Sevgili, biricik kızım, öyle genç ve güzelsin ki,
ama çok da toysun. Dünyanın ayaklarının altında olduğunu sanabilirsin, oysa bir anda kabanp seni içine alabilir.
İç çekerek Vasili'yi kucağıma aldım. Bir an uyanarak “Nereye?” diye mırıldandı.
“Hiçbir yere. Buradayım.”
Kollarını boynuma sararak uyumaya devam etti. Aslında onu koltuğa bırakmayı düşünüyordum ama böyle yaptığına göre vazgeçmiştim. Belinda'yı kontrol ettim ama ayakta kalmaya devam ettim. Tam onlara dönerek ağzımı açmıştım ki Czar ve Vlad'ın bakışlarını gördüm. Duraksadım. İfadelerindeki sıcaklık ve hayranlıkla tenim yavaş yavaş ısınırken ağzımı kapattım.
“Çok güzelsin.” diye fısıldadı Vlad.
Bacaklarım kasılırken kalbim gümbürdedi. Bunu bana ilk söylediğinde de aynı şekilde hissettirmişti. Sadece görünüşüme değil, tüm benliğime hitaben diyordu.
*şiddetli bağlar, euphoriamilena
Değişir miyim seni bir yaz gününe?
Çok daha güzelsin sen çok daha ince:
Mayısın goncaları sert rüzgarlarla titrer,
Yaz günleri kısa bir düş gibi gelir geçer:
Bazen cehennemin ateşi tepende parlar,
Sonra altın gibi saçlar sararıp solar
Her ne kadar güzel olsan sonun değişmez;
Ne şans, ne doğa yasası sana yardım etmez.
Fakat senin sonsuz yazın hiç solmayacak,
İnce güzelliğin de hiç silinmeyecek,
Ne de ölüm seni gölgesine alabilecek,
Unutulmaz izlenimlerin ebedi sürecek;
...............İnsanlar soluk aldıkça, gözler gördükçe
...............Aşkım yaşadıkça,sana da hayat verecek.