahşi Cermenler, Romalılar onları yasalarla evcilleştirerek büyük hamamlarda temizleyip felsefeyle eğitene dek pislik ve cehalet içinde yaşıyorlardı. M.Ö. 3. yüzyılda hüküm süren Maurya İmparatorluğu, cahil dünyada Buddha'nın öğretilerini yaymayı misyon olarak belirlemişti. Halifeler de peygamberin vahiylerini mümkünse barışçıl yollarla, gerekirse de kılıç zoruyla yaymak için ilahi bir yetkiyle donanmışlardı. İspanyol ve Portekiz imparatorlukları da Doğu Asya ve Amerika'da peşinden koştukları şeyin zenginlik değil, insanları doğru inanca döndürmek olduğunu öne sürdüler. Aynı şekilde, İngilizlerin liberalizm ve serbest ticareti yayma misyonlarının üzerinde güneş hiç batmıyordu, Sovyetler tarihsel olarak kapitalizmden ütopik bir proleterya diktatörlüğüne giden yoldaki yürüyüşü kolaylaştırma görevini yakıştırdı kendisine. Bugün çoğu Amerikalı, Üçüncü Dünya ülkelerine Cruise füzeleri ve F-16'larla bile olsa demokrasi ve insan hakları kazanımlarının götürülmesi gerektiğini düşünüyor.
Sayfa 203Kitabı okudu
Irksalcılı- ğın bilimsel bir teorisini geliştirme denemesi, yazarı tarafından “tarih bilimi” olmasını istediği Essai sur l'inégalité des races humaines (İnsan Irklarının Eşitsizliği Üzerine Deneme, [1854] 1970) adlı ese­rin yazarı Fransız sosyalist teorisyen Joseph Arthur Gobineau’dan (1816-1882) geldi. Gobineau, farklı niteliklere ve
64 syf.
3/10 puan verdi
20 sayfası inceleme, 40 sayfası notlardan teşekkül, çerezlik bir kitap. Kuzey Amerika Kızılderilileri ve Cermenler merkezde olmak üzere, 4-5 maddede inancın kökenine sebepler sunulmuş ama bana göre doyurucu olmaktan uzak bir çalışma olarak kalmış. Beklediğimi bulamadım.
Kurt Adam Batıl İnancının Kökeni
Kurt Adam Batıl İnancının KökeniCaroline Taylor Stewart · Laputa Kitap · 201919 okunma
Reklam
Agarta-Şambala, Anunnaki, Elohim
_Agarta, tanrısal üstün ırk Aryanların yaşadığı iddia edilen yer altı imparatorluğudur. Başkenti ise Şambala’dır. Agarta iyiliği, Şambala kötülüğü temsil eder. Dünyada yaşanan tüm olayların Agarta-Şambala mücadelesinden ibaret olduğu iddia edilir. Agarta, teozofik ve ezoterik kaynaklara göre önceki devrenin sonlarına doğru Mu ve Atlantis' ten
Kelt Gensi
"...babalık hukukunun bu çağda, Cermenler arasında ne kadar yeni olduğunu kanıtlar. Ortaçağa kadar analık hukukunun izlerine rastlanır. Ortaçağda bile, özellikle serfler arasında, babalığa pek de güvenilmezdi."
Cermenler ihtiyaçları olduğu kadar toprak ve illke alma ve zapt etmeyi bir hak olarak görürlerdi. Onların gözünde "kan ile fethedilecek yeri,ter ile fethetmek ternbellikti.
146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.