Karanlık olmayın. Kin toplamayın. Görülür. Güzel olun. Kalbinize ferahlık verin. Düşüncelerinizi serin tutun. Aklınıza ilk geleni söylemeyin. Vicdanınızı sevin. Çevrenizdeki bütün çocukları koruyun. Gökyüzüne gülümseyin. Dünü unutmayın, ama dünde bırakın. İnsan olmanın tadını çıkarın. Bir ağaca dokunmak ve dikkatle gölgesinde bakınmak için zaman ayırın. Salkım söğüdün baş eğmesine, çınarın sessiz gücüne, incirin hâkimiyetine bakın. Derin nefes alın. Kıymetini bilin. O nefesi rahat almak için yalvaran nice insan olduğunu unutmayın. Su için. Suyunuzu yol kenarındaki bitkilerle paylaşın. Dünya hallerine bakın. Geçeceğini görün. Gece ve gündüzün birbirini takip ettiğini hatırlayın. Bir türkü mırıldanın. "Bu dünyada ölüm varsa zulüm var" deyin mesela. Huzur, yaşamanın kendisidir. Rüzgârı yüzünüzde hissedip anlayın. Belki birkaç damla gözyaşı dökerseniz iyi gelir, esirgemeyin. Dünya güzel bir boyut, yaşanılır kılın. Elinizden geleni yapın. Hem bugün hem sizden sonrakiler için. Sevebildiğiniz kadar sevin. Sizi kullananları çevrenizden uzaklaştırın. Kırmayın, yıkmayın mümkünse. Yoksa da üzülmeyin. Zamanı gelmiş demek ki. Bütün anlayanlar gibi gülümseyin. Birilerini insan oldukları için sevin, birileri oldukları için değil. İşinizi iyi ve doğru yapmaya çalışın. Mutlu olanları kendilerine bırakın. Bulunduğunuz mekâna ve zamana iyi gelin. Buraları güzelleştirin. Sonrası iyilik sağlık.