Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çanakkale'de 1915 Mart'ındaki başarısızlığın üzerinden otuz yıldan fazla geçtikten sonra Churchill, II. Dünya Savaşı anılarından son anda sildiği bir cümlede, 1911-1915 yılları arasında yürüttüğü Deniz Kuvvetleri Bakanlığı hakkında "Benim altın çağımdı," diye yazmıştı. Muhafazakar çevrelerde ve Parlamento'da, 18 Mart deniz saldırısındaki başarısızlıktan, öngörüsüzlüğü nedeniyle Churchill'in sorumlu olduğu yolunda sesler yükseliyordu. İlk somut suçlama, Churchill'in mayınların yaratacağı tehlikeleri göremediğiydi.
Sayfa 364 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, çev. Süha SertabiboğluKitabı okudu
Churchill' in anılarından
...Birdenbire Doğu'daki katliamı insaflı bir şekilde kısaltabilecek ve hatta çok daha mutlu bir geleceğe sahip olmus gibiydik. Bu düşüncelerin amerikalı dostlarımın kafasında var olduğundan kuşkum yoktu. En azından, şu anda atom bombasının kullanılıp kullanılmaması gerektiğine ilişkin tereddüt yoktu. Bunca meşakkat ve tehlikeden sonra çok büyük, sınırsız bir katliamı önlemek, savaşı sona erdirmek, dünyaya barışı getirmek, birkaç patlama pahasına ezici gücün açıkça gösterilmesiyle savaşın azap çekmiş insanlarına şifalı elleri uzatmak bir kurtuluş mucizesi gibiydi. İngilizlerin atom bombasınının kullanılmasına dair prensip rızası 4 Temmuz'da denemeden önce verilmişti. Nihai karar, şimdi esas itibariyle silaha sahip olan Başkan Truman'in elindeydi, ancak asla ne olacağından ne de Truman'ın haklılığından kuşgu duydum. Tarihi gerçek şu ki atom bombasının, Japonları teslim olmaya zorlamak için kullanılıp kullanılmaması kararı asla bir tartışma konusu olmadı ve bu kararın doğruluğu ancak tarih tarafından gelecekte yargılanmalıdır. Masada, kendiliğinden ve tartışmasız bir mutabakat vardı; başka türlü davranmamıza ilişkin, en küçük bir öneri bile duymadım... ...Japonların kaderinin atom bombasıyla belirlendiğini sanmak hata olacaktır. Yenilgileri ilk atom bombasının atılmasından evvel kesindi ve bu yenilgiye ezici deniz gücü neden oldu. Bu tek başina Japonya'nın nihai taarruzu baştacağı okyanustaki üsleri eline geçirmesini imkânsız kılmış ve milli (metropolitan) ordusunu taarruza geçmeksizin teslim olmaya zorlamıştır. Deniz filosu imha edilmişti.
Sayfa 961Kitabı okudu