Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Merhabalar
Yeni kitabımızla karşınızdayım.Uğultulu tepeler çok akıcı hızlı ve severek okuduğum bir klasik oldu.Sadece kafamı karıştıran çok fazla isim kalabalığın olmasıydı.Aslında başlangıcı bir aşktan doğan ve çocuklarının da aynı acı ve hayatı yaşaması büyük bir trajedidir.Heatcliftt ile cathy arasında başlayan acılı bir aşkın nelere yol açtığı anlatılmaktadır.Okurken üzülüp içinizin burkulacağı bir eser olmuş.Heatcliftt’in hırsları,kötülüğü,içindeki pis niyeti ölünceye kadar devam etmiştir.En sinir olduğum karakterlerden biri oldu.Sevdiğim karakterlerden biri Edgar linton oldu; sevgisi,merhameti,kalbinin naifliği,iyi bir eş oluşu imrenmeye değer bir karakterdi.
Kadınların ve erkeklerin yaptıkları kabul edilemez kötü şeyleri görüp duydukça kadınlığımızdan ya da erkekliğimizden utanırız ya işte bu kitabı okurken de insanlığımızdan utandım. İnsanlığın en büyük utançlarından birinin anlatıldığı bu hikayeyi gözyaşları içinde, kalbim sıkışarak okudum. Okuyun, pişman olmazsınız.
Halbuki okumak için ne de çok heyecanlıydım. Ama kitabın nerdeyse 100 -150inci sayfasına kadar baya sıkıldım. Dişimi sırf merakımdan sıktım ve devam ettim, çünkü böyle bir kitap olmamalıydı benim için. Kitabın yarılarina geldiğimde ise ağır ağrılar yüksek ateş öksürük derken korona testi oldum birde onun verdiği halsizlikle kitaptan günlerce
·
Puan vermedi
Birini sevmek demek sadece ve sadece onu mu sevmektir? Diğer insaları yok sayıp onlara kötü davranmayı mı gerektirir? Sevdiğinin çocuğunu dahi sevmemek midir? Sevgi neydi? Sevgi evet emekti.Dahası sevmek bir insanı insan yapan en temel şeydi.Aynı su içmek,yemek yemek uyumak gibi..Sevgi bütün hırslardan,öfkelerden,intikamlardan daha güçlü olmalıydı.İşte bu yüzden her şeyin başı sevmek,önce sevgi demişlerdi.Yoksa Heathcliff bu kadar kötü olabilir miydi? Biraz olsun sevilseydi..
İşte bu kitap intikam arzusu ve hırsın nasıl insanın,insanların hayatını etkilediğini ve güç kimdeyse söz hakkınında onda olduğunu sesi çıkmayanın ezildiğinden bahsetmiş.Bazen çevremizdeki bir yakınımızın bizlere söylediği gerçekten de bizim iyiliğimiz içindir öyle değil mi Isabella ?? Ah Catherine'nin kızı Cathy sen iyi yürekli bir kızsın bazen bende senin gibi ruhum mezardayken yaşamışım ne yapayayım diyorum.
♧İlk başta okurken isimler biraz zor geldiği için yorucu geldi fakat sonradan hiç zorlamadan bir çırpıda okumaya başladım.Betimlemeler okurken sizi uğultulu tepelere sürüklüyor.Kitap aşk,tutku,intikam,öfke,hırs,keder,hastalık karanlık ve kasvetli havasıyla okurken sizi içine çeken sevginin nefret ve kine dönüştüğü harika bir Emily Bronte kitabıdır ve bitirdikten sonra ara ara bi uğultulu tepelere gidip gelebilirsiniz
“Onun sevgisi yalnız benim olsun istiyorum!”
Her güzel kitabın ardından duyduğum o burukluğu Uğultulu Tepeler’de biraz daha yoğun hissettim sanırım. Başlangıç olarak biraz farklı geldi bana açıkcası hatta bir ara,gerçekten de acaba övüldüğü kadar güzel bir kitap değil mi yani diye düşünmeye de başlamadım değil. Ancak 150’lere gelince su gibi aktı
Herhalde kitabı sevmeme rağmen içinde hiç sevmediğim hatta nefret ettiğim birçok karakter olan bir başka kitap yoktur. Öncelikle ingilizlerin bu soylu, hizmetçi ayrımını çok keskin yaptığını ve genellikle kitaplarında hep soylu insanların hayatlarına yer verdiklerini gördüm. Bu anlamda Rus edebiyatını daha çok seviyorum çünkü orada normal, halktan insanların da hayatları konu alınıyor.
Burdan sonrası spoiler içerir.
Kitapta Heathcliff isminde bir çocuk soylu denilen ailelerden birinin evine baba tarafından getiriliyor ve o evde büyütülüyor. Sonra evin kızı Catherin ile önce arkadaş sonra birbirlerini seviyorlar ama bu nasıl sevgi? Yeryüzünde böyle bir sevgi var mıdır? Görmek ve duymak istemem. Cathy ekonomik olarak Heathcliff i yetersiz gördüğü için onu sevmesine rağmen onunla evlenmek istemez. Bu sebeple Edgar Linton ile evlenir. Heathcliff ortalardan kaybolur sonra ansızın zengin bir adam olarak dönüverir. Ve o çağda bir yasak aşk anlatmak eminim ki çok zordur yazarın bir de kadın olduğunu ve kadınların bu mesleği yapmaktan uzak tutulduğu bir dönemde büyük cesaret göstermiş yazar. O kadar olumsuz duygular hissettim ki bir kitapta görmek isteyeceğiniz o hoş duyguları, iyi insanları, güzel hayalleri görmüyorsunuz bu kitapta. Oldukça kasvetli ve negatif duygular anlatılmış ama buna rağmen elinizden bırakamıyorsunuz. Benim en sevdiğim karakter Nelly ve Edgar Linton oldu. Mutlaka okunmalı.
Merhaba..
Buruk bir kitap ile geldim sizlere. Kalbim ve aklım hala o sayfaların arasında kaldı ve bu şekilde yorum yazmak oldukça zor gibi.
Belki hiç savaş görmediğim için , özellikle din , dil , ırk yarımı yapılması beni derinden etkileyen bir konu.
.
Gözyaşlarının Kalesi . Sadece kitabın adını buraya yazıp yorumu bitirebilirdim. Okuyalım ,
İlk başta kendi yorumumdan bahsedicek olursam kitabın fazla abartıldığını düşünmekle birlikte olay örgüsünün iyi kurulduğunu düşünüyorum. Kitabın abartılmasını düşünmemenin sebebi de 1800lü yıllarda geçen İngiliz romanlarından bir farkı olduğunu düşünmüyorum. Fakat çeviri kitapları kendi dilinde okuyunca karakterleri ve olayda hissetmemiz gereken
429 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
* SPOILER VARDIR**
Öncelikle okunmasını tavsiye etmemle başlamak istiyorum. Ve burda kişisel görüşlerim yer alıcaktır. Size iki aşığın başından geçenleri anlatırken oraya getircek, geçmişten başlayarak aşk gömüldükten sonraki duruma kadar anlatıcaktır. Romanın çok büyük bir kısmı Heathcliff ve Catherine'i yakından tanıyan ve evleride çalışan Mrs. Dean tarafından anlatılacaktır. Sürükleyicir, etkileyicidir. En sevdiğim yerlerden birisi kesinlikle Heathcliff'in Catherine'nin hastalığı öğrenmesi sonucunda Mrs. Dean'a ısrar edip, zor da olsa bir mektup yollayıp Catherine ile görüşmesi ve bu görüşmede geçen konuşmalardır. Roman mutlu mu bitiyor, bitmiyor mu karar veremedim işin aslı. Burda sorulması gereken soru "Kim için?"dir. Sebebi ise Heteron ve Cathy için işlerin o kadar zor geçmesinin sonunda mutu bitmesidir. Heathcliff için aynı mıdır bilemiyorum ancak iki aşığın da- yazarın ve okuyucunun içinde de- her ne kadar kısmen kötülük, öç alma hırsı, üzüntü ve acı içinde geçen bir hayattan sonra olsa da huzura kavuştuklarını düşünmek istiyorum.
500 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
bir klasik haline gelmiş kitap nasıl yorumlanır...? Kimisi sewer kimisi sewmez...ben ikisinin arasındayım aslında... karakterler bana bir iticilik barındırdılar...ewin küçük oğlu Hindley'den Heathcliff'e kadar uzanan açık bir yelpazeydi...evin çalışanları bile ayrı birer uç karakterdi...aşk kitabıydı ama tutkudan yoksun...hep kıyıya köşeye atılmış küçümsenmiş evin evlatlığı Heathcliff derin ve saplantılı bir sewgi beslediği Evin kızı Cathy...birbirine aşık iki genç ama ,artık şartlar gereği başkasıyla evlenen Cathy...ve onun adeta bir prens edasıyla büyütülmüş olan kocası Linton...aşkı yarım kalan ve artık sewgi yerine intikam bürümüş gözlerle Heathcliff..o kadar ki !..kendi çocuklarına kadar bunu uzatabilen ve hayattan artık hiç zewk almayan sadece amacı intikam almak olan içi kapkara olmuş bir adam....içimi kasvet bastı...birde uzun bir zaman elimde olunca sıkıldım kitaptan....
