Hz. Adem cennetten kovulup en büyük cehennem olan dünyaya gönderilişi. Ezâların en büyüğünü tattıktan sonra Havva'yı yanına isteyen göğsündeki boşluğu Havvayla dolduran Hz. Adem'in -cennete ait dünyadaki ilk insanın- Yaradanın büyüklüğüyle 2 tane çocuklarının olması. Habil ve Kabil. Habil uyumlu, kurallara uyan, itaatkar bir çocuk, Kabil isyankar, kötü bir çocuk. Hz. Adem ki yalancı şeytana uymuş, çocuğu ise şeytanla işbirlik halinde. Dünyaya ait, dünyanın malı olan ilk çocuklardan biri Kabil, masum Habil'i öldürüyor. Kardeş kardeşini vuruyor. Günümüzdeki savaşlar, kâtiller, ölümlerin hepsi kötülüklerden ortaya çıkmaz mı zaten? Bu dünyaya masum geliriz. Kirleniriz, kirletiriz. Kalbimiz kararır, kalbimizi karartır. Her şeyi mantığına uygun yapmaya çalışırken bir bakmışız toplumun parçası olmuşuzdur. Toplum birbirini izler, dedikodu, yalanlarla ağızlarına bal çalar, vicdansızlıklarıyla en üst mertebelere gelip hüküm verirler. Sürüden olmayınca anlaşılmaz, saf, aptal olarak yargılanırız.
İşte bu ve buna benzer çıkarımlar elde edebilirsiniz bu kitabı okuyarak. Tavsiye ederim.
Çocukken Zenginlik Belirtisi Sandığımız OLgular :D
Pringles yemek:Öyle herkes yiyemezdi Pringles'ı. Star gazetesi verecek de anca öyle. O fiyattan Pringles alıp yemek, paraya para demeyen ailelerin çocukları içindi.
Bianchi marka bisiklete sahip olmak:Vitessiz BMX'ler de güzeldi hoştu ama bir Bianchi'nin havasını yaşatamıyordu. Bianchi sahibiysen Bianchi sahipleriyle sürerdin, öyle sınıfsal ayrımlar yaşatırdı insana.:)))
Furby sahibi olmak:Hava atmak için okula getirenler bile olurdu. Valla bizde de olsa getirirdik çünkü zenginlik bunu gerektirirdi.:D:D
İşte çocuklukta zenginliğin nirvanası. Bu sende varsa sen Sabancı'nın çocuğu falan olmalısın. Akülü araban olduğunda diğer çocuklardan kendini soyutlamazsın aslında, sadece bunu kullanmaktan onlarla oynamaya sıra gelmez o kadar.:D:D Aslında cocuk olmak güzeldi keşke öyle kalabilsek hepimiz...
Ben çok illeri çağ görmüş bir kimse değilim
Ve herhangi birinize sözlerden seçip nasihatler vermek haddim değil.
Bu savaş coğrafyasında yarı gülmek bile bazen beni incitiyor
Ve fazla yemek bazen beni utandırıyor
Önüme iki çeşit yemek geldiğinde
yada çok fazla akan bir su bulduğum da
Aklıma ya kerbela gelir, yada herhangi bir yokluk için de
Nerden mi anlıyorum yaşlandığımı
Kadınlar gittikçe daha güzel
Güneş daha hızlı adımlıyor gökyüzünü
Sular daha soğuk rüzgâr daha serin
Eskiden her konuda konuşurdum istekle
Bir geniş gülümsemeyle dinliyorum şimdi
Büyük yapılar ışıklı çarşılar bitti
Ara sokaklara salaş kahvelere gidiyorum
Kurtulmak için çırpındığım çocukluğu
Yeniden öğreniyorum çocuklardan şaşarak
Bütün sesler çın çın bir yalnızlık oluyor
İçimden geçenleri söyledim sanıyorum
Birisi bir şarkı söylemesin kederle
Tenimde bir titreme kirpiklerimde buğu
Kısa söz basit eşya kedi sevgisi
Aktıkça ağaran bir suyum zamanın ırmağında
Nerden mi anlıyorum yaşlandığımı
Kadınlar daha güzel kadınlar daha uzak...
Herkesin okuması gereken kitaplardan birisi, birkaç saatte bitirebileceğiniz bir kitap ama benden size tavsiye; eğer okuyacaksanız yavaş yavaş okuyun. Tadını çıkara çıkara :D