İlk defa bir kitap karakterinden ciddi anlamda nefret ettim, iğrendim, ölmesini dileyerek bitirdim kitabı. İnsanlar bu kitabı okuduktan sonra adama üzüldüklerini söylerdi ama ben üzülemiyorum. Evet kötü şeyler yaşamış olabilir, hasta olabilir, zihninde dönen şeyler bizimkinden çok farklı olabilir ama bir insanın sorumluluk duygusundan bu kadar uzak bu kadar bencil olmasını kaldıramıyorum. Sürekli kötü şeyler olmasına neden olup sonrasında ne kadar üzgün olduğunu söyleyip daha kötü şeyler yapıp bu döngüden çıkmaya çalışmaması beni delirtti resmen. Şu aralar dizilerin, filmlerin, cinayet haberlerinin konusu hep aynı "geçmişte yaşanmış istismar". Ama bu durumu yaşayan herkes kötü olmak zorunda değil. Bu kitaptaki karakter kötünün de kötüsü çünkü herkes her şeye rağmen onun ne kadar iyi biri olduğunu söylemeye devam edip onun için hayatını mahvetmeye hazır bir şekilde sırada beklerken adam "büyük bir üzüntü (!) ve gelecekte yaşayacağını bildiği pişmanlıkla" onları ateşe atıp küllerinin üzerinden geçmeye devam ediyor.
Bu kitaptan çıkarımım kesinlikle hayatıma aldığım insanları çok iyi seçmem gerektiği ve onlar için (hayati bir durum dahi olsa) fedakarlık yapmam gerekirse durup en az 5-10 defa düşünüp daha sonrasında o kişinin bana veya çevreme en ufak zararı dokunduğu sonucuna varırsam geç olmadan hayatımdan çıkmasını sağlamam gerektiği oldu.
Okunabilir bir kitap ama biraz şişirilmiş olabileceğini düşünüyorum.