"Çizmeyi aşmak" deyiminin hikayesini biliyor muydunuz?
Bir ressam, resim sergisi açmış. Sergiyi gezen ziyaretçilerden birinin, büyük bir şövalye tablosunu uzun müddet detaylı biçimde incelemesi ressamın dikkatini çekmiş. Bu ilginin nedenini sorduğunda ise ziyaretçi, kendisinin ayakkabıcı olduğunu, sık sık çizme diktiğini ve şövalyenin çizmesinde hatalar gördüğünü söylemiş. Bunun üzerine ressam, eline fırça ve tuvalini aldığı gibi ayakkabıcının yönlendirmeleriyle tabloyu gözden geçirip düzeltmiş. Bir sözüyle resimde değişikliğe neden olduğunu gören ayakkabıcı, pantolon ve kemerde de hatalar gördüğünü söyleyince ressam "Siz ayakkabıcısınız, lütfen çizmeyi aşmayın!" diye cevap vermiş.
Büyük işler başarmak için disiplin ve otorite sistemi kurmak gerekir o zaman...
Osmanlı sarayında Enderun'da belirli konuların haricinde. Kur'an, kelâm, Müslümanlık, tarih, yazı, muhtelif sanatlar, musiki, hatta askerî talimi dışında spor öğrenmek, ünsiyet kesbetmek mümkündü. Bunlarda padişahların çocukları, Enderun'daki öğrencilerle eğitim görmekteydi. Bu bir disiplini getirirdi. Kimse, hele hükümdar çocuğu astlarının karşısında küçük duruma düşmek istemezdi. Öbürleri de padişahın çocuğuyla eğitim görüyorum diye çizmeyi aşmak ve laubali olma hakkını bulamazdı. Eğitim metotları da epey sertti. Aristoteles'in Gymnasium'unda da aynı durum geçerlidir, sert eğitimler henüz prens olan Büyük İskender ve diğerleri içinde söz konusuydu.
22 öğeden 21 ile 22 arasındakiler gösteriliyor.