Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Başak

131 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Trenin Tam Saatiydi, hiçbir şey söylemeyenlerin öyküsü. Hiçbir şey söylemeyenlerin sessizliği de en korkutucusu, yazarın kitapta söylediği şekliyle. Çünkü kendisi de hiçbir şey söylemeyenlerden olmuş, en korkunç sessizliği yaşamıştır. Her şeyi söylemenin ardındaki sessizlik ona daha yaşanılası gelmiş ve böylece başlamıştır yazmaya. Böll’ün dilinin
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019473 okunma
Reklam
120 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Blanchot'nun bekleyiş mekanında iki kişi vardır. Bu iki kişi, bir otel odası tasvirini andıran mekanda yalnızca birbirlerini duyar, kendi mevcudiyetlerinden haberleri dahi olmaz. Uzun koridorlar, der devamlı Blanchot, bununla bomboş odanın tek somut tasvirine mi, iki bedensiz zihin arasındaki yola mı işaret eder bilinmez. Bize yalnızca bir kadın
Bekleyiş Unutuş
Bekleyiş UnutuşMaurice Blanchot · Monokl Yayınları · 2018699 okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
''Tanrı dünyayla sadece zar atışmakla kalmaz, gelen zarları da görmemize izin vermez,'' der Lem bir keresinde. Alea iacta est. Zarlar atıldı. Fakat insan bu zarların neresinde? İnsanın yüzü düşen zarın üst yüzünde mi, altında mı? Yoksa zarların atıldığı evrenin dışında, bir sıfır noktasında mı? Şüphesiz insanın yüzü atılan zarların üzerinde
Yenilmez
YenilmezStanislaw Lem · İthaki Yayınları · 2018599 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
125 syf.
9/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Jean Genet kendisinde 20. yüzyıl Fransa'sının ötekileştirdiği neredeyse her özelliğe sahiptir. O bir hırsızdır, bir anarşist, bir eşcinsel… Bunun yanında oyun yazarı, politik aktivist, düşünür gibi sıfatlara da sahiptir. O isimlerini hiç önemsemez. Toplumun tüm yapılandırmalarına, kalıplarına, değerlerine karşı çıkar. Bunu göstermek istercesine
Balkon
BalkonJean Genet · Ayrıntı Yayınları · 2021205 okunma
109 syf.
8/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Dürrenmatt'ın uzun öykü olarak yazdığı, hatta tek cümlelik bölümlerinden ötürü bize uzun bir roman okuyormuş hissi veren Gözlemcileri Gözlemleyenin Gözlemi bir psikiyatristin karısının ortadan kaybolmasıyla başlar. Psikiyatrist karısının kaybından, kısa sürede ortaya çıkan ölümünden kendisini sorumlu tutar. Karısını kendi gözünden bir gözlenen
Gözlemcileri Gözlemleyenin Gözlemi
Gözlemcileri Gözlemleyenin GözlemiFriedrich Dürrenmatt · Can Yayınları · 2000112 okunma
Reklam
203 syf.
10/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Borges'i okumak onun da inandığı düşlerin önüne çekilmek gibidir. O Ficciones'de öncelikle Menard karakterini yaratırken gerçekten de Don Quixote'yi onun dünyasında Cervantes’ten başkasının da yazabileceğine inanmıştır. Don Quixote'yi Wall Street’e oturtmaktan hiç çekinmemiştir. Kendi tabularına, politik görüşüne, felsefesine tamamen zıt
Ficciones
FiccionesJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 2013408 okunma
180 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Badiou etiğe döneminin postmodernist düşünürlerinden farklı yaklaştığı için oldukça önemli bir yere sahiptir. Etikten önce yolu bu soruna çıkan ilk sorgulamalara kadar döner. Bugünkü etik her şeyden önce insan hakları ile ilgilidir. Günümüzde etik insanı doğumundan ölümüne dek meşgul edecek, iyiyi merkez alıp kötüyü sınır dışı bırakacak evrensel
Etik
EtikAlain Badiou · Metis Yayınları · 2019110 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Kierkegaard kendiliği hatırlayan ilk filozoftur. Felsefenin görevinin yalnızca tümel olanlarda değil, tikel olanlarda da işlemesi gerektiğini bize hatırlatan ilk isimdir belki de. Aydınlanmanın ilerlettiği rasyonalist anlayışa karşı çıkarak geleneksel din ve ahlak hakikatleriyle birlikte öznel hakikati öne çıkarır. Öznel hakikatleri ile varoluşunu
Korku ve Titreme
Korku ve TitremeSoren Kierkegaard · Pinhan Yayıncılık · 20151,723 okunma
488 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
''Tarih bize değil, biz tarihe aidiz.'' der Alman felsefeci Gadamer bir kitabında. Tarihi yaratıp onun kanatları altına gireriz. Tarihsel geleneğin artık bizim elimizde olmayan dili, biçimi, sembolleri ve ruhu tarihi yazanların adeta tepesine konmuştur. Bu yüzden Huizinga'nın dilinden Orta Çağ'ı okumak tarihin işaretleri, sembolleri ile birlikte
Ortaçağın Günbatımı
Ortaçağın GünbatımıJohan Huizinga · İmge Kitabevi Yayınları · 199737 okunma
384 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mekanın Poetikası; mekanların, her türlü alanın günlük hayatta hiç dikkat etmediğimiz detaylarının incelemesi üzerine kurulur. Her şeyden önce bir bilim felsefecisi olarak Bachelard mekanın bilimsel ve felsefi açıdan çözümlemelerine girişir fakat ne var ki aniden ''Bir de şairlere kulak vermeli,'' diyerek çeşitli şairlerden devamlı alıntılar
Mekânın Poetikası
Mekânın PoetikasıGaston Bachelard · Kesit Yayıncılık · 1996197 okunma
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
''Bir ölüm ezgisi yükseltiyorum ve uçurumdan yükselen kaosu ve çağların derinliğinden gelen kadim korkuyu selamlıyorum!'' Caraco kitaplarını yazmaya değin kendisini, medeniyetini, kimliğini çoktan kaybetmişti. O çürümüş uygarlığın altında ezilirken birilerini arıyordu, onu oradan çıkaracak olanları değil, kendisi ile birlikte bu ezilmişliği kabul
Kaos'un Kutsal Kitabı
Kaos'un Kutsal KitabıAlbert Caraco · Sel Yayınları · 20162,189 okunma
172 syf.
9/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Amerikalı çağdaş filozof John Searle bir kitabında şöyle der: ''Zihnin bir bilgisayar programı olduğunu kabul eden teorinin tabutuna son çiviyi çakmak istiyorum.'' İşte Bilincin Gizemi adeta bu teorinin tabutuna çakılan son çivi olur. Searle analitik felsefe geleneğini ve özellikle Wittgenstein'ın dil felsefesini günümüze kadar ulaştırabilen bir
Bilincin Gizemi
Bilincin GizemiJohn R. Searle · Küre Yayınları · 201849 okunma
332 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Amerikalı parçacık fizikçisi Victor Stenger yaşamı boyunca kendisini kuantum fiziğine, bilim felsefesine ve dini şüpheciliğe adamıştır. Temel parçacıklar ve parçacıkları enerji kaynaklarına dair çalışmalarının yanı sıra bilim ve din ilişkilerine getirdiği eleştiriler ve sahte bilimi çürütmeye yönelik kitaplarıyla tanınmıştır. Yazarın Bilinçsiz
Bilinçsiz Kuantum
Bilinçsiz KuantumVictor J. Stenger · Ginko Bilim Yayınları · 201923 okunma
233 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Zizek'e göre hiçbir şey tek bir açıdan değerlendirilemez. Onun durumlara bakışı bazen anamorfik, bazen simgeseldir. Ona göre, kitaptaki bir söylemi bağlamında, bakışlar kayar, geçer, aktarılır, elden kaçırılır. İşte onun ortaya atacağı yamuk bakış tam da burada devreye girer. Lacancı psikanalize başlangıcını bile bu bakış sayesinde sondan yapar,
Yamuk Bakmak
Yamuk BakmakSlavoj Zizek · Metis Yayınları · 2012387 okunma
103 syf.
8/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Zıtlıklar, birbiri ardına sıralanmış oksimoronlar bizi nereye götürür? Çelişkili ve hiçbir zaman hakikate varmayacak bir hayata mı? Belki sonunun saçmalığa gitmesi kaçınılmaz olan bir hayata, krizlerin hem en büyük engel hem de tek çıkış yolu olacağı sonsuz bir döngüye... Peki tüm bu sonu gelmez çelişkilerin ortasında insan nerede durur? İşte
Büyük Romulus
Büyük RomulusFriedrich Dürrenmatt · Kültür Bakanlığı Yayınları · 198572 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
20. yüzyıl göstergebilimcisi Roland Barthes, Yazı Üzerine Çeşitlemeler ve Metnin Hazzı adlı bu denemelerinde göstergebilimci kişiliğini kısa süreliğine bir kenara bırakıyor. Uzun yıllar insanlara dilin inceliklerini kavratmaya çalışmış olan yazar, bu kez önce yazının inceliklerini düşündürmeye davranır. Öncelikle okuru yazıya davet eder. Taşlar,
Yazı Üzerine Çeşitlemeler
Yazı Üzerine ÇeşitlemelerRoland Barthes · Yapı Kredi Yayınları · 201620 okunma
Reklam
129 syf.
7/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
D.H. Lawrence, kuşkusuz 20. Yüzyılın en büyük modernist yazarlarından birisidir. Romanlarında ve hikayelerinde realite ile moderniteyi harmanlayarak döneminde ortaya çıkan kaçınılmaz yaşam koşullarını irdeler. Sanayi Devrimi’nin ve sanayileşmenin insan üzerinde etkilerini incelerken dönemine göre fazla cüretkâr davranır. İşte yazarın yayımlanmış
Anka Kuşu
Anka KuşuD. H. Lawrence · Yapı Kredi Yayınları · 2006108 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Michel Tournier kitaplarında eski mitleri kendi yorumlarıyla yeniden uyarlayan bir Fransız yazar. Aynı zamanda bir edebiyat eleştirmeni olması onu efsaneleri eleştirerek güncelleştirmesi yoluna iter. Şöyle der vakti zamanında: ''Yazarın görevi mitleri ölümden kurtarmaktır.'' İşte Cuma ya da Pasifik Arafı da, Robinson Crusoe mitinin ölümden
Cuma ya da Pasifik Arafı
Cuma ya da Pasifik ArafıMichel Tournier · Ayrıntı Yayınları · 2021163 okunma
197 syf.
8/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Fransız yazar Robert Pinget, döneminde Yeni Roman akımına katılmış sayılı yazarlardan birisi olmasına rağmen ismini duyan çok yoktur. Günümüzde hakkında hemen hiçbir kaynak bulunmaması ile birlikte yaşadığı dönemde de adından söz ettirememiş. Kendisinin bu yönde bir gayesi de yokmuş zaten. O dönem Samuel Beckett'in yakın arkadaşı olması ile
Libera
LiberaRobert Pinget · Yapı Kredi Yayınları · 20045 okunma
296 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hekimlik mesleği anlamına gelen tababet kelimesi, Arapçada doğa anlamına gelen 'tab' kelimesinden türer. Filozof kelimesinin ise Antik Yunan’da ilk kullanımı Pythagoras’a dayanır. Pythagoras’ın bu kelimeyi tevazudan uzak bulduğu için 'feylesof' olarak kullandığı rivayet edilir. İslam felsefesinde kullanımı yaygınlaşmış olan bu kelime Arapçada hala
Hekimin Filozof Hali
Hekimin Filozof HaliKolektif · İthaki Yayınları · 201862 okunma
172 syf.
9/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
''Kendim için yazmayı seviyorum ben, bitirdiğimde haz anından sonra bir erkeğin yana kayışı gibi oluyor, hani uyku bastırır, ertesi gün bambaşka şeyler tıkırdatır pencerenizi, bana göre yazmak bu.'' Julio Cortazar; deneysel edebiyatçı kişiliğiyle, edebiyata bakış açımın büyük ölçüde uyuştuğu isimlerden birisi olmuştur her zaman. Yazıları ve
Ayakizlerinde Adımlar
Ayakizlerinde AdımlarJulio Cortazar · Metis Yayınları · 2000162 okunma
180 syf.
9/10 puan verdi
"Gece yarısından sonra zamanın kendine özgü bir akışı vardır. Ona karşı koyamazsın." Aynen bu cümlede anlatıldığı gibi zamanın ve dünyanın kendi içinde bir akışı, ilerleyişi vardır. İnsanlar aynı anda birbirlerine tamamen zıt şeyler yaşabilirler. Biri gülerken, diğeri ağlar. Biri o anda hayatının en mutlu gününü yaşarken diğeri en zor gününü yaşar. Bu da tamamı ile zamanın hiçbir engele takılmadan, su gibi akıp gitmesinden kaynaklıdır. Zaman bu şekilde akıp giderken biz ise onu yalnızca gözlemliyoruz. Dünyaya, insanlara, yaşananlara ve yaşanacaklara yalnızca bakıyoruz. Aynı bir kamera gibi. Dünyaya bakan bir kamera gibi. Kitapta anlatılmak istenen şeyin tam olarak bu olduğunu düşünüyorum. Zaman akıp gidiyor. Oysa ki biz, yalnızca izleyiciyiz. Geniş zaman, 3. kişi anlatım; gelişen olaylar, vermek istenilen mesaj. Müthiş bir üslup ve harika bir işleyiş. Kitap da, zamana ayak uydurmak istercesine "tek bir gecede" akıp gidiyor. Bu yazara bu kitapla başladığım için mutluyum ayrıca diğer kitapları için de sabırsızlanıyorum.
Karanlıktan Sonra
Karanlıktan SonraHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20174,191 okunma
Reklam
56 syf.
10/10 puan verdi
Stefan Zweig'ın kıyıda köşede kalmış, müthiş bir anlatım gücüne sahip kitabı. Bu kısacık öykü kitabı, okuyucuda öyle hisler uyandırıyor ki çağımızın en büyük sorunlarından birini kısacık bir öykü ile anlamamızı ve farkına varmamızı sağlıyor. Bununla kalmıyor, bunu öyle derin cümlelerde saklıyor ki, okurun içini titretiyor. Aynı zamanda Zweig, bu hikayesiyle birnevi edebiyatta polisiye türüne yeni bir bakış açısı kazandırıyor ve bu çok da hoşumuza gidiyor. Bir insanın sahip olduğu(olması gereken) duyguları bir hayvana yüklüyor ve bununla birlikte olayların nasıl değişebileceğini sunuyor. Yani, Zweig bu sefer kendi yarattığı psikolojiyi bir hayvan üzerinden gösteriyor. Bunu hafif bir polisiye ile birleştirince de muazzam bir okuma zevki sunmayı başarıyor.
O muydu?
O muydu?Stefan Zweig · Can Yayınları · 20195,3bin okunma