Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, cinler cirit oynar iken eski hamam içinde, bir varmış bir yokmuş…
İşte böyle başlar bizim masallar, ille de bir kıssadan hisseyle biter Bir masal anlatıcısı olan Judith Malika Liberman bir röportajında şöyle der: ‘…herkes masalı pozitif olarak düşünür ama masal pozitif bir şey değildir. Zor ve uzun yollardan geçersin masalda, kurdun midesinde kaybolursun... Birçok masalın amacı; senin en büyük korkularınla yüzleşmeni, onların üstünden geçip onlara rağmen yolculuğunu devam ettirmeni ve eve dönüş yolunu bulmanı sağlamaktır.’
Yani masallardan payını alacak olan aslında bana göre büyüklerdir. Minikler de masallarla maceradan maceraya koşar, zihninin kıvrımlarına bir yenisini katar ve bir gün gelir belki de masallardan aklında kalanlarla ‘bir adım atar ve yola çıkar.’
Ahmet Ümit’in annesi, küçükken bir masalcıdan dinlediği masalları hatırında kaldığı kadarıyla anlatmış oğluna. Yıllar sonra bu masalları tekrar dinleyen Ahmet Ümit, biraz da masalların unutulup gideceği endişesiyle yazmaya başlamış. Ortaya böyle masalların iç içe geçtiği , bir solukta okunan bir kitap çıkmış.
Masal bu ya , ne diyelim, onlar ersin muradına biz çıkalım kerevetine
Keyifli okumalar…