H Ç

148 syf.
6/10 puan verdi
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse
8.1/10 · 37,5bin okunma
Reklam
Tek kelime
Tek kelimelik bir soru cümlesi, kısa, basit ve sade. Neden? Hayatın ironisi de bu galiba. Bu kadar kolay sarfedebildiğimiz bir soru cümlesinin cevabını tüm insanlık tarihi boyunca cevaplayamamış olmamız. Bu kelime birinin dilinden havaya süzüldüğü anda zaman durur ve inanılmaz bir kontrast oluşur evrende. Bir tarafta duyacağı cevap ile aklındaki tüm karanlıkların rengarenk aydınlanacağını düşünen, diğer tarafta hiç bilmediği bi evrende tanımlayamadığı korkunç yaratıklardan gizlenmeye çalışırken bir anda hepsinin dikkati kendisine kesilen. Bir tarafta sükun, diğer tarafta kargaşa. Bu soru çok güzel görünen basit bir kapıdır, açıldıktan sonra kimseyi bir yere götürmeyen, aksine insanın taşıyamayacağı kadar belirsizlikle ona cevap veren. Peki Neden?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
H Ç
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger
6.6/10 · 58,6bin okunma
İnsan akılcı bir hayvan değildir, düşüncelerini akıl kılıfına uyduran bir hayvandır. Robert Heinlein
Reklam
Normalde kötü bir binici bile, en azından atını kontrol edemediğinin farkındadır. Bizse at ne yaparsa yapsın ona tam da öyle davranması için emir verdiğine ikna olmuş bir biniciyiz. Dolayısıyla içgörü probleminin esası, bilincin görece ufak oluşundan çok aktif olarak kendini kandırma yeteneğinden kaynaklanıyor.
Neden Meryem Ana gibi "bakire anne" imgeleri bu kadar yaygın? Belki anneliği ve kadının "saflığını" kutsallaştıran topluluklar, istikrarlı ve kalabalık hale gelerek daha bireyci ve özgürlükçü komşularını yendiler. Bu sayede "anne" arketipini mümkün kılan zihinsel altyapıları sonraki nesillere aktarıldı. Keza şeytan inancı: Hem istenmeyen kişisel arzularımızın faturasını bir başkasına kesmemizi sağlıyor hem de toplumsal düzeni koruyor. Voltaire, "Tanrı olmasaydı onu icat etmek zorunda kalırdık," demişti. Aynısı neden şeytan için de geçerli olmasın? Kendine tanrılar ve şeytanlar yaratmayı becerebilenlerin torunları olabiliriz.
Düşüncelerimizin mevcut inançlarımızla tutarlı olmaları, çoğu zaman dış gerçeklikle uyuşmalarından bile daha önemlidir.
Aynadaki o suretin arında, neokorteksinizin hemen altında, sizden çok daha uzun süredir orada olan biri daha var. Afrika'nın çayırlarında hayatta kalmaya çalışırken bir anda kendini milyonluk metropollerde, marketten kalıp kalıp doymuş yağ alırken bulmuş bir zaman mültecisi. Buraya ait olmadığını bilse de elinde değil; liderlerin öyküleriyle coşuyor, hocaların ninnileriyle uyuyor, "ötekilerin" tehdidiyle kenetleniyor. En çok da korkuyor: Başka doğruların varlığından, yanılmaz tanrıların yokluğundan korkuyor. Giderek karmaşıklaşan bir dünyayı, giderek kısalan cümlelerle anlamak istiyor. Bilgi Çağı'nda cehaletin verdiği mutluluğu arıyor. Bunlardan biri gerçek diğeri sahte kimliğimiz değil, ikisi de biziz. Daha karşısındakiyle doğru düzgün konuşmasını öğrenemeden internet ile her yana bağlanmış, daha kendisini tanıyamadan uzayı keşfetmeye başlamış trajik yaratıklarız
H Ç
Bir kitabı okumaya başladı
Fotoğrafın Kısa Öyküsü
Fotoğrafın Kısa ÖyküsüIan Haydn Smith
6.8/10 · 22 okunma
Reklam
Enthusiasm kelime kökü ve Nitelik
"Girişkenlik" (gumption) sözcüğünü severim. Çünkü Nitelikle temasa geçen birinin ne olduğunu anlatır. O kişi girişkenleşir. Grekler buna "enthousiasmos" derlerdi, anlamı, "theos'la dolu", yani Tanrı'yla ya da Nitelikle.
Sanat - Teknoloji
Teknoloji yalnızca nesneleri yapmaktır ve nesneleri yapmak, doğası gereği çirkin bir şey olamaz; çünkü bu durumda, yine nesneleri yapan sanatlarda da güzelliğin var olması olanaksızdır. Aslında, teknolojinin kökünü oluşturan 'techne', sanat anlamına geliyordu. Antik Grekler kafalarında sanatı, imal etmekten ayırmamışlar, bu yüzden bunlar için ayrı sözcükler üretmemişler.
Sayfa 297Kitabı okudu
211 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.