Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sabırlı olmak çok zor... Allah'ım bana değiştiremeyeceğim şeyler için üzülmemeyi ve sabır ile dayanmayı nasip ettir. Hayat, en kötü şartlar altında bile güzeldir. Çünkü ruh bedende kaldıkça Allah'tan ümit kesilmez. Her geceden sonra gündüz, her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.
Çok duygulandım.. :(
Âişe annemiz şöyle anlatır: “Bir gece Allah Resûlü’nü yanımda bulmayınca diğer hanımlarının yanlarına gittiğini zannettim. Onu arayıp bulunca geri döndüm; kendisi rükû hâlindeyken şöyle diyordu: “Seni noksanlardan tenzih eder ve sana hamd ederim. Senden başka ilah yoktur.” Âişe annemiz devamında dedi ki: “Sonra kendi kendime şöyle söylendim: Anam babam sana feda olsun ey Allah’ın elçisi, sen nerdesin, ben nerdeyim.”
Reklam
Bir Dağ başında otup düşündüm,Seni, beni ve bizi, Sonra etrafındaki kadınları gördüm, güldüm. Komik değildi ama ne bileyim güldürdün beni, Hangi birini seviyorsun sende emin değilsin, Hepsine güzel yarınlar vaad ediyorsun, Hepsini seviyorsun, hepsiyle ayrı ayrı ilgileniyor, Ama sevmenin ne demek olduğunu bile bilmiyorsun, Öyle yani , pekte düşünülecek bir yanın yokmuş, Sadece Ben çok abartmışım seni, Öyle çokta anlamın yokmuş benliğinin, Düşündüm de seni onlara bırakmak en doğrusu, Varsın Yakıp kül etsinler seni, Senden geriye kalacak hiçbir şeyin kalmasın, Ama sakın küllerin buraya savrulmasın, olurda savrulur da küllerin gelirse, Nefesimi bile tüketmem sana, Rüzgarın sahibine havale ederim küllerini...
Mary Gabriel
Mary Gabriel
Kuş­kusuz, bu devrin, babanın içki alemine gidip de aile bütçesini çarçur ettiği ve çocuklarını her şeye yeniden başlamak zorunda bıraktığı bir gece olarak hatırlanacağım umuyorum. Üzülerek belirteyim ki bu dönemin, bütün bir neslin yoksullaştırıcı zen­ ginlik peşinde çılgınca koşusunun bütün özgürlükleri alınıp sa­ tılabilir hale getirdiği ve refah alıcılarının örgütleşmiş şikayetleri­ ne doğru ilk dönüş politikasından sonra da uzman totaliterciliği içinde eritip tamamen yokettiği bir devir olarak anılma ihtimali çok ama, çok daha fazladır.
Elbette o şey Gönül zenginliğidir.
Gerçek Armağan Arif bir gezgin, dağ bayır gezerken bir akarsuyun içinde değerli bir taş bulur. Ertesi gün yolda bir adamla karşılaşır. Adam çok açtır. Gezgin, torbasındaki yiyeceği karşılaştığı bu kişiyle paylaşır. Ama erzak çantasını açarken aç adamın gözü çantadaki değerli taşa ili- şir. Gezginden bu değerli taşı kendisine vermesini ister. Gezgin hiç duraksamadan değerli taşı adama uzatır. Adam başına konan talih kuşundan memnun, aceleyle oradan uzaklaşır. Artık kendisine ömür boyu maddi güvence sağlayacak değerli taşın sahibidir. Birkaç gün sonra gezgin, arkasından koşarak kendisine yakla şan adamı görür. Adam nefes nefese değerli taşı gezgine geri uzatır: "Senden ayrıldıktan sonra uzun uzun düşündüm. Bu taşın ne kadar değerli olduğunu biliyorum. Ama sana onu geri vermek, senden daha değerli bir şey almak istiyorum" der. Arif gezgin, "Ne istiyorsun?" diye sorar. Adam, "bu taşı bana rahatlıkla vermeni sağlayan o içindeki şey ne ise onu istiyorum" diye cevap verir.
Yarım yaşadığım her şeyin tamamından vazgeçtim....
Her yudumda bir hayat! Ne çok soru,ne az cevap! Kendime sordum önce,bekledim... Sonra,göğsümün derinliklerinde kopan âni feryatla, Yarım yaşadığım her şeyin tamamından vazgeçtim...
Reklam
Aşk ve kuyruklu yıldız
gittiğim bütün hekimler aynı şeyleri söylediler söz birliği etmişçesine "aşk hastalığıdır bunun adı ve çok sarsar insanı bu yaştan sonra" oysa ne yalan söyleyeyim, ben yalnızca bir kuyruklu yıldıza çarptığımı sanmıştım yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken yüreğim bir patlamayla aydınlanınca. Akgün AKOVA #GeceyeBirNot #İyiGeceler #Şevbaş #Goodnight
Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz.
Sayfa 39
Kendini imha edecek ileti
sadece bi dışavurum olsun. son zamanlarda giderek iyileşiyorum ama hâlâ bazı düşünceler var beynimi kemiren. annemle aramız çok iyi şu sıralar. tek problem hayatımdakileri ve evlilik ile ilgili düşüncelerimi sürekli sormaya başlaması. sonra kardeşim tam olarak ergenliğin doruğunda kendi halinde isyanlarda. onunla zaman geçirmek ve onun yanında olmak istiyorum ama bazen enerjimin kalmadığını hissediyorum. yazmak istediğim çok şey var. aklıma gelen gece aydınlanmalarını kağıda veya notlarıma geçiremeden uyuyakalıyorum. ilaçlar yüzünden. şimdi mutluyum ama duygularım alınmış gibi. sanırım en güzel yanı kitap okumaya devam ediyor olmam.
şubat - 26.bölüm giriş sahnesi (saltuk ve gülüm)
saltuk: istanbul, evrenin en kadim kentlerinden biri. insana ait ilk izler bu şehirde görüldü. üç yüz bin yıl istanbul vardı, üç yüz bin yıl. gülüm: istanbul, şairlere de katillere de ev sahipliği yaptı. kardeşinin canına kasteden milyonlarca zalimi görmezden geldi. sustu. sustu ve onlara ev sahipliği yapmaya devam etti. saltuk: ben istanbul da
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.