Akık ve zekâ
-Zekânın en klasik tanımı, "sorun çözebilme yeteneneği" olarak kabul ediliyor. Yani içinde bulunulan durumu en etkili ve en kısa zamanda çözebilme. -"Çok zeki ama akıllı değil" deriz. Akıl? -Zekâ “şimdi, şu anda sorun çözebilme", akıl ise, "yaşam yönetebilme yeteneği" oluyor. -Yani akıllı olmak için yüksek zekâ gerekmiyor? -Akıl, "yaşam yönetebilme; anlamlı ve coşkulu bir yaşamı oluşturabilme yeteneği". Hayatta kalabilme becerisi" değil yani? Hayatta kalabilmeyi değişik düzeylerde yapabilirsin. Yani öyle bir hayatın olacak ki hem anlamlı hem de coşkulu olacak ve bu hayatı becerebileceksin. Bunu yapabilmek için akıllı olmak lazım. Müthiş danslar içeriyor. -Toplum olarak çok "zeki" olduğumuz kesinlikle su götür mez. Problem çözme yeteneğimiz müthiş. Ama görülüyor ki, günlük çözümlerle yaşamı sürdürerek, akıllı olmadan zekice yaşamak da mümkün. -Mümkün. Kısa vadeli, bazen öyle sorunlar çözebilirsin ki öyle dahiyane biçimler bulabilirsin ki ama sadece şimdiki durumu kurtardığından dolayı daha sonra içinden çıkılmaz bir sorun yaratmış olabilirsin, onu görmeyebilirsin. Akıllı adam onu görür. Onun için, "Acele etme, sorunu çözmeyelim, bi az acısını çekelim" diyebilir. Yani, zaman ve kapsamda farklılıkk oluyor.
Sayfa 367 - İşbankası kültür yayınlarıKitabı okudu
11 öğeden 11 ile 11 arasındakiler gösteriliyor.