"Kendini öldürmeyi düşünüyormusun? Diye sordu taylor bana."
"Evet dedim."
"Şu ampulü tutan kabloyu aşağı çek kovaya su doldurup ayağını içine sok. Ampulü çıkarıp parmağını duya sok. Çıktın buradan."
"Uzun süre baktım o kabloya."
"Teşekkür ederim taylor. Çok yardım seversin."
"Kendini öldürmeyi düşünüyormusun? Diye sordu taylor bana."
"Evet dedim."
"Şu ampulü tutan kabloyu aşağı çek kovaya su doldurup ayağını içine sok. Ampulü çıkarıp parmağını duya sok. Çıktın buradan."
"Uzun süre baktım o kabloya."
"Teşekkür ederim taylor. Çok yardım seversin."
Adını sürekli duyduğum içimde her zaman başlama isteği olan Bukowski ile nihayet tanıştım. Çok büyük bir heyecanla başlamıştım kitaba, ki sayfalar ilerledikçe afallamaya, neler oluyor demeye başldım. Çünkü yeraltı edebiyatına ilk defa giriş yapıyordum ve karşımdaki yazılanlar daha önce okumadığım tarzdaydı. Hem yazar hakkında bilgi sahibi değildim
Modernliğin 3 temel sıkıntısını ele alan,özellikle bireyciliği Tylor’ın bakış açısından çok net anlayabileceğimiz bir kitap olmuş,düşünmemi ve sorgulamamı sağladı...
"Kendini öldürmeyi düşünüyor musun?" diye sordu Taylor bana.
"Evet" dedim.
"Şu ampulü tutan kabloyu aşağı çek. Kovaya su doldurup ayağını içine sok. Ampulü çıkarıp parmağını duya sok. Çıktın buradan."