“Hayattan ne istediğini bilmeyen boy aynasına bakmayıp kendini mükemmel zanneden… dokunmakla düşünmenin bir farkının olmadığını bilmeyen… sevgisinde cimri, öfkesinde bonkör olan bencil yaratıklarız.. kazandıklarımız kaybettiklerimizin yerini tutsun istiyoruz.. avucumuzu yalıyoruz. Bir şey güzelse bunda bir anormallik arıyoruz, olmasa bile
Dialog
Nasıl net gözlem yapa biliriz?
Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz?
Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız?
Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız?
Derler insan çözülmez kutu bağlı.
Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Kendini insanlara anlatma tasası son bulunca, hürriyetin de kapıları açılıyor ardına kadar. Bir zindanda susuz gibi insan; bir başka mahkûm onu anlasa, sanki abıhayatı olacak. Fakat Rabbden başka birinin anlaması artık çok da önemli olmadığında, zindanın parmaklıkları kırılıyor.
Karanlığın Çağrısı Ya senden çok uzak olmalıydım Aramızda asilmaz engeller olması muhtemel Büyük dağlar,derin denizler olsun. Sana vermeyen güç yetmemeliydi Dikkatsizliğimin butun hincini uzaklıklara yukardaydım Dagda yanan bir çoban atesi gibi Gökte bir yıldız gibi Seni görmeli Seni yaşamalı ve senden çok uzaklarda olmalıydım Biliyorum güzelligin
Bu metni konsere gidip enerjisiyle sizin de enerjinizi sömüren kitleye yönelik yazıyorum. Konserin tanımından başlayayım: Fransızca concert “1. birlikte müzik çalma veya şarkı söyleme anlamına gelir. Konser türleri vardır. Açık hava, festival, senfonik vb. Bir de konserlerin amacı vardır. Yardım kampanyasından tutun eğitim, şehrin tanıtımı vb. Bir
Edebül Müfredi okuyun. Hatta ezberleyin. İnsanı insan eden insanı kamil eden edeptir. Toplumu değiştirecek olan namaz değil, güzel ahlaktır. Orucun makbuliyeti nereden? Güzel ahlaktandır. Sufilik güzel ahlaktan geçer, çok ibadetten değil. İyilikten geçer. senin elinden dilinden zarar görmemesidir. Namazı Allah'a kılıyorsun. Toplulukta ahlak en önemli şeydir. Allah bizi iyi ahlaklılardan eylesin.
Üstad Mustafa Özbağ
"alıntı"
bir gün bir dostum bana: bir ölüye göre fazla nefes alıyorsun demişti. bașta yadırgamış ama sonradan ona hak vermiştim. yaşamaya büyük bir yeteneğim olduğunu düşünüyorum. yani nasıl yaşanması gerektiğini çok iyi biliyorum. iyi hayat nasıl geçirilir, çok iyi biliyorum. ama ilgimi çekmiyor. yani yaşamaya büyük bir yeteneğim var
"Zirvelerde Kartallar da bulunur, yılanlar da.
Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir.Önemli olan nereye, gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir."
~Cenap Şahabettin
Birbirini tanımayan biri dost diğeri dost+hoşlanılan kişi iki insandan aynı eleştiriyi duyunca insan tam olarak anlıyor hatalı olduğunu. Ben öz eleştiri yaparım demek çok kolay ama bunu samimi bir şekilde eyleme dök bakalım. En sonunda o iki insan da dönmemek üzere gidiyor kafa dank ediyor. O insanlar için çok geç oluyor ama önümüzde hâlâ bir hayat var diğer insanlara dostlara tanışılan kişilere benzer hataları tekrar etmemeli. Önemli olan da laf değil eylem. Ben hatamı kabul ediyorum başka insanlara böyle yapmayacağım.