Yağmur yağıyordu kesik kesik…Tıpkı ömrümüz gibi…
Gecenin kimsesiz sokaklarında dalgınlığına kaçan bir mürekkep balığıydım artık…
Sayfa 45Kitabı okudu
Günlerdir sana yeniden yazmamı istiyorsun benden… “Sana neyi anlatayım…Her sarnıç küflü bir yağmuru,her sevda bir ayrılığı yaşar…”
Sizi ait olduğunuz çevre için değil, bana ait olmanız için değil, karşılığında beni sevmeniz için değil... Sadece siz olduğunuz için sevdiğimi söyleybilseydim...
Sayfa 9Kitabı okudu
Seni aramayı düşündüm sonra, ama hemen vazgeçtim. Çünkü seni değil, sadece tenini özlediğimi hissettim o an.
...
Ama aradım yine de seni...
Sayfa 11Kitabı okudu
Artık benim üzerime düş kurmadığınızı bile bile, alıp beni düşlerinizde yaşattığınız o adaya götürmenizi isteyebilseydim.
Sayfa 8Kitabı okudu
Bana, git, dediniz...
Sonra, gitme... Kal, dediniz...
Sayfa 7Kitabı okudu
Oysa en çok siz de soluk alıp veriyorsunuz diye sevdim ben yaşamı.
Sayfa 6Kitabı okudu
Asla, çözemediğim kurallarıyla, beni hep dışına sürükleyen hayata yeniden tutunmaya çalıştığım tek yerin, size duyduğum bu derin aşk olduğunu bilmediniz hiç...
Ayrılık değil,özlemek hiç değil;en büyük acı,bu giderek büyüyen boşlukmuş...En büyük dert kimi özlediğini,kimi sevdiğini bilememekmiş...En büyük kayboluş sevip sevip sonunda kimi sevdiğini bilememekmiş...İçimde bir ses durmadan,dünyanın sonu geldi, diyor.Dünyanın sonu bu halime öyle çok uyuyor ki,hiç üzülmeden,hiç korkmadan kabulleniyorum onu.Öylesine bencilim ki,dünyanın sonunu kendim gibi çok seviyorum..''
Asla, çözemediğim kurallarıyla, beni hep dışına sürükleyen hayata yeniden tutunmaya çalıştığım tek yerin, size duyduğum bu derin aşk olduğunu bilmediniz hiç...