Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÇOK ÖZLEDİK SENİ BE KAZIM ABİ..
Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya." youtube.com/watch?v=hluVrTi... ŞAİR CEKETLİ ÇOCUK, KAZIM KOYUNCU'YU ÖLÜMÜNÜN 15. YILINDA SAYGIYLA ÖZLEMLE VE RAHMETLE ANIYORUZ..
İnternet Fenomeni Kızın İmtihanı (İbretlik Hayat Hikayeleri Mutlaka Okumalısınız) Tüm mahremlerini internet ortamına ama bilinçli ama bilinçsiz şekilde taşıyan genç kızlarımız mutlaka ama mutlaka dinlemeli, Allah rızası için kendinizin iyiliği için dinleyin ve bir an böyle bir durumu düşünün kendi adınıza inşallah.... “Ümmü Gülsüm! Kızım kalk
Reklam
Farklıyım. Biraz garip biraz deli, çokça yalnızlığa müptela Sevmenin dozunu kaçırır, Ben fazla severim, bütün sevdiklerim kaçar nedense Herkesin kahkahalara boğulduğu an ağlamaya hazır bir yüzle etrafa bakarım Herkes cenazede ağlarken, içimden haykıra haykıra gülmek gelir Ben tek mi biliyorum ölenin bu köhnemiş dünyadan kurtulduğunu Üç sonra
Sabırlı Salih (Hikâye) Sokaklarda bir çığlık yükseliyordu yağan yağmura galebe çalarcasına, mahalle aralarında sert sert bağıran bir ses vardı. -Salih Salih yapma! Diyordu bir kişi, -Ne olur Salih at elinde ki bıçağı! -Öldüreceğim hepinizi abi başta seni öldüreceğim hepinizden nefret ediyorum! -Ne oldu niye toplandınız yine Salih’in hasta sinir
Hasan Hüseyin
KIZILIRMAK Silâh ve şarkı ben bütün karanlıkları bunlarla yendim doğacak çocuğumun kanında esen emekçi karımın dimdik bakışlarında ve çetelerin sipsivri uykusuzluğu
. Peygamber deyince ilk aklınıza gelen nedir? Sakal bırakmak, sarık sarmak, cübbe giymek, oturarak yemek yemek, misvak kullanmak ya da namazın sünnetleri, Öyle değil mi? Biz peygamberin sakal-ı şerifini, hırka-i saadetini, şemail-i şerifini öne çıkardık. Yeryüzünü, gökyüzünü mucizât-ı ahmediyye ile doldurduk. Lakin onun risaletini, getirdiği
Reklam
Kazım Koyuncu "Şair Ceketli Çocuk"
Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim ✌ Bu arada;  hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne,  günün karanlık saatlerine,  ara sıra kopsa da fırtınalara, 
Şair Ceketli Çocuk
“Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar ‘a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe” Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.“ Kazım Koyuncu
Yarım Adam Romanı 1 ve 2.Bölüm
İstanbul'u bir roman kahramanı olarak görmek isterseniz genç bir mimar olarak ete kemiğe büründüğü Yarım Adam Romanının ilk bölümlerini burada okuyabilirsiniz: 1.Bölüm Elli Beş Saniye Tüm hayatı elli beş saniyede değişti. Elli beş saniye; yaşadıklarını anlayabilmesi için çok kısa, kaosla tanışmanın şiddetine dayanabilmesi içinse çok
73 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.