Gökler-yerler-alemler; yani 7 paralel evren ve Evrenimiz yoktu. 100 milyarlarca Galaksi yoktu. Katrilyonlarca yıldızlar yoktu. Karadelikler yoktu. Güneş sistemleri ve bizim "Güneş sistemi"miz yoktu. İnsanlar, cinler, hayvanlar ve bitkiler yoktu. Maddeler-atomlar-elementler yoktu. Protonlar, nötronlar, elektronlar, fotonlar ve çok sayıda
Sohrap Sepehri-Suyun Ayak Sesi
youtu.be/tEZn6Degkak Kaşan şehrindenim Fena sayılmaz halim, Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım, İğne ucu kadar da zevkim. Annem var, ağaç yaprağından daha güzel, Dostlar, akan sudan daha iyiVe Allah, burada yakındadır, Şebboylar arasında, uzun çamın altında Suyun bilincinde, Bitkilerin kanununda.Ben müslümanım. Kıblem bir kırmızı
Reklam
Bir Şey Ürettim Ben, Üç Beş Kişilik değil... Kazım Koyuncu
Şair Ceketli Çocuk 'Kâzım Koyuncu' 49 yaşında! Karadeniz şarkıları ve insani değerleriyle milyonların gönlünde taht kuran Kazım Koyuncu, 49. yaş gününde kendi söylediği sözlerle anılıyor. İşte henüz 33 yaşındayken kanserden yitirdiğimiz Kazım Koyuncu’nun hayatı ve en çok paylaşılan sözleri! 25 Haziran 2005'te, 33 yaşındayken akciğer kanseri
ÇOK ÖZLEDİK SENİ BE KAZIM ABİ..
Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya." youtube.com/watch?v=hluVrTi... ŞAİR CEKETLİ ÇOCUK, KAZIM KOYUNCU'YU ÖLÜMÜNÜN 15. YILINDA SAYGIYLA ÖZLEMLE VE RAHMETLE ANIYORUZ..
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal Adı bile anıldığında tüm çukurovayı baştan sona gezer yüreğim. Bir yanım dolup taşar coşku ile bir yanım yangın yeri. Bana en çok babaannemi hatırlatır. Elinde binlik tesbihi, evinin önünde sediri, bayram günüdür. Bizler yani torunları sübhanallah boncuğu gibi dizili, bayram ki hemde alası, iki göz odaya sırtını vermiş, odaki ömrümde görmedim böyle sarayı, tüm çocukları, çocuklarının çocukları ve birde oyuncakları, döşekler kat kat dizili, yüklük. Ne kadar çok kalabalık olursak o kadar genişler odalar. Her şeyimiz sığardı oraya en çokta kahkahalarımız. Babaannem kocaman yüreğiyle kucaklardı bizi kaç çocuk varsa hepsine yeterdi yüreği. Sonra emmilerim gelir aklıma, her biri duygu yüklü kervanbaşı, peşlerinde biz, yanımızda Ceyhan ırmağı, Hemite Kalesinin eteklerinde bayram havası, İnce Memed üç el ateş eder havaya, hep böyle olmuştur, ağalar kendine çeki düzen verir hemen, fötr şapkaları önlerine düşüverir korkudan. Sonra halalarım gelir peşlerinden, en küçüğü gül kokulu halam, Güllü halam nur içinde yatsın. Elimden tutar, sulama kanalının üstünde gezeceğim illaki, sığmam yerlere, mezarlığın etrafında bir kaç tur atarız böylece, her mezar başında bir fatiha... Bağırır kaleden Yaşar Kemal 'Her köy Yaşar Kemal' in köyü gibi olsun'... İnce Memed atını şaha kaldırır. Kaybolur gökyüzünün mavi sularında. Hep böyle olur Hemite de bayram... Nur içinde yat koca çınar...
Reklam
98 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.