Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı medreselerinde coğrafya biliminin okutulmaması da ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur. Osmanlı medreselerinde coğrafya dersi, ‘Darülhilafeti’l-Aliyye Medresesi’nin kuruluşuna kadar müfredat programında yer almamıştır. Coğrafya dersi ancak, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra ‘Darülhilafeti’l Aliyye’ adıyla yeni baştan teşkilatlandırılan medreselerin müfredat programına girmiş fakat, tarih ve coğrafya gibi ‘fünun-ı celile’nin okutulabilmesi için 26 Eylül 1910 tarihinde Şeyhülislam’dan fetva alınmıştır. Buna göre, coğrafya bu medreselerde ancak 1915 yılından itibaren okutulmaya başlanmıştır.
Aynı şey tarih için de geçerli maalesef...
"Ülkemizde coğrafyanın gelişmesinde en önemli engellerden biri de toplumda herkesin coğrafyayı bilmesi (!), ama coğrafyacılığın ne olduğunu bilenlerin çok az bulunmasıdır."
Reklam
Şu durumda geniş anlamda düşünülürse, öncelikle coğrafyanın kendisi, doğru ve tam anlamıyla anlaşılamamış veya daha doğrusu coğrafyacılar tarafından bilim camiasına ve kamuoyuna layıkıyla veya doğru anlatılamamıştır. Çağdaş Fransız coğrafyacılarından Yves Lacoste bu konuyu; ‘Herkes coğrafyanın, genel kültürün belirli bir tarafsızlık anlayışı içinde, bir dünya betimlemesinin unsurlarını ortaya koymak üzere, sadece okulda ve üniversitede okutulan bir bilim dalı olduğunu düşünür’ şeklinde ifade etmektedir. Hatta daha ileri giderek, ‘coğrafyanın sıkıcı ve aptalca bir bilim dalı olduğunu ve liselerde herkese bıkkınlık verdiğini’ belirtir.
Filozof Olamamın Binlerce Sebebinden Sadece Birkaçı
Çocukken eniştemin "büyünce ne olacaksın" sorusuna "filozof" diye karşılık verdiğimde, annem elindeki örgüden kafasını hiç kaldırmadan şu yorumu yapmıştı: " Ben hep diyorum size geri zekalı bu çocuk" Annem gibi elişiyle uğraşan teyzem devam etti sonra : " Benim oğlanlar da salak ama inan bunun kadar
Sayfa 43 - Ketebe Yayınları 1.baskı
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Yani, Coğrafya ''İnsan ve mekanın karşılıklı etkileşimini araştıran ve bunu yaparken de özellikle dağılış ilkesini uygulayan'' bir bilimdir.
Sayfa 187
Reklam
Coğrafya'nın Doğası
Gerçekten de bir bütünü anlamnın en iyi yolu, bütünü meydana getiren yapı taşlarını tek tek ele alıp incelemektir.
Sayfa 185
Coğrafyacılar, dünyanın farklı bölgelerini betimleyerek, meraklı tüccar, diplomat, asker ve eğitimcilere arzu ettikleri bilgileri sunuyorlardı. Hatta bilim olarak coğrafya henüz yokken harita vardı ve insanlar yukarıda bahsedilen yol bulma ihtiyaçlarını haritalar yardımıyla gideriyorlardı.
Sayfa 47
Coğrafya'nın gelişimi büyük ölçüde kartoğrafyanın gelişimi iile aynı anlama gelmekteydi.
Sayfa 42
Günümüzde dahi, Türkiye'de coğrafyanın sadece bir ders ve konularının dağlardan, tepelerden, ülkelerin başkentlerinden, nüfuslarından ibaret olduğu düşüncesi, nedense bir türlü yıkılamamamıştır.
Sayfa 28
60 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.