“İhmalci insanların davranışlarının temelinde tıpkı bir cinayet ki gibi düşmanca bir duygunun saklı yatabileceğini, dolayısıyla ihmalkârlığın da bir insanı anlamada bizim için bir ipucu oluşturabileceğini gözden uzak tutmamak gerekiyor.”
İnsanın geçmişi, bir ayakkabı izi gibiydi. Peşini asla bırakmazdı...
.
.
En tehlikeli şeytanlar her zaman cehennemin en dibinde olurlar.
.
.
Ortada bir maktul varsa kusursuz cinayet yoktur Alper. Eğer ki kusursuz olsaydı, cinayet olduğunu anlamazdık."
.
.
Merhabalar sevgili kitap
Mustafa Kutlu 'nun bu kitabı çocuk kitabı olarak geçse de aslında hiç çocuklara uygun değil! Küçük çocuğun "lan" , "lanet olsun" , "cinayet işledim" gibi kaba konuşması, kendi ülkesinin mallarını değil de avrupa mallarını sevmesi üstün görmesi hoş değil! Burada bile küçücük çocukları batıla özendirme söz konusu! Kitap da kanlı ev diye bir ev var adam kıskançlıktan karısını öldürmüş bu olayın çocuk kitabında ne işi var? Demek ki neymiş her çocuk kitabı olan kitap çocuklarımıza alınmamalıymış!
Yıldız TozuMustafa Kutlu · Erdem Çocuk · 2011454 okunma
#kahvelikitaplaaryorumluyor
Bir ev, bir cinayet.
Ya da iki mi demeliyim?
Peki ya ölmüş bir insanı yeniden öldürmek mümkün müdür? Diyelim ki öldürdük; peki bu ikinci bir cinayet sayılır mı?
Ben ne okudum böyle, heyecanı aksiyonu yüksek nabzı asla düşmeyen bir kitaptı. Çok fena bir kurguydu.
Işıl Soğukpınar dehşet-ül vahşet bir kurgu çıkarmışsın ortaya. Videolarına da hayran biri olarak söylüyorum ki, bu kitaba bayıldım.
Mabel, İngiltere de yaşayan ve işinde başarılı olan adli muhabirdir. Birlikte büyüdüğü ve kardeşi gibi olan kuzeni Beliz 'in ölüm haberiyle yıkılır. Ve Türkiye' ye gelir. Hem kuzenine olan son görevini yapmak hemde ölüm sebebinin neden şüpheli olduğunu araştırmak ve anlamak için.
Otopsi ve cenaze işlemlerinin ardından kendisi evde bir takım olaylar yaşamaya başlar. Evde duyulan garip sesler, kilitli kapıların ardından gelen gıcırtılar, gözüp açıp kapayıncaya kadar geçen gölgeler.
Mabel, kuzeni Beliz'in kayalıklardan düşerek hayatını kaybetmesinin sebebini araştırırken karşısına çok başka işler çok başka suçlarla karşılaşır. Ve bu ölüm olayı fazlasıyla şaibeli gelmeye başlar Mabel için. Araştırmaya başlamasıyla karşısına çıkanlardan sonra kafası iyice karışır. Ve orada hayatına giren yeni insanlar ve çevreyle her şey birazcıkta olsa onu zorlar.
Kitabın sonunu az çok tahmin edebildim ama ki yazarın o sonu bağlayış şekline hayran kaldım.
Polisiye gerilim ve psikolojik gerilim sevenlere kesinlikle öneriyorum.
"Çünkü biz bize yetiyorduk; başka hiçbir kimseye ihtiyacımız yoktu. Dünya tekti; biz birbirimizindik."
Kılıçların ve kılıçların yol açtığı, ne yazık ki nar çiçekleriyle aynı renkte olan kanın, tüm bir bölgeyi boğmasının çok kısa öyküsü şöyle: Birinci Dünya Savaşı'nın yaşandığı o kabus günlerinde, Mezopotamya, tarihin ilk sistematik soykırımına da tanık oldu: Ermeni Soykırımı. Soykırımın nedeni
Bir psikiyatrın kimi zaman alması gereken en zor kararlardan biri hastasını kendi rızası dışında hastaneye yatırma kararıdır. Hastayı rızası olmadan hastaneye yatırmanın temelde üç nedeni vardır: Hastanın akut intihar, cinayet eğilimi vardır veya bir açıdan kendisine ya da başkalarına tehlike teşkil ettiği düşünülüyordur. Kendine zarar vermeye yönelik düşünce veya duyguların acil bir tehlike teşkil edip etmediği kararı genelde psikiyatristin değerlendirmesine kalmış bir karardır. Bazı insanlar kendilerini kronik olarak intihara meyilli hissedebilir ve durmaksızın bu hislerinden söz ediyor olabilirler ama hiçbir zaman harekete geçmezler. Bazıları kronik intihar eğilimli davranış sergileyerek, açlıkla, uyuşturucuyla, alkolle veya sigarayla kendilerini yavaş yavaş yok edebilirler. Ancak bu insanlar akut tehlikeli olarak algılanmazlar ve nadiren hastaneye yatırılırlar. Psikiyatri eğitiminin bir kısmı, hastanın söylediklerini, geçmişini ve hâlihazırdaki davranışını bir araya getirerek, bu kritik kararı almayı içerir. Hastaların sözünü ettikleri potansiyel kendine zarar verme yöntemleri doktorun kararını etkiler. Erkekler genelde kendilerini vurma eğilimi gösterirken, kadınlar daha çok aşırı doz hap almayı tercih ederler. Depresyonda ve yalnız bir kadın, evde uyku hapı zulası yaptığından bahsederse bu psikiyatristin endişesini arttırır.
Dünyada en az cinayet işleyen, hırsızlık yapan, rüşvet alan ve veren, tecavüz eden, en çalışkan, temiz ve saygılı ülke sıralamasında Küba birinci, Japonya ikinciymiş. Küba'da yaklaşık 100 yıldan bu yana tek bir tapınak açık değil; halkı tümü hemen hemen Ateist; 09.03.2015 tarihinde dış zorlamalarla ilk tapınağını (bir kiliseyi) kullanıma açtı. Yakında ne olacağını göreceğiz. İkinci ülke, çalışkanlığı, saygısı, temizliği, doğruluğu örnek verilen Japonya; halkının %70' i Ateist. Doğrusunu yanlışlarına oturtan yöneticilerin bulunduğu ülkeler er ya da geç batağa saplanacaktır. Aday ülke Türkiye...
Neden bütün hikâyelerim cuma günü başlıyor? Hiç dikkatimi çekmemiş bir ayrıntı. En sevilen gün olduğu için olsa gerek. Haftasonu hayallerinin dorukta olduğu bir gün. Bir hikâyede geçen günleri kim sayar ki... Belleksiz bir dedektiften başka. Cinayet mutlaka cuma günü işlenmiştir. Mutlaka o gün âşık olmuştur. O gün doğmuştur. Her şey tek bir gün içinde olup bitmiştir. Haftanın diğer günleri cuma gününün gördüğü bir rüyadır.
Sevil Atasoy - Kusursuz Cinayet Yoktur
Kendisini kitap fuarı günlerinde arkadaşım aracılığı ile tanıdım, söyleşisi çok hoşuma gitti ve arkadaşım bana bu kitabı hediye etti. İyi ki Sevil Atasoy o fuara geldi, hayatım değişti.
Bir süre yazarı araştırdım ve hayran kaldım.
Kitap bir çok cinayeti öncesi ve sonrası ile aktarıyor. Geçmişten günümüze polislere örnek teşkil edecek cinsten cinayetler. Bir çok terim öğrendim bu kitap sayesinde.
Kanıt dizisi ve CSI dizilerinin günümüzdeki cinayetlere ışık tuttuğunu düşünmekle beraber katillere de aynı ışığı yansıttığını düşünmüyorum, yazarın dediği gibi er ya da geç delillerle suçlu yakalanacaktır savını destekliyorum.
Kusursuz cinayet yoktur, kusursuza yakın olanlar vardır. İyi bir olay yeri, iyi bir gözlemci ve günümüz teknolojisi bir çok karanlık cinayeti aydınlatmaya yetiyor. Doğru ve mantıklı haraket etmek gerek.
“… cinayet varsa, kusur da vardır.”
“Eğer bu ölümse, ölümden korkmamalı. Güzel yüzünde, ölüm bile güzeldi.”